Liseliler Beşiktaş’tan seslendi: Hocama dokunma

Liseliler, sürgün edilen öğretmenlerine sahip çıkmak için Beşiktaş Meydanında bir araya gelerek “Yusuf Tekin ve ondan önceki bakanların gözümüzde bir meşruluğu yoktur ve hiçbir zaman da olmayacaktır” ifadelerini kullandı.
Lise Komiteleri “Sıralardan sokaklara” şiarıyla Beşiktaş Meydanı’nda açıklama yaptı. “Öğretmenime dokunma” pankartının açıldığı eylemde sık sık “Baskılar bizi yıldıramaz”, AKP elini liselerden çek”, “AKP’den hesabı öğrenciler soracak”, “Gezide düşene dövüşene bin selam”, “Liseliler burada hocasının yanında” sloganları attı.
‘KATLEDİLEN SIRA ARKADAŞLARIMIZ İÇİN BURADAYIZ’
Lise Komiteleri adına ETHA’ya konuşan Ilgın Öztürk, “Biz bugün birçok liseden arkadaşlarımızla kendi irademizi ortaya koymak için sokaklardayız. Çok net taleplerimiz var. Son bir haftadır öğretmenlerimiz sırf bize destek oldukları için haksız bir şekilde sürgün edildi, açığa alındılar. Bizler öğretmenlerimizle birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Sokaklara çıkmamızın tek nedeni bununla sınırlı değil. AKP iktidarının, bu faşist rejimin yıllardır liselere saldırıların farkındayız. Buna karşın bizlerde her alanda direniyor olacağız. Örneğin Arda Tombul arkadaşımızda olduğu gibi meslek liselerinde öğrencilere dayattılan MESEM katletmeye devam ediyor. Aynı zamanda ataerkiyi besleyerek katledilmelerinde doğrudan sebep olduğu sıra arkadaşlarımız Ayşenur ve İkbal’in için liseliler olarak buradayız. AKP’den hesap sormak için buradayız. ‘AKP’den hesabı liseliler soracak’ ve ‘Liseler faşizme mezar olacak’ diyerek toplandık. Bu ilk eylemimiz değil, biz mücadeleye devam ederek daha güçlü geleceğiz. Herkesi eylemlerimize sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi.
POLİSİN SALDIRI TEHDİDİNE SLOGANLI YANIT
Bu sırada polis liselilerin sloganlarına “saldırı” tehdidine bulundu. Saldırı tehdidi üzerine liseliler “Kadınlar ölürken polis neredeydi”, “Hatay’da depremde polis neredeydi” sloganlarıyla yanıt verdi.
Öte yandan eyleme üniversite öğrencileri, aileler ve öğretmenler destek verdi.
‘İSYAN ETMEYE GELDİK’
Liseliler adına basın açıklamasını Ilgın Öztürk okudu. “Gezi ayaklanmasında polis tarafından katledilen Berkin Elvan’ın, devletin meslek liselerindeki öğrencilere dayattığı MESEM’lerde katlettiği Arda Tombul’un yine aynı devletin ataerkiyi besleyerek katledilmesine doğrudan bir şekilde sebep olduğu sıra arkadaşlarımız Ayşenur ve İkbal’in, 19 yıl öğretmenlik yaptığı okulda proje okulları uygulaması nedeniyle sürgün edilen ve bununla mücadele ederken hayatını kaybeden öğretmenimiz Mustafa Turgut’un öfkesiyle isyan etmeye geldik” dedi.
Sermayenin ve onun ayrılmaz bir parçası olan neoliberal aklın iktidarının her alana yönelik gözü dönmüş saldırıları için toplandıklarını söyleyen Öztürk, “Eline geçtiği her bir aygıta yönelik onu bir kar aracına dönüştürmeye çalışmasının ve kendisine karşı en ufak bir fikir ayrılığına dahi alan bırakmak istemeyecek kadar korkmasının ilanı ve başkaldırısıdır. Bugün bizim hocalarımıza gözlerini diken siyasi iktidar daha dün meslek liselerindeki akranlarımızın canını hiçe sayarcasına onları bir ucuz iş gücü pazarı olarak görüp canlarına kast etmiş ve birçok sıra arkadaşımızın MESEM’i kullanarak patronlara daha fazla kar sağlamak için iş cinayetlerinde katletmiştir” diye konuştu.
‘YUSUF TEKİN VE ÖNCEKİ BAKANLARIN GÖZÜMÜZDE MEŞRULUĞU YOKTUR’
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in öğrenciler ve öğretmenlerin haklarını korumadıklarını, liselilerin daha iyi bir geleceğe sahip olabilmesi için çaba sarf eden bir bakan olmadığını ifade eden Öztürk, “Tek amacı sendikalaşmak isteyen öğretmenleri sindirmeye çalışmak, özel okullardaki öğretmenleri kölelik koşullarına mahkum etmek, köklü liselerdeki nitelikli eğitimi kesintiye uğratmak, geleceğe dair hiçbir umudu olmayan liseliler yetiştirmek olan bir kişi eğitimden sorumlu olmamalıdır. Sürekli değiştirilen sınav sistemiyle daha reşit dahi olmadan fiziksel ve psikolojik olarak mahvoluyoruz. Yıllarımızı harcayıp iyi bir üniversiteye girmeye çalışırken sınav sorularının çalınması gibi durumlarla karşı karşıya kalıp var olan bir nebzelik umudumuzu da kaybediyoruz. Haftada beş gün gittiğimiz okullarımızda koyun sürüsü muamelesi görüp her çocuğun hakkı olan nitelikli eğitimden mahkum bırakılıyoruz. Tüm bunlar gözlerimizin önünde yaşanmaktayken Yusuf Tekin ve ondan önceki bakanların gözümüzde bir meşruluğu yoktur ve hiçbir zaman da olmayacaktır” ifadelerini kullandı.
‘ÖĞRETMENLERİMİZİN YANINDAYIZ’
Geçtiğimiz günlerde öğretmenlerin keyfi sebeplerle okullardan ihraç edildiğini hatırlatan Öztürk “Tayine zorlanması öğrenciler olarak kabul edeceğimiz bir durum değildir. Nitekim bu karara ilk günden karşı çıkıp ayaklanmış öğretmenlerimizin yanlarında olduğumuzu göstermiştik. Ancak unutulmamalıdır ki bu uygulama yenin çıkan bir durum değildir. AKP iktidarı yıllardır liseleri kendi emelleri uğruna dizayn etmeye çalışmak için proje okulları uygulamasını kullanmaktadır. Sendikalı olan, düzenin işbirlikçisi olmayı reddeden onurlu öğretmenlerimizi yıpratmak için işletilen bu uygulamayı öğretmenlerimizle yan yana bitireceğiz. Liselilerin kendi öz örgütlülüğü ve okullarında söz sahibi olacak politik bilince ve pratik yeterliliğe sahip olmaksızın bir kurtuluş olmadığını biliyoruz. Okullarımızda her gün ardı arkası kesilmeyen skandallar yaşanırken bizim kurtuluşumuz söz hakkını kendimizde toplamamızla elde edilecektir. okullarımızın kaderini belirleyecek olan, bizden kar sağlama amacı taşıyan bir avuç kan emici değil, oradaki öğrenciler olarak bizler ve öğretmenlerimizdir. Biz bu konudaki ısrarımızı sürdürmedikçe bir kurtuluş yolu olduğunu düşünmek asla mümkün olamaz” ifadelerini kullandı.

Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler