Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

DEMOKRATİK ALEVİ DERNEKLERİ 3. OLAĞAN GENEL KURUL SONUÇ BİLDİRGESİ

 

Demokratik Alevi Derenekleri 3. Olağan Genel Kurulu‘nu Dersim’de başarıyla gerçekleştşirdi. Çerağ uyandırılması ve gülbeng verilmesiyle başlayan genel kurul da Alevilik, Aleviler, Alevi Hareketi,  Orta Doğu ve Dünya’daki gelişmeler üzerine kapsamlı tartışmalar ve anlizler yapıldı.

Demokratik Alevi Dernekleri 3. Olağan Genel Kurul‘da yapılan tartışmaların ve anlizlerin ışığında bir sonuç bildirgesi yayınladı. Genel kurulumuz vesilesiyle toplumsal özelimize, bölgeye ve insanlığa dair, kendi hakikatımızdan kelam söyleme gereği doğmuştur. İnsanın toplumsal bir varlık olduğu; toplumsallığın insanın doğası olduğu gerçeğinden hareketle, rızasız yolun günümüzde ki zirvesi olan kapitalist modernitenin Yolumuz, toplumsal özelimiz, insanlık ve Hakk’ın cemali olarak bildiğimiz dünya ve cümle varlık için yarattığı sonuçlara ve toplumsal konumlanmamızın biçimine dair kurumsal perspektifimizden hareketle fikir beyan etmeyi bir zorunluluk olarak görmekteyiz.denilen bildirgede, “ “ Peşta, Her tişt Xu bu u hebu, Çar gewher Niyaz bu Xuda bu, Qereta Xizir Tev Har bu Çerx u Pervaz bu.”
“Önce Herşey Hu idi ve vardı. Dört gevher niyaz oldu Hüda oldu. Hızır’ın gayreti değdi har oldu ve çark-ı pervaz oldu.”
Varlık varın varıdır. Doğum çark-ı pervaz edip niyaz olmadır. Hiçbirşey yoktan var olmaz. Herşey varlıktan var olur. Karanlık da varlıktır. Karanlıkta ışıktır. Rızalı olan gayret doğmak için harlanır(Isınır) sema haline gelir. Rahim kulli haldir. Rahman olan rahime niyaz olur. Küllisi Yol’dur. Yol Hakk’ta görünmek ister, dem u demde Hakk’da yola talip olur. Düsturu ile varlığın oluş evresini görünür kılar.” ifadelerine yer verildi.

YOL HAKK MANASI ÜZERİNE KURULUDUR

Demokratik Alevi Dernekleri 3. Olağan Genel Kurulu Sonuç Bildirgesi’nin davamında şunlar kaydedildi: “Ya Heq Kemasi medi, Re İkrar u Riza u Rizqe “Yol İkrarlık ve Rızalık Yoludur” düsturu ile inançsal olarak Reya Heq / Hakk Yol Aleviliğin doğal toplum ikrarlaşmasını gelecek perspektifi olarak önüne koymuştur. Demokratik mücadele dinamiğini “Rızalık Toplumu” düsturu üzerine kurmuştur.
“Cih le Daye ra te gotin, Nav li Bawa ra te gotin” – “Yol Anadır. Ana Mürşidi Kamilullahtır.” Düsturu ile yolun kapısı olan kadını mürşidi makamda olma hakikati ile ikrarlaşma süreğinde temel hakikat olarak görmektedir. İnancımızın bu yasası kadının tüm yaşam alanlarında hakikat çerağı olarak görülmesi, temsiliyeti temel düstur olarak algılar ve gayret eder.
“Dest bi Dest Dest Bi Heq”- “El Ele El Hakk’a” Düsturu ile çark-ı Pervaz olan kainatı bir birlik içerisinde cümle varlık ile niyazlaşma olarak görür. Yol rızalı Talip yoludur. Yolda her can Taliptir. Her varlık Musahipli ve ikrarlıdır. Hakk olan ikrarına görünür olmaktır. Nehak ancak böyle Hakk olana cemalini döner.
Düsturlarından hareketle Raa Heqi/ Reya Heq/ Hakk Yol Alevi halkların inanç ve doğal ikrarlaşma gerçeği ile. Rıza toplumu esaslarını yaşam düsturu olarak görür. Tüm ikrarlaşma süreçlerini. Sürek toplumları olan Hakk Yol toplumları ile ortaklaştırmak gayretini eksik etmez. Varlık meseleleri tüm alemin ve kainatın meseleleridir. İnsan sıfatı gereği nefsine sınır çizmesi gerekendir. Hakk Yol nefsi doğal rızalık yasası ile dengeleme ve yaşam ile ikrarlaşma gerçeği olarak görür. Tüm meseleler ile buradan doğru ortaklaşır ve kendi meselesi olarak algılar. Hakk Yol Alevilerin tüm yaşam alanlarında bu düstürlar ile hakikat arayışını devam ettirir.

HAK YOL TARİHSEL-TOPLUMSAL BİR GERÇEKLEŞİMDİR

 

Raa/Reya Haq/Hak Yol derken tarihsel-toplumsal bir oluşumdan bahsederiz. Doğal rızalı, düşünsel-toplumsal ve bağlı olarak inançsal bir sistem olarak tarihsel süreç içerisinde kurumlaşmış, duygu ve anlam dünyası da tekamülüne bağlı biçimde oluşmuştur. Yolu ve Yol üzerinden gerçekleşen toplumsal formasyon ve sorunlar tartışılıp çözümler önerilirken bu gerçeklik akıllardan çıkarılmamalıdır. Bu bağlamda;
Toplumsal Bir İnşadır
Hakk manasının açılımı olarak izah edilen öğretimiz; toplumsal özelimizin zihniyet, duygu ve anlam dünyasını, bağlı olarak inanç dünyasını açıklar. Bunlardan hareketle daha eski olan klan, aşiret, aşiret federasyon ve konfederasyonları gibi toplumsal formları da içeren daha geniş bir toplumsal inşa gerçekleşmiş, talip toplumsallığına ulaşılmıştır.
Gözden kaçırılmaması gereken boyut Hakk Yol’un dünden bugüne hegomonik sistemler karşısında alternatif bir düşünsel-toplumsal sistem olduğu gerçeğidir. Doğal yaşam alanlarını devletler sistemine alternatif doğal kurumsallaşmalar gerçekleştirererek. Alan koruduğu aşikardır. Canın Alemde nefes kanallarını bu şekilde açık tutmaya gayret göstermişlerdir. İnsandan insana, insandan cümle varlığa yönelik rızayı esas alan bir ilişkilenme biçimi ile tüm zamanda mekanın ve canın rızasına niyaz omuştur.
Toplumsallık, insan denen varlığın doğasıdır, insanın kendini var etme biçimidir.
Hegomonik oluşumlar ise Qom/ Kom/ Toplumsallık karşıtı zihniyet ve sistemler geliştirmiş, toplumsallığı parçalamış, kapitalist ve Sosyalist modernleşmeler doğal toplum direnç değerleri üzerine oturmuştur. Yöntemler farklı görünse de rıza ilkesini çiğneyen merkezi devletleşmeye kurban etmişlerdir. Doğal toplum inanç ve alan koruma gücünü teslim almışlardır. İnsan kendisiyle yarışarak atomize edilmiş ve doğanın en büyük talancı varlığı açığa çıkmıştır. Tüm canlılık bugün insanın ettiklerinden mağdurdur. İnsan kökleliği paraya endekslenmiş. Hayvan varlığı ise tüm formlarda zulüm ile köleleştirilmiştir.
Ocaklar Yol’un Ve Toplumsal Varoluşumuzun Temel Kurumlarıdır
Ocaklar sistemi, Hak yol toplumsallığının temel kurumları ve iskeleti durumundadır. Öğretimiz, Rıza toplumsallığının düşünsel zeminini oluştururken Ocaklar sistemi ise bu toplumsal modelin vücuda büründüğü kurumsallaşmalarıdır.
Yolumuz talip yolu, toplumsallığımız ise talip toplumsallığıdır. Ocak; taliplerden –ki bunlar eş ikrarı vererek musahip tutmuş, Yol’a ikrar vererek talip sıfatını kazanmış iki çiftten oluşur- Rayber, Pir ve Mürşitlerden oluşmaktadır.
Pir talibine, Talip Pirine sahip çıkmalıdır. Yol Talip Olma Yoludur.

TOPLUMSAL ÖZELİMİZDE GÜNCEL DURUM

 

Hak Yol toplumsallıkları/halkları neredeyse tüm tarihleri boyunca sistematik bir şiddet sarmalında yok edilmek istenmiş, bulundukları her coğrafyada çeşitli hegomon merkezlerin soykırımı amaçlayan katliam, göçertme, tecrit, asimilasyon ve yoksullaştırma gibi politikalarıyla karşı karşıya kalmışlardır.
Merkezi/ulusal devletler süreciyle beraber Hak Yol/Alevi katliamlarıyla yetinilmemiş, saldırılar doğrudan Hak Yolu/Aleviliği yok etmeye koşullu bir boyuta taşınmıştır. Tüm bu süreçlerin ve yönelimlerin sonucunda:
a- Öğretimiz kesintiye uğratılmış olup, yeni nesillere aktarılamamıştır.
b- Başta Ocaklarımız olmak üzere temel toplumsal kurumlarımız neredeyse işlevsiz kılınmıştır.
c- Hacı Bektaşı Veli Dergahı müze olarak tanımlanmış olup hala işgal altındadır.
d- Demografik yapıya yönelik politikalarla Hakk Yol Alevi halkların tarihsel yaşam alanları ya insansızlaştırılmış, ya da Alevisizleştirilmiş olup; toplumsal yapı parçalanmış, Alevilerin Ocak, ziyaretgâh gibi kutsallarından uzaklaştırılarak hafızasızlaştırılmaları amaçlanmıştır.
e- Aleviler, sistematik bir yoksullaştırma politikası bağlamında ekonomiden adeta dışlanmış olup devlet kadroları ve muhafazakârlaştırılmış sermayenin kontrol ettiği geniş sektörler Alevilere kapatılmış durumdadır.
f- Zorunlu din dersleri adı altında Sunnileştirme vb. asimilasyon yöntemleri ısrarlı bir biçimde sürdürülmektedir.
g- Hakk Yol terim ve kavramlarını öğretimizden gelen anlamlarından kopararak Şii bir içerikle tanımlama ve bu yöntemle Hak Yol taliplerini Şiileştirme politika ve çalışmaları hız kazanmıştır.
h- Hakk Yol halklarının Türkçe dışında ki dilleri özellikle Türkiye de tehlike altındadır. Dil her halk özelinde uzun bir tarihin yaratımı ve o halkın toplumsal hafızasının, tüm birikiminin kendisidir. Hakk Yol taliplerinin konuştuğu dillerde ortak kavram ve terimlerin yanında her bir dile özgü terim ve kavramlar da vardır. Yitirilmeleri Hakk Yol da çoraklaşmaya ve anlam yitimine yol açacaktır. Her dil Hakk aynasıdır ve tekamül çarkında zahir olan Hakk hakikatlerinden biridir.
i- Modernist zihniyet ve siyaset, yine bu zemin üzerinden gelişen muhalefet anlayışları ve örgütlenme biçimleri zihniyet dünyamızı, bağlı olarak toplumsal yapımızı edilgenleştirip çözülüşü dayatmaktadır.

ORTADOĞU EKSENLİ SAVAŞ, BÖLGESEL GELİŞMELER VE HAKK YOL AÇISINDAN SONUÇLARI

Emperyalist merkezler ve bölgesel hegomon devletler Ortadoğuyu kan gölüne çevirmiş durumdalar. Gözü dönmüş tahakkümcü-talancı vahşet nice zulüm yaratırken inançlar ve etnisiteler adına hareket ettiğini ileri sürerek lanetli yüzünü maskelemektedir. Başta mazlum ve masum azınlıklar olmak üzere bölgenin tüm inanç ve doğal kimlikleri ağır bedeller ödemektedirler. Her halktan yüzbinlerce insan katledilmiş, milyonlarcası mülteci bir yaşamın pençesine düşmüş, binlerce mülteci donarak, boğularak, açlık ve hastalıktan canvermiş, kadın ve çocuklar köleleştirilerek pazarlarda satılmıştır. Dünya yoğun bir etnik ve kültürel soykırım cenderesine sokulmuştur. Varlığı data ya da meta gibi gören nefis iktidarları tüm varlığa soykırım uygular boyuta gelmiştir. Uyarıyoruz bu kadar zulüm dünyanın sonunu getirecek bir nemrudi karaktere bürrünmüş vaziyettedir. Ve bizllerin Hakk yasasından doğan meşru savunmamız karşısında direnmekten başka da çaresi yoktur.
Öyle ki halklarda yaratılan travma ve düşmanlıkların aşılabilmesi yüz yılları kapsayabilecektir.

  1. OLAĞAN KONGRE KARARLARIMIZ

1) Yol Bir Sürek Binbir manası ile Yol evlatlarının içeride iç ikrarlaşmaları, dışarıda Yol’un dönemsel çözüm öneri ve yöntemlerini güncellemek, Ocakların iç ikrarlaşmalarına dönük yaklaşımları için kurulacak meydanda. “40 Pir, kırk Ana,Kırk Zakir, kırk Talip Kırklar Aşkına Der Meydanına” Şiarı ile 21 – 22 Mart tarihinde Dersim’de meydan kurulması için Peyiklerin gözlenmesine ve hazırlıkların yapılmasına karar verilmiştir.
• Der Meydanı(Der Cemi) : Reya Heq / Hakk Yol Ocak ve Pirlerinin biraraya gelerek Yol Erkanı üzerine içeriye ve dışarıya dair meselelere Yol gözüyle önermeler ve kararlaşmaları için yapılan Cem – Cıvat .
Amaç: Gelinen süreçte Reya Heq / Hakk Yol Alevi süreklerinde ve nişanı Ocaklarımızda yaşanan karmaşıklaşmış Pir, Mürşid, Talip ilişkisi. Yeni süreçte ortaya çıkmış kaynağı ve icazeti görülmeyen hanelerin Pir makamında görülmeleri toplumumuzda kafa karışıklığı yaratmakta. Ocak evlatların ilişki kopukluğu nedeni ile biribirini takipte sorun yaşamakta. Görülmeyen Dedeler Cem yürütmekte. Yol evlatları Pir – Talip bağını korumakta zorlanmakta. Erkanlar dışardan ve içerden nehakça erozyona uğratılmakta. Yapay tartışmalarla Talip toplumu parsacı bir yaklaşımla çıkara göre kullanılmak istenmekte. Doğal toplumsal açıklığımız, değer ve yaklaşımlarımız istenildiği yöne çekilerek yıpratılmaktadır. Bu vesile ile Ocaklarımızın iç ikrarlaşmaları için Pirini çağırmak, turab olmak, hizmet etmek, meydan kurulmasında peyik olmak temel görev olarak önümüzdedir. Der Meydanından çıkacak kararlar ve görevlendirmeler bizlere Çerağ olacaktır
2) Der Meydanından çıkan öneri ve kararlar ışığında “Yol bir sürek 1001 – El Ele El Hakka”gerçeğinden yola çıkarak Alevi Halkların Yazar, entelektüel, edebiyatçı, tarihçi, akademisyen, aktivist canların Haziran 2020 döneminde “ Tarihsel Varlığımız ve Toplumsal İnşamız” Şiarı ile çalıştaylar, konferanslar şeklinde anlatılmalı. Alevilerin tarih bakış acısını yeniden tartışmaları için Aleviliğin kültürel ,inançsal ,coğrafik, duygu, aklı ortak hafızasını yeniden inşası için entelektüel süreci ve bakış açısını biraraya getirmek, güçlendirmek. Dünya ideologya ve yaşam dinamiklerine İnanç ve kültür varlığımızı anlatmak, önerilerimizi paylaşmak, ortaklaşma kanalları açmak.

3) Ocağ’ın sahibi anadır. Kadın mürşidi kamilullahtır, Hakk kapısıdır hakikati esas alınarak. Toplumsal yaşamı yeniden inşası için, Alevi inancında meydana gelen kültürel soykırımı tartışmak, asimilasyonun önüne geçmek için. Alevi Kadın Çalıştayının gerçekleşmesi için gayret içerisinde olmaya karar verilmiştir.

Amaç: Son dönemlerde bir çok Alevî kadın yazar ve akademisyenin, Alevî aklı esas almadan bulundukları yerden, politik aidiyetleri üzerinden, Aleviliğe yöneldikleri görülmektedir.Türk İslam, laik, islam, Şiî, Bektaşi, klasik sol, liberal, pozitivist bir bakış açısı ile değerlendirmelerde bulundukları bilinmektedir. Bilerek bilmeyerek yola karşı ciddi bir kafa karışıklığı içindedirler. Adeta taht kavgası içine girmişlerdir. Yapılacak bir çalıştayla yaşanan sürece dikkat çekilmesi için bir çalışataya ihtiyaç olduğu
4) Tüm Alevi sürekleri kendi Rıza Hukukunu işletmeli, Dar-Didarlarını işletmeli, Hiçbir Alevi bireyi, ailesi, toplumu nehak kapısına gitmemeli, kendi ocax-pirleri mürşitleri ile sorunlarını çözmeliler..
5) Aleviler demokratik siyasette aktif rol almalı ve doğrudan demokrasinin en aktif toplumu olan Aleviler demokrasiye karşı kayıtsız değillerdir. Hiç bir parti, sivil toplum, Alevilere don biçmemeli. Aleviler buna izin vermelilerdir. Aleviler doğrudan kendi rızalığında karar almalı, kendi temsilcilerini göndermelidirler. Gizli-kapaklı değil açık şeffaf ahlaki politik olarak halkla birlikte tartışarak karar vermelilerdir. Özellikle Alevî Pirleri çeşitli parti veya kurumlarda görev alacaklarsa Taliplerinden, Ocak pirlerinden rızalık almalılar. İnanç Önderi konumunu korumalı ve bu hakikat üzerinde yola Pirlik yapmalıdır. Alevi Pirleri başta olmak üzere yol uluları sürekli Alevileri, İnançları konusunda aydınlatmalı, Nahaktan dur, hakikat deryasına yakın durmaları için mücadele içinde olmalıdır.
6) Alevi diplomasisi için ortak bir Alevi diplomasi kurulu meydana gelmelidir. Tüm Alevi sürekkerin eşit şekilde temsiliyeti önemli kriter olarak belirlenmelidir. Son yıllarda, Alevi kurum ve yöneticilerin Devletle gizli açık, ilkesiz madiyatçı ilişki içinde olanların sayısı hayli fazla. Bu durum inancımız ve toplumumuzun güvenlilirliğine zarar vermektedir. Bu durumun önüne geçilmesi için böylesi bir kurula ihtiyaç vardır. Tüm görüşmelere bu kurul muhatap olmalı. Bütün süreklerin temsiliyeti ve yetkin canlardan oluşan 40 kişilik bir “Danışma meclisi” oluşturulmalı ve eşit kadın temsili esas alınmalıdır.
7) Dünyaya yayılmış Alevi Halklarla Anadolu ve Mezopotamya Halklar buluşmasını önemsemek kültürel ortaklaşmayı güçlendirmek için çalışmalar yapmak. „

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir