“Sözün Bittiği Yer: Dr. Rasha Al-Ali’nin Hatırasına”
Türkan Doğan
Bu coğrafyanın tarihine düşülen her bir acı not, aslında insanlık vicdanına yazılmış derin bir yara gibidir. Suriye’nin Humus şehrinde katledilen Alevi akademisyen Dr. Rasha Al-Ali’nin hikâyesi de böyledir: yıkıcı bir nefretin ve tükenmeyen adalet arayışının sembolü.
Rasha Al-Ali, yalnızca bir akademisyen değildi. O, dilin taşıdığı mirası öğrencilerine aktaran, Arapça’nın inceliklerini öğreten bir aydın, halkına ışık tutan bir meşale, Alevi geleneğinin bir sesi ve vicdanıydı. Arap Yazarlar Birliği’ne üye olan bu cesur kadın, kalemini hakikatin hizmetine sunmuştu. Ancak onun bu duruşu, karanlık zihniyetlerin hedefi oldu.
Kaçırılmadan bir gün önce, adı “yolsuzluğu belgeleyen” bir grup tarafından alaycı ifadelerle hedef gösterildi. Ardından, HTŞ terör örgütünün ellerinde parmakları koparılmış cesedi bulundu. Bir Alevi olduğu için, düşüncelerini özgürce savunduğu için, zalimlerin korktuğu bir ışık olduğu için katledildi.
Bizler biliriz ki Alevi olmak, zulme karşı boyun eğmemek demektir. Rasha’nın parmakları koparılmış olabilir, ama onun kalemi hâlâ yazıyor. O kalem, zalimlere karşı direnenlerin elinde bir silah; mazlumların yüreğinde bir umut olmaya devam ediyor.
Bugün Rasha’nın hatırası önünde eğilirken, ona ve onun gibi zulme uğrayan tüm canlara söz veriyoruz: Sözümüzü büyütecek, onun ışığını yaşatacağız. Çünkü bir canı kaybetmek, mücadelemizden bir adım geri atmak değil; daha sıkı kenetlenmek demektir.
Rasha’nın sesi susmadı; biz konuştuğumuz sürece, yazdığımız sürece, onun sesi yankılanmaya devam edecek. Bu ses, nehirleri kurutmaya çalışanlara karşı, toprağı can veren bir yağmur gibi akacak.
Ey insanlık, bu yazıyı bir feryat olarak değil, bir çağrı olarak oku: Zulmün, nefretin ve adaletsizliğin karşısında susma. Çünkü bugün Rasha’nın parmaklarını kıranlar, yarın senin çocuklarının kalemlerini hedef alacaklar.
Işığın yolunu kapatmaya çalışan karanlıklar bilsin ki, her Rasha bir kıvılcımdır. Ve kıvılcımlar bir araya geldiğinde, hiçbir karanlık karşılarında duramaz.
Rasha Al-Ali’nin hatırası önünde eğiliyoruz. Onun cesareti, bizim direnişimiz olacak.
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler