Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

Siyasal Alevilik Söylemi Neyin İhtiyacıdır?

Turgay Çelik

“Siyasal Alevilik” kavramının ortaya atılması tesadüf değildir. Bu, bir taşla iki kuş vurma stratejisidir: Suriye’de Hey’etu Tahrîri’ş-Şâm (HTŞ)’nin Alevilere yönelik katliamlarını meşrulaştırmak ve Türkiye’de Alevileri bölüp zayıflatmak. Alevi örgütlerinin bu süreçte çok dikkatli olması ve bu oyuna gelmemesi gerekiyor.

Bu söylemle, Türkiye’de kurulan Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı dışında kalan Alevi örgütlenmelerini zayıflatmak hedefleniyor. Alevilerin 1990’larda bir araya gelerek oluşturdukları örgütlü yapılar dağıtılmak isteniyor. Devlet, kendi kurduğu yapılar aracılığıyla “kendi Aleviliğini” yaratmak, Alevileri İslamlaştırmak ve tarih boyunca ödedikleri ağır bedellerin sonucu olarak kurdukları örgütlü yapılarını ve cemevlerini yok etmek istiyor.

Bu süreç, “Siyasal Alevilik” kavramını bir dinamit gibi kullanarak Alevi toplumunu bölüp parçalamaya çalışmaktır. Amaç, Alevileri “siyasal” ve “inançlı” olarak ikiye bölerek zayıflatmak ve yok etmektir.

Tarihte Benzer Örnekler

Bu politikanın tarihte birçok örneği vardır. Osmanlı döneminde, Aleviler “yol sapkını”, “dinsiz”, “rafizi” gibi yaftalarla hedef alınırdı. Cumhuriyet döneminde ise benzer bir mantıkla “sapkınlar”, “Kızılbaşlar” gibi ifadelerle milli güvenlik tehditleri arasında gösterildiler. Gizli raporlarda Aleviler sürekli izlenir ve ötekileştirilirdi. Bugün “Siyasal Alevilik” kavramı, bu geçmişin bir devamıdır.

Maraş’ta kapılara çarpı işaretleri konulmasıyla yapılan katliamlar, Sivas’ta “Müslüman mahallesinde salyangoz satamazsınız ” denilerek Alevilere yapılan saldırılar, Malatya’da “Kızılbaşlar suya zehir kattı” söylentileri,ile halkı kışkırtmak Elazığ ve Çorum’da uygulanan yöntemler, hep aynı zihniyetin eseridir. “Siyasal Alevilik” kavramı, bu zihniyetin günümüzdeki bir versiyonudur.

Siyasal İslam ve Siyasal Alevilik

Yakın tarihe baktığımızda, bu stratejinin sadece Alevilere yönelik olmadığını görürüz. Aynı şekilde “Siyasal İslam” kavramı da ortaya atılarak, İslam’ın bir parçası olan radikal uygulamalar meşrulaştırılmaya çalışıldı. Oysa İslam, tek bir inanç sistemidir ve tarih boyunca nasıl uygulandığı bellidir. “Siyasal İslam” kavramı, yanlış bir terminolojidir ve egemenlerin kendi politikalarını aklamak için uydurdukları bir araçtır.

Hey’etu Tahrîri’ş-Şâm (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el-Colani ile yapılan görüşmeler ve Emevi Camii’nde namaz kılmak gibi sembolik hareketler, Alevilere bir mesaj vermekten başka bir şey değildir. Bu mezhepçiliktir, ayrımcılıktır ve tehdittir.

Emevi Camii, tarihsel olarak Alevilere yönelik zulmün bir simgesidir. Muaviye döneminde Hazreti Hüseyin in kesik başını emeviler burada sergilemiştir. Bugün orada namaz kılmak, tarihte yaşananları Alevilere hatırlatmak anlamına gelir.

Sonuç

“Siyasal Alevilik” kavramının ortaya atılması tesadüf değildir. Bu, bir taşla iki kuş vurma stratejisidir: Suriye’de Hey’etu Tahrîri’ş-Şâm (HTŞ)’nin Alevilere yönelik katliamlarını meşrulaştırmak ve Türkiye’de Alevileri bölüp zayıflatmak. Alevi örgütlerinin bu süreçte çok dikkatli olması ve bu oyuna gelmemesi gerekiyor.

Aşk ile,

03.01.2024

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir