Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

Berlin’de Binlerce Kişi 19 Mart Darbesine Karşı Yürüdü

İstanbul Büyük Şehir Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu ile birlikte 100’ü aşkın kişinin 19 Mart’ta gözaltına alınması ve İmamoğlu ile bir çok kişinin tutuklanmasının ardından devam eden anti demokratik faşist politikalar binlerce kişi tarafından protesto edildi.

Aralarında Berlin Alevi Toplum’u (BAT) Cemevi’nin de bulunduğu ‘Berlin Demokrasi Platformu’ tarafından organize edilen yürüyüş öncesi platform üyesi bileşenler ve binlerce kişi Alexanderplatz’da bir araya geldi. AKP-MHP rejimini protesto eden döviz ve pankartların taşındığı yürüyüş öncesi ortak basın metnini Türkçe İsmail Erol, Almancasını Betül Havva Yılmaz, İngilizcesini de Iken Brockstedt Riegger okudu.

“Türkiye’deki mevcut AKP-MHP iktidarının yargı eliyle gerçekleştirdiği kirli bir darbe haline gelmiştir” vurgusuyla başlayan ortak metinde şu başlıklara dikkat çekildi:

‘Katlanacak bir Hal Kalmadı!’

22 yıllık iktidarı boyunca her türlü hile, hırsızlık ve şantajla iktidarını sağlamlaştırarak devletin tüm kurumlarını ele geçiren bu iktidar, son yargı darbesiyle parti-devlet diktatörlüğünü resmen ilan etmiştir.

Ağzından dini ve milliyetçiliği düşürmeyen bu iktidar ve yalakalarının Türkiye’de yaşayan her vatandaşa ödettiği bedelin faturasına katlanacak hal kalmamıştır. Bunun içindir ki günlerdir milyonlar sokakta, bunun içindir ki milyonlar “Hükümet istifa” diyor, bunun içindir ki milyonlar “Darbeye hayır” diyor.

‘Kürt Halkının İradesine Darbe Tüm Türkiye’ye Yayılmak İsteniyor’

Yıllardır Kürt halkının iradesi ile seçilen belediyelere kayyumlar atanıyor, temsilcileri cezaevine konularak halkın seçme ve seçilme hakkı elinden alınıyordu. Daha sonra İstanbul’un bazı ilçelerinde kayyumlar ile “kent uzlaşısı” sonucu seçilmiş belediye başkanları tutuklandı, yerine kayyumlar atandı. Bugün ise bu tüm Türkiye’ye yayılmak isteniyor.

Bu tutuklama dalgası, rastgele yapılmış bir keyfiyet değil, diktatörlüğe karşı duran herkese yönelik hedeflenmiş bir darbedir. Seçilmiş politikacılar, gazeteciler, sanatçılar, sendikacılar — eleştiri getiren herkes hapse atılıyor. Direnişe bu kadar panik içinde tepki veren bir hükümet, bize bir şeyi açıkça gösteriyor: Korkuyorlar, sonlarının geldiğini görüyorlar! Aynı zamanda ülkeyi cemaat ve tarikatlar için cennete çeviren bu iktidar, milyonlarca genci geleceksizliğe ve derin bir yoksulluğa mahkum ediyor. Kendi geleceğine ve ülkesine dair umut edemeyen gençlik, adeta cehennemi yaşıyor. Gençliğin kararlılığının ve öfkesinin altında yatan sebep budur.

Darbeye Karşı Her Türlü Mücadele Meşrudur’

Bütün Türkiye ve dünya kamuoyuna çağrıda bulunuyoruz; Bu kirli ve çirkin yargı darbesine, yalanlarına, zulmüne sessiz kalmayın, ortak olmayın. Almanya’da yaşayan bizler, Anadolu’nun her rengini, her kokusunu yaşatanlar; Anadolu’nun gülen yüzleri, sesi, çığlığı, vicdanı ve ahlakı olanlar; kardeşliğe, barışa ve özgürlüğe inananlar, “Hak, hukuk, adalet” diyenler, bu darbeyi kabul etmiyor ve buna karşı verilecek her türlü mücadelenin zorunlu ve meşru olduğunun altını çizmek istiyoruz. Bunca haksızlığa, adaletsizliğe, hukuksuzluğa, hırsızlığa sessiz kalmamızı istiyorlar. Yıllardır içerde haksız, hukuksuz bir şekilde esir tutulan onca insanı unutmamızı istiyorlar. Hayır, unutmayacağız ve susmayacağız!

Türkiye Halklarının Yanındayız!’

Türkiye halkları, yargı ve medya sopasıyla istediğini yapacağını sananlara sokaklarda, boykotlarda en güzel yanıtı veriyor. Onların bu haramzade saltanatını yıkmadıkça kurtuluş olmayacaktır. Ve iktidar şunu bilmeli ki, sokağa çıkan, korku duvarını aşan ve haykıran bu gençliği sindiremez, susturamazsınız. Bunun için bu kirli ve yanlış yoldan dönün. Ayrıca, demokrasinin önünü açmak, toplum içinde barışı tesis etmek için başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Osman Kavala, Can Atalay gibi siyasi tutsakları serbest bırakın!

‘Bu Siyasetin Sonu Türkiye İçin Felakettir’

Bugüne kadar kendi çıkarları için Tayyip Erdoğan iktidarını destekleyen Avrupa Birliği ülkelerini de bir kez daha uyarıyoruz: Yargı eliyle yapılan bu darbe Türkiye’yi diktatörlüğe götürür. Böylesi bir Türkiye’nin ne kendisine, ne bölgesine ne de Avrupa’ya katkısı olur. Tam tersine, daha fazla çatışma, savaş, açlık, yoksulluk, zulüm ve ölüm getirir. Bunun kaçınılmaz sonucu binlerin, yüzbinlerin ve milyonların ülkesini terk etmesine neden olacaktır. Bugüne kadar mülteci sözleşmesi ve politik çıkarlarınız için Türkiye hükümetine verdiğiniz asgari ve ekonomik desteklerden vazgeçiniz. Hükümetin insan haklarını, ulusal ve uluslararası hukuku ayaklar altına aldığı politikalara ortak olmayın.

Almanya’da yaşayan değişik uluslardan halkları, Türkiye halkları ile dayanışmaya çağırıyoruz. Tarihte hiçbir diktatör bilerek, isteyerek koltuğunu terk etmemiştir. Bunun tek çaresi halkın mücadelesi, halkın haklı direnişidir. Ancak şu da bilinmelidir ki, bu ancak ve ancak birlikte mücadeleyle olur.

Bütün renkleriyle özgür, demokratik, laik bir Türkiye yaratma, bu çağdışı, ırkçı, bilim düşmanı zihniyetten kurtulma adına yola çıkanlar, dostlar, arkadaşlar, canlar: Belediyelere atanan kayyumları reddediyoruz! Bütün siyasi tutuklamaları kınıyoruz! Ekrem İmamoğlu’yla birlikte tüm genel başkanların, belediye başkanlarının, siyasi tutsakların ve öğrencilerin derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Ve hep birlikte haykırıyoruz! Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz!”

Okunan ortak basın açıklamasının ardından; SPD Berlin Eyaleti Başkan Yardımcısı Sinem Taşan Funke, Berlin Eyalet Meclisi’nde Yeşiller Grup Başkanı Bettina Jarasch, Berlin Sol Parti Eyalet Başkanı, Maximilian Schirmer, Junge Welt Gazetesi temsilcisi Nick Brauns ve Soli25 İnisiyatifi konuşma yaparak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile AKP-MHP iktidarının faşizm politikalarını kınayarak başta Selahattin Demirtaş, Ekrem İmamoğlu, Figen Yüksekdağ, Osman Kavala, Can Atalay, muhalif öğrenci ve diğer muhalif tutukluların serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Yapılan açıklamaların ardından başlayan yürüyüş Alman Parlamentosu yakınındaki meydanda son buldu.

‘Berlin Demokrasi Platformu’ adıyla oluşturulan oluşumda yer alan ve bugünkü eylemi organize eden kurumlar şöyle: Akdağ Dayanışma ve Destekleme Derneği, Aşnan Tiyatro Topluluğu, Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu (FDG), Bahadın Derneği Berlin, BDAJ Berlin, BDAS Berlin, Berlin Alevi Toplumu-Cemevi, Berlin Al-Dersim Spor, Berlin Arap Aleviler Birliği e.V, Berlin Dersim Kültür Derneği, Berlin Gaziantep Çepnileri Derneği, Berlin HUV, Berlin Omcalı Kültür ve Dayanışma Derneği, Berlin Sivaslı Canlar Derneği, CHP Berlin, Çorum Derneği Eğitim ve Kültür Merkezi, Dem Parti, die Ahali e.V, DİDF Berlin, Erzincan Küçükotlukbeli Derneği Berlin, Halkçı Devrimci Birliği – HDB, Institutê Ziwan ȗ Kulturê Kirmanci (Zaza) İKK, Nav-Berlin, Sol Parti, TİP, Yeşilev, Soli25 İnisiyatifi.

Haber ve Fotoğraflar: BAT-Cemevi Basın Ofisi / Ulaş Yunus Tosun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir