Köln’de büyük Alevi buluşması: “Suriye’deki Alevi soykırımına dur de!”

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Demokratik Alevi Federasyonu ( FEDA), Avrupa Arap Alevi Federasyonu ( AAAF), CHP Almanya Federasyonu, Avrupa Demokratik Dersim Dernekleri Federasyonu ( ADEF), Dersim Tarih ve Kültür Federasyonu (DKG), FDG, Almanya-Türkiye İnsan Hakları Derneği (TÜDAY) ve iki Dersim kurumunun “Suriye’de Alevi Soykırımı’na Dur De!” çağrısıyala,15 Mart 2025 tarihinde Almanya’nın Köln kentindeki Heumark meydanında düzenledikleri mitinge, Avrupa’nın farklı ülkelerinden gelen on binlerce kişi katıldı.
Suriye’deki Alevi Soykırımının protesto edildiği mitinge devrimci – demokratik güçler, DİDF, ATİK, AGİF ve Demokratik Kürt kurumlarda destek verdiler.
Sunuculuğunu AABK Medya Sorumlusu Özkan Lafatan ve AABK Genel Sekreteri Gülay Kurtyiğit’in yaptığı miting, selamlama konuşması ve Kerbela’dan bugüne toplumsal özgürlük mücadelerinde hayatlarını kaybedenler için yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.

Mitingte, AABK İnaç Yol Kurulu adına Seyit Erdoğan kısa bir selamlama konuşması yaptı ve gülbank verdi. Seyit Erdoğan konuşmasını tamamladıktan sonra, AABF İnanç Kurulu Başkanı Celal Keykubat Dede söz aldı. Celal Dede, konuşmasında Alevilerin inançsal, örgütsel ve toplumsal birliğinin önemine vurgu yaptı.
İnaç kurullarının temsilcilerinin konuşmasından sonra, konuşmasını yapması için AABF Genel Sekreteri Ufuk Çakır’a söz verildi. Çakır, Almanca yaptığı konuşmada Suriye’de Alevileri yönelik yapılan toplu katliamlara karşı verilen toplumsal, hukuksal ve diplomatik mücadelenin önemine dikkat çekti.

”Lakziye’de ve Suriye’de yaşayan Aleviler ve diğer halklar asla yalnız ve sahipsiz değildir.”
Mitingde çağrıcı kurumlar adınada konuşmalar yapıldı. Çağrıcı kurumlardan ilk sözü AABK Eşit Başkanı Hüseyin Mat aldı. Başkan Mat, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Bu barbarlığı dünyaya haykırmaya çalıştık. Lakziye’de ve Suriye’de yaşayan Aleviler ve diğer halklar asla yalnız ve sahipsiz değildir. ABD, Avrupa Birliği, Rusya orayı sömürebilmek için ölümlere göz yumdular. En büyük suç ise Türkiye’nindir. Colani’ninde, çetelerinin de arkasında onlar var. Katliamın arkasında duranlara bin defa lanet olsun. Resmi devlet ideolojisi Türkiye’de olduğu gibi Suriye’de de toplumlara tekçilik ile yaklaşıyor. Suçlu sadece resmi devlet ideolojisi ve emparyalistler mi? Eğer 100 yıllık cumhuriyet tarihinde bir araya gelmiş olsaydık Suriye’de bu katliamı yapabilirler miydi? Ortak mücadeleyi zafere ulaştırsaydık buna cesaret edemezlerdi. Bu beraberliği daha da yükseltmek zorundayız.”
”Aleviler, Avrupa’da anayasal haklarını nasıl aldıysa Türkiye’de de alacaktır”
Başkan Mat, konuşmada toplumsal barışın öneminede değindi: ”Suriye’deki canlarımızın sesini Avrupa’ya taşıyacağız. Halen Türkiye’de Aleviler ve Kürtler zulüm görüyor. Barışı en çok Aleviler ister. Biz onurlu barış istiyoruz. Barışın yolu yalnızca Diyarbakır’dan değil Dersim’den ve Hacı Bektaş’tan geçer. Biz asla günümüz Yezidlerinden korkmayacağız. Suriye ve Türkiye’de ezilen Kürtler, Aleviler diğer halklar asla yalnız değildir. Aleviler ise artık hiç yalnız değildir. Bir aradayız ve bir aileyiz. Bu ailenin adı demokratik Alevi ve demokratik toplum birliğidir. Bu zulmün karşısında direnmek ve mücadeleyi güçlendirmek adına yarın belki bir araya geleceğiz. Aleviler, Avrupa’da anayasal haklarını nasıl aldıysa Türkiye’de de alacaktır” diyerek, konuşmasın sonlandırdı.

”Sadece Alevi oldukları için 7 bin insan katledildi.”
Başkan Mat’tan sonra konuşmasını yapması için Avrupa Arap Alevileri Federasyonu ( AAAF ) adına Süleyman Serhan Narlı’ya söz verildi. Narlı konuşmasına, Suriye’de 2011’den bu yana süren Alevi soykırımı girişimlerine dikkat çekerek başladı. “Bu katliam süreci 2011’de Cesre Şuur’da başladı, bugün Golani’nin çeteleriyle devam ediyor. Sadece Alevi oldukları için 7 bin insan katledildi. Bu zihniyet, Muaviye’nin ve Yezid’in zihniyetini sürdürüyor. Hatay’dan Lazkiye’ye acil insani yardım koridoru açılmaldır” dedi.
AAAF temsilcisi Süleyman Serhan Narlı’dan sonra konuşmasını yapması için Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) Eş Genel Başkanı Demir Çelik’e söz verildi.
Başkan Çelik, konuşmasında “4 aydan beri Suriye’de Alevilere zorlu bir süreçten geliyor. SMO, DAİŞ, HTŞ Alevilere saldırıyor. Bu zihniyeti Koçgiri’den, Dersim’den, Maraş’tan Çorum’dan tanıyoruz. El ele verip faşistlere, cihadistlere, kıyımlara ve asimilasyona karşı demokratik toplumu var edelim. Zor var, zahmet var ama yine Hüseyin, Pir Sultan, Alişer, Seyit Rıza gibi inancımızla HTŞ ve AKP-MHP diktatörlüğüne karşı özgür yaşam ve barışta bir araya gelelim. Lazkiye’den Fırat’ın diğer tarafına kadar Mezopotamya topraklarını etki alanlarına alarak, Alevilere zindana çevirmek istiyorlar. Onlar kendi kirli çıkarları için halkların ve toplumun zenginliğini ortadan kaldırmak istiyorlar. Sünni, Alevi, Ezidi Kürt, Türk, Ermeni, Asuri, Süryani kim olursa olsun demokratik bir Suriye ve demokratik bir toplum için el ele vererek faşizme ve diktatörlüğe karşı kardeşçe mücadele edelim” ifadelerini kullandı.

CHP Almanya Federasyonu Başkanı Özgür Uçma, konuşmasında SDG ile HTŞ terör çetesi arasındaki anlaşmayı bulduklarına vurgu parak, şunları söyledi: ‘’SDG’nin, HTŞ ile yaptığı protokolün 6’nci maddesini red ediyoruz. İnsanların canlarını mallarını helal paylaşım yapanlarla bir anlaşma yapılamaz. Bu terörü ve vahşeti meşrulaştırmaktır. Tüm insanların gözü önünde yaşanan bu vahşet uluslarası toplumun sorumluluğundadır. Avrupa Birliği’nin Aleviler katledilirken, HTŞ’nin katliamları devam ederken onu davet etmesi kabul edilemez. AB’nın bu faydacı ilkesiz yaklaşımını red ediyoruz. Suriye’de yalnız bi çare bırakılan, Suriye rejiminden tek beklentisi barış olan mazlum Alevi halkı karşısında sessiz kalmamak, insanlığa karşı borcumuzdur. Bu vahşet karşısında susmayacağız. Herkesi ortak mücadeleye çağırıyoruz. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz’’ dedi.

Mitingte DİDF Genel Başkanı Zeynep Sefariye Ekşi, Sol Parti (Die Linke) Avrupa Parlamentosu Milletvekili Özlem Alev Demirel, SPD NRW Eyalet Parlamentosu Milletvekili Volkan Baran, CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu, CHP İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt, Rojava Kızılbaşları’nın ve Ezidi halkının temsilcileride söz alarak kısa konuşmlara yaptılar.
Katılımcılar sık sık “Yaşasın halkların kardeşliği” ”Ya hep beraber ya hiçbirimiz,’’ ‘’Faşizme karşı omuz omuza’, ‘’Susma sustukça sıra sana gelecek,” ”Yaşasın Enternasyonal Dayanışma’’ ve “Katil HTŞ, işbirlikçi AKP” sloganlarını attıkları mitingte AABK tarafından üç dilde hazırlanan basın açıklamasıda okundu.
AABK Basın açıklmasını tam metni şöyle:
SURİYE’DEKİ ALEVİ KATLİAMLARINI DURDURUN!
Bugün burada zulme karşı durmak, adaleti haykırmak, insanlığın vicdanına seslenmek için toplandık! Bugün burada, Alevilerin, Dürzilerin, Hıristiyanların, Kürtlerin, İsmaililerin ve diğer halkların uğradığı soykırıma karşı susmayacağımızı ilan etmek için buradayız!
Çünkü Suriye’de Alevilere karşı bir soykırım yürütülüyor!
Çünkü Alevi olmak, işkenceyle öldürülmek için yeterli görülüyor!
Çünkü bu çağda, dünyanın gözleri önünde bir halk, kimliği ve inancı nedeniyle yok edilmeye çalışılıyor!
Bu bir savaş değil!
Bu bir çatışma değil!
Bu planlanmış, organize edilmiş bir soykırımdır!
SURİYE’DEKİ SOYKIRIMI BİLİYOR MUSUNUZ?
HTŞ, 6 Mart’ta resmen Alevilere karşı cihat ilan etti.
Son üç ayda en az 7.000 Alevi işkenceyle katledildi.
40.000’den fazla Alevi, sorgusuz sualsiz tutuklandı, nerede oldukları
bilinmiyor.
Kadınlar kaçırıldı, sistematik tecavüze uğradı.
Köyler yakıldı, ibadethaneler yerle bir edildi.
Alevilerin ‘Esad yanlısı’ gibi genellemelerle yaftalanması, mezhepsel ayrımcılığın en tehlikeli
örneklerinden biridir. Bu söylem, Alevi toplumunu yalnızlaştırmak, ötekileştirmek ve toplumsal barışı zedelemek için kullanılan bir araca dönüşmüştür. Aleviler bu nefret söylemiyle hedef haline getirilmiş ve topluca yok edilmeye girişilmiştir.
Öldürülen çocuklar, diri diri yakılan insanlar rejimin kalıntıları olarak gösteriliyor.
Bu vahşetin failleri “devlet adamı” olarak kabul ediliyor, katiller meşrulaştırılıyor.
Colani ve cihatçı çetesi, Avrupa’nın başkentlerinde diplomatik görüşmeler yaparken, Aleviler bu topraklardan silinmeye çalışılıyor. HTŞ, uluslararası arenada yeni Suriye’nin sözde “istikrarını sağlayacak güç” olarak gösterilirken, Aleviler yok edilecek bir “sorun” olarak sunuluyor. Suriye’de Aleviler katledilirken, Türkiye Dışişleri Bakanı ve MİT Başkanı, katliam bölgelerini ziyaret etmek yerine, Colani ile görüşerek destek görüntüsü vermiştir. Bu durum, Alevi toplumunun vicdanında derin bir yara açmıştır. AKP/MHP iktidarının HTŞ ve cihatçı, selefi çetelere verdiği destek, Türkiye’yi bu suçların bir parçası haline getirmiştir.
Bu mudur adalet?
Soykırımı yok saymak, suça ortak olmaktır!
Dünya bu suçu işlemeye devam edemez.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER, AVRUPA BİRLİĞİ, ABD VE DİĞER DEVLETLERE ÇAĞRIMIZDIR!
Sizleri, Alevilere, Dürzilere, Hıristiyanlara ve diğer azınlıklara yönelik soykırıma karşı almaya çağırıyoruz.
Ebu Muhammed el-Colani ve HTŞ, derhal terör örgütü ilan edilmelidir!
Suriye’deki Alevi katliamları uluslararası hukuk çerçevesinde insanlığa karşı suç
olarak tanınmalıdır!

Soykırımın failleri derhal yargılanmalı, Uluslararası Ceza Mahkemesi devreye
girmelidir!
HTŞ’ye sağlanan tüm finansal, askeri ve siyasi destek kesilmelidir!
Alevilerin, Dürzilerin ve Hıristiyanların yaşadığı bölgeler uluslararası koruma
altına alınmalıdır!
Suriye’de azınlık halklara yönelik suçları araştırmak için bağımsız bir
soruşturma komisyonu kurulmalıdır!
Keyfi şekilde tutuklanan, kaybedilen Aleviler, Dürziler ve Hıristiyanlar için acil
bir tahliye süreci başlatılmalıdır!
Dünya bu katliama daha ne kadar sessiz kalacak?
Uluslararası hukuk, sadece güçlülerin çıkarlarını mı koruyor?
Eğer bu suçlara karşı harekete geçilmezse, bu insanlık utancının bir parçası olacaksınız!
Alevileri yok edenlerle anlaşanlar, bu suçun ortağıdır!
Alevileri öldürenlerle el sıkışanlar, bu kanın sorumlusudur!
Uluslararası toplumun görevi, katillerle pazarlık yapmak değil, onları yargı önüne çıkarmaktır!
Suriye’deki Alevi katliamlarını durdurun!
Katiller yargılansın!
Ne cihatçı teröre ne de hiçbir türüne geçit yok!
TOPLUMA ÇAĞRIMIZ!
Bu soykırıma karşı susan herkes, bu suça ortak olur!
Bu vahşeti durdurmak için sessiz kalınamaz!
Aleviler, Dürziler, Hıristiyanlar ve tüm halklar, bu insanlık suçuna karşı birlikte durmalıdır!
Ses yükseltin!
Adalet için birleşin!
Katliamları durdurana kadar susmayın!
17 Mart’ta Brüksel’e gelmesi beklenen savaş suçlusu ve terörist Colani, görüşme masalarına değil, Lahey’de yargılanmaya gönderilmelidir! Bu nedenle dört bir yanda suç duyurusunda bulunuluyor. Herkesi Colani ve çetelerine karşı harekete geçmeye davet ediyoruz!
Colani’ye ve çetelerine birlikte dur diyelim.
Bu sadece Alevilerin mücadelesi değildir! Bu, insanlığın onur mücadelesidir!
Aleviler vardır, Alevilik haktır! Zulmü unutmayacağız, affetmeyeceğiz!
Adalet yerini bulana kadar, bu çığlık dinmeyecek!
AVRUPA ALEVİ BİRLİKLERİ KONFEDERASYONU

Büyük Alevi mitingi, AABK Eşit Başkan Hüseyin Mat’ın mitingi örgütleyen kurumlara, alanda görev alanlara ve mitinge katılan kitleye yönelik yaptığı teşekkür konuşmasıyla sonlandırıldı.

Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler