SYKP Hatay: Suriye’de, Aleviler, Hristiyanlar, Dürzîler, Süryaniler, Kürtler ve seküler kesimler tehlikede
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Hatay İl örgütü bir açıklama yayınlayarak Suriye’de HTŞ’nin iktidarı ele almasından sonra toplumun farklı kesimleri açısından ortaya çıkan tehlikeli duruma dikkat çekti.
Açıklamada HTŞ ve diğer cihatçı yapılanmaların bugüne kadar işlediği insanlık suçları, gerçekleştirdiği katliamlar ve şeriatçı ideolojilerinin altı çizilerek, ortaya çıkan yeni durumun Suriye’de Şeriatçı damarın dışında kalan Aleviler, Hristiyanlar, Dürzîler, Süryaniler, Kürtler, kadınlar, LGBTİ+ bireyler ve toplumun seküler kesimleri için varoluşsal bir tehdit yarattığı vurgulandı.
Rojava’daki farklı kimlik ve inançların demokratik bir şekilde bir arada yaşadığı modelin Suriye geneline yayılmasının, yalnızca bölge için değil, tüm dünya için önemli bir kazanım olacağına vurgu yapılan açıklamada, örgütsüz ve savunmasız durumları nedeniyle Aleviler, Hristiyanlar, Dürzîler, Süryaniler, kadınlar, LGBTİ+ bireyler ve Suriye’nin seküler kesimleri Kürt halkına kıyasla daha büyük bir tehlike altında olduğuna dikkat çekildi.
SYKP Hatay İl Örgütü adına yapılan açıklamanın tam metni şöyle:
SURİYE’DE HALKLAR TEHLİKE ALTINDA
HTŞ İktidarı Aleviler, Hristiyanlar, Dürzîler, Süryaniler, Kürtler, Kadınlar, LGBTİ+lar ve Suriye toplumunun seküler kesimleri için tehlikedir.
Suriye, tarihi boyunca farklı medeniyetlerin gelişim ve etkileşim merkezi olmuş, etnik ve inançsal olarak çok kimlikli bir toplum yapısına sahiptir. Bu toprakların kadim zenginliği, farklı kimlik ve kültürlerin binlerce yıldır bir arada yaşamayı başarmasının ürünüdür. Ancak, Suriye Devleti’nin Arap Alevi lideri Beşar Esad’ın demokratik bir dönüşümle değil de, emperyalist ve sömürgeci odakların desteklediği cihatçı HTŞ (Heyet Tahrir el-Şam) güçlerince devrilmesinin ardından ortaya çıkan rejim değişikliği, ülkedeki çok kimlikli yapıya ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.
HTŞ İktidarı ve Çok Kimlikli Toplum İçin Varoluşsal Tehdittir
Bu tehdit, yalnızca bir spekülasyon değil, HTŞ ve diğer cihatçı yapılanmaların bugüne kadar işlediği insanlık suçları, gerçekleştirdiği katliamlar ve şeriatçı ideolojilerinden kaynaklanan haklı bir endişedir.
Esad rejiminin yıkılmasıyla birlikte, Suriye’de İslamcı damarın dışında kalan Aleviler, Hristiyanlar, Dürzîler, Süryaniler, Kürtler, kadınlar, LGBTİ+ bireyler ve toplumun seküler kesimleri için varoluşsal bir tehdit söz konusu ortaya çıkmıştır. Bu tehdit, yalnızca bir spekülasyon değil, HTŞ ve diğer cihatçı yapılanmaların bugüne kadar işlediği insanlık suçları, gerçekleştirdiği katliamlar ve şeriatçı ideolojilerinden kaynaklanan haklı bir endişedir.
Son 13 yılda Suriye’deki cihatçı çeteler, özellikle Alevi/Nusayri toplumu ve Hristiyan vatandaşlara yönelik birçok saldırı gerçekleştirmiştir. Maaloula’da Hristiyanların katledilmesi ve Lazkiye köylerindeki Alevi nüfusa yönelik toplu saldırılar bu vahşetlerin yalnızca birkaç örneğidir.
HTŞ’nin “Ilımlı” Görünümünün Ardındaki Gerçek
HTŞ her ne kadar ehlileştirilmiş, ılımlı cihadist gruplar olarak lanse edilse de, gerek bu örgütü oluşturan unsurların bileşimi gerekse son süreçteki gelişmeler, ABD- İsrail hegemonyasını ve HTŞ iktidarının ideolojik formasyonunu kabul etmeyenleri zor günlerin beklediğini ortaya koymaktadır.
HTŞ’nin iktidarı, ABD’nin emperyalist güçleri, İsrail’in soykırımcı politikaları ve Türkiye’nin sömürgeci müdahaleleriyle mümkün kılınmıştır. Bu çıkar odaklı destek, özellikle Arap Aleviler için büyük bir tehdit oluşturmakta; bu kadim halkı soykırım tehlikesiyle karşı karşıya bırakmaktadır.
Rojava’daki Demokratik Yönetimi savunmalıyız
Hakeza, Suriye Kürtleri’nin Rojava’da oluşturduğu demokratik ve özerk yönetim de tehdit altındadır. Suriye’deki cihatçı yapılanmalar ve esas olarak da Türkiye devleti Kürt halkının burada yarattığı demokratik alternatifi ve kazandığı statüyü hazmedememektedir. Kürt halkının Rojava bölgesindeki örgütlü ve mücadeleci varlığı, öz savunma kapasitesi kısmi bir güvence yaratsa da uluslararası toplumun buradaki demokratik, seküler kazanıma sahip çıkmaması durumunda yetersiz kalacaktır.
Rojava’daki farklı kimlik ve inançların demokratik bir şekilde bir arada yaşadığı modelin Suriye geneline yayılması, yalnızca bölge için değil, tüm dünya için önemli bir kazanım olacaktır.
Örgütsüz ve özsavunmasız kesimler tehlike altında
Aleviler, Hristiyanlar, Dürzîler, Süryaniler, kadınlar, LGBTİ+ bireyler ve Suriye’nin seküler kesimleri, örgütsüz ve savunmasız durumları nedeniyle Kürt halkına kıyasla daha büyük bir tehlike altındadır.
Yeni Suriye’yi dizayn edenlerin HTŞ’ye giydirmeye çalıştığı “demokratik dönüşüm, yumuşama, ılımlılaşma” gömleği daha şimdiden her tarafından patlamış durumda. Erdoğan’ın da hedefi olan Şam’ın Emevi Camii’nde kılınan namazla ilan edilen bir iktidarın toplumun bütün kesimlerini kapsaması nasıl mümkün olabilir? Kirli geçmişini bırakalım, HTŞ’nin Şam yürüyüşünde sansüre rağmen sosyal medyaya yansıyan Alevi katliamları, işkence görüntüleri, tehditlerin çok daha fazlasının sahada yaşandığını tahmin etmek zor değil.
“Kadınların kıyafetlerine karışılmayacak” reklam metinlerinin sahteliği, Şam’daki kutlamalar sırasında yapılan kadınlarla erkekler ayrı ayrı ayrı dursun anonslarıyla çoktan ortaya çıkmış durumda.
HTŞ’ye atfedilen “demokratik dönüşüm” ve “ılımlılaşma” gibi söylemler, sahadaki gerçeklikle çelişmekte ve toplumun geniş kesimlerini dışlamaktadır.
HTŞ İktidarına Karşı Eşit ve Demokratik Bir Suriye Mücadelesini büyütelim
HTŞ iktidarının demokratik bir Suriye yaratabileceği algısını yaymak, bu cihatçı yapının şiddetle pekiştireceği zulüm düzenine karşı ezilenleri hazırlıksız bırakacaktır. Nitekim, Suriye’deki sol, sosyalist, seküler ve ilerici gruplar, Şam’da bir araya gelerek bu tehdide dikkat çekmiş; şeriat düzenini kabul etmeyeceklerini ve eşitlikçi bir Suriye için birlikte mücadele edeceklerini ilan etmişlerdir.
Yapılması gereken, HTŞ’ye ilişkin sahte beklentiler yaymak değil, bu ilerici kesimlerin seslerini duyurmak ve örgütlenmelerine katkı sağlamaktır.
Bu bağlamda, uluslararası toplum, sol, sosyalist, demokratik ve seküler çevreler; kadın ve LGBTİ+ örgütleri, cihatçı HTŞ iktidarına karşı eşit, özgür ve demokratik bir Suriye mücadelesine destek vermeye çağırıyoruz. Çoğulcu ve demokratik bir Suriye’yi savunmak, barışı ve insanlık onurunu savunmaktır.
Gelin, bu mücadeleyi hep birlikte yükseltelim!
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP)
Hatay İl Örgütü
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler