ALEVİLER BARIŞA DAİR NE KONUŞTU?

Kübra Özyurt | Röportaj
Malatya’da doğan Celal Fırat, Dede soyundan gelen bir aileye doğmuştur. Öğrenimini tamamladıktan sonra Alevi örgütlerinde mücadele vermeye başladı. Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanlığı, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği ve Garip Dede Cemevi Başkanlığını yürüttü. 14 Mayıs 2023 seçimleri sonucuna göre HEDEP’den 28. Dönem İstanbul Milletvekili seçildi. Şu anda DEM Parti İstanbul Milletvekilliği yapmaktadır.
Milletvekilliği sürecinde de başta Aleviler ve Kürtler olmak üzere ayrımcılığa uğrayan halkların sesini meclis kürsüsünden duyuran Celal Fırat, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Britanya Alevi Federasyonu ( BAF) ve İngiltere Demokratik Güç Birliği ( DGB) ile İngiltere’nin başkenti Londra’da ve Almanya’daki Gustavsburg Cemevi’nde ‘Aleviler Barışı Konuşuyor’ konferansına konuşmacı olarak katıldı.
Konferansın amacına dair; “Alevilik inancı bağlamında Alevilerin ve Alevi kurumlarının barış sürecine katkı sunmaları üzerine tartışmalar yapıldı.” bilgisi verildi.
Detayları öğrenmek üzere Alevi Dedesi olan Dem Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat ile karşınızdayım!

Sayın Celal Fırat, Alevilik inancında barışın, toplumsal birliğin, doğa ve insanın değeri tartışılmazdır ancak görünürde İmralı ve Hükümetin yürüttüğü Barış sürecine Aleviler yaptığı bu konferansla dahil oldu diyebilir miyiz? Aleviler bu sürecin neresinde yer alıyor?
Aleviler elbette her zaman barışı kendi birincil gündemlerinden biri olarak tutuyorlar. Yani sadece bu görüşme süreçleriyle barış Alevilerin gündemine girmiyor. Toplum olarak her zaman toplumsal barış için çalışmalar içerisinde yer alıyoruz. Her açıklamamızda barış vurgusu yapıyoruz. Ancak, bu görüşme süreçleri tabiki tartışmaları daha da hızlandırdı. Bizde bu konuda bir irade ortaya koymaya çalışıyoruz. Bu konferanslarla barışın Alevi toplumundaki karşılığının ne olduğu ve toplumsallaşmasında nasıl rol üstlenebileceği gibi konular önemli tartışma konuları oluyor. Tartışmalarla da gördük ki Aleviler olası bir barış sürecinin önemli parçasıdır, önemli aktörlerindendir.

Alevilerin Barış sürecinden beklentileri neler?
Temel öncelik elbette ki büyük acılara neden olmuş Kürt sorununun çözülmesi, çatışma zeminin ortadan kaldırılmasıdır.Tüm toplumsal kesimlerin bu süreçten ciddi beklentileri var. Alevilerin de, sorunun çözümü, çatışmaların sona erdirilmesi ve toplumsal barışın sağlanması beklentisi vazgeçilmezdir. Ayrıca, bu süreç sadece kürt meselesinin çözümü değil, aynı zamanda toplumsal uzlaşma, demokratikleşme ve barıştır. Aleviler, demokratikleşmeyle tekçi anlayışın aşılmasını istiyor. Eşit yurttaşlığa dayalı inançlara özgürlük istiyor.
Kerbela’dan bu yana varoluş ve kimlik mücadelesi veren Aleviler, konferansta eşit yurttaşlık hakkına dair neler konuştu?

Türkiye’de, her şey tekçilik üstünedir. Tek millet tek din vs. Konferanslarda açığa çıkan ise, halklar, inançlar, farklı kültür ve yaşam tarzlarının olduğu ülkemizde tekçiliğin kabul görmediğidir. Biz, alevilere fazladan bir avantaj sağlanmasını, hakların tanınmasını ancak diğer kesimlere bize ne demiyoruz. Anayasal, herkesin yasalar karşısında eşit olduğu, inançların özgür olduğu bir demokratik yapı istiyoruz. İnancımız yasal anayasal tanınmalı, ibadethanelerimiz kabul edilmelidir.
DEM ve CHP Belediyelere kayyum atamaları ardından HDK’ye dair gözaltı ve tutuklamalar yaşandı. Hükümetin tutumunun Alevilere nasıl bir yansıması olacak?
Bu baskılar, tüm halkı ilgilendiriyor. Aleviler toplumsal mücadelenin her yerinde yer alıyorlar. Bu kurumların çoğunda da varlar zaten. Biz zaten bunlara maruz kalıyoruz. Aleviler her yerde zaten baskı altında. Kurum yöneticilerimiz tutuklanıyor, en son Cuma Erçe ifadeye çağrıldı. Çoğu cemevimiz davalık durumda. Demokratikleşme olmaz ise, şunu biliyoruz ki, en çok baskıya biz maruz kalacağız.
Son olarak, barışın konuşulması her toplum için ümit verici olsa da barış sağlanacak mı? Türkiye halklarını nasıl bir süreç bekliyor?
Barış, ekmek ve su gibidir. Bu konuda kim ne yaparsa yapsın çok kıymetlidir. Barışı sadece iktidardan beklemek değil, aynı zamanda kendi barış irademizide ortaya koymamız lazım diye düşünüyorum. Bu topraklara barış mutlaka gelecek. Hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız. Barışın sağlanmadığı durumda, hepimizi acılı süreçler bekliyor. Buna izin vermeyelim. İktidarın yada çatışma ve savaş üzerinden kendilerini ayakta tutanların niyetlerini boşa çıkarmak bizim elimizde.
Teşekkür ederim.




Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler