Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

TÖP: Suriye’de Arap Alevilere Yönelik İnsanlık Suçu İşleniyor!

Toplumsal Özgürlük Partisi ( TÖP), cihatcı teröe şebeklerini Suriye’de Alevilere ve Alevileri inanç merkezlerine yönelik başlattıkları saldırılara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

”Suriye’de Arap Alevilere Yönelik İnsanlık Suçu İşleniyor” başlıklı TÖP açıklamasında, şu ifadelere yer verilmiş: ”Arap Alevi halkı inançlarına göre kutsal olan yerlere yönelik provokasyonların yanı sıra tehditler, aşağılamalar, infazlar ve katliamlarla yok edilmeye çalışılıyor.

Arap Alevi halkı yüzyıllardır Nusayri dağlarında yaşamış, Emevi ve Abbasilerin baskılarına, Haçlı ve Osmanlı ordularının katliamlarına direnmiş, direnerek bugünlere gelmiştir. Tam da bu sebeple Arap Alevi halkının tarihi baskı ve katliamların yanı sıra daha fazlasıyla isyan ve direnişlerin tarihidir.

Arap Alevi halkı inançlarına göre kutsal olan yerlere yönelik provokasyonların yanı sıra tehditler, aşağılamalar, infazlar ve katliamlarla yok edilmeye çalışılıyor.

Arap Alevi halkı yüzyıllardır Nusayri dağlarında yaşamış, Emevi ve Abbasilerin baskılarına, Haçlı ve Osmanlı ordularının katliamlarına direnmiş, direnerek bugünlere gelmiştir. Tam da bu sebeple Arap Alevi halkının tarihi baskı ve katliamların yanı sıra daha fazlasıyla isyan ve direnişlerin tarihidir.

Yüzyıllar geçse de Arap Alevi halkının karşı karşıya kaldığı mezhepçi nefret baki kalmıştır. Arap Alevi halkının koruduğu kimliği eşitlikçi komünal değerlerle yüklüdür, baskıların önemli sebebi tam da bu değerlerdir. Şimdi yaşananlar rastlantı ya da sadece güncelliğin ürettiği gerilimlerin ürünü değil, aynı zamanda böylesi bir tarihsel derinliğin içinden çıkıp geliyor.

Emperyalist ve alt emperyalist güçlerin Irak ve Libya’dan sonra Suriye’ye dayatıp yıllardır sürdürdükleri iç kargaşa 8 Aralık sonrası yeni bir döneme girmiştir

Beşşar Esad iktidarının devrilmesinin ardından muhtemelen yıllarca sürecek yeni ve özgün bir iç kargaşa ve istikrarsızlık dönemi kendisini yapılandırıyor. Sahadaki her bir gücün kendi çıkarları çerçevesinde hareket ettiği bu yeni dönemde çoklu gerilimler en yüksek düzeyde yaşanıyor. Antik tarihten günümüze dünyanın belki de en zengin etnik ve inanç kimliklerine sahip olan Suriye coğrafyası şiddet kullanılarak “tekçi” bir yapıya sıkıştırılmak isteniyor.

Kürtler, Ermeniler, Türkmenler, Dürziler, Aleviler, Hristiyanlar ve Sünnilerin ortak yaşadığı coğrafyada mezhepsel ve etnik nefret körükleniyor, siyasal alanda laiklik ve toplumsal alanda seküler yaşam tasfiye edilmek isteniyor.

Müslümanlığı kendi amaçlarına ulaşabilmek için alet olarak kullanan katliamcı çetelerin Suriye halklarına biçtikleri giysi Suriye’nin toplumsal tarihsel yapısına uymuyor, halklar demokratik hak ve özgürlükleri için sokağa çıkıp, mücadele etmeye başladı.

Arap Alevi halkı da Suriye halkları içerisinde bu mücadeleye katılan bir inanç topluluğu olarak aktif mücadele yürütüyor. Yüzlerce yıldır baskı ve katliamlara karşı direnerek bugünlere gelen Arap Alevi halkı günümüzde de cihatçı çetelerin katliamları, baskıları ve aşağılamalarıyla zorlanıyor.

Körfez ülkelerinin, Türkiye’nin, İsrail’in ve Batı denilen emperyalist ülkelerin her birinin sorumlu olduğu bu katliam konseptinde Arap Alevi halkına direnmekten başka bir seçenek kalmadı. Direnen Arap Alevi halkının yanındayız, mücadelelerine ses olmaya devam edeceğiz.

Arap Alevi halkına yönelik mezhepçi nefret ve katliam tehditleri Suriye ile sınırlı değildir. Ülkemiz sınırları içerisinde yaşayan Hatay, Adana ve Mersin Arap Alevilerinin yanı sıra ülkedeki tüm Alevi toplulukları nefret ve katliam tehdidiyle yüz yüzedir.

Öte yandan Arap Alevi halkına yönelik mezhepçi nefret ve katliam tehditleri Suriye ile sınırlı değildir. Ülkemiz sınırları içerisinde yaşayan Hatay, Adana ve Mersin Arap Alevilerinin yanı sıra ülkedeki tüm Alevi toplulukları nefret ve katliam tehdidiyle yüz yüzedir.

Son bir ayda olan bitenler şuursuz birkaç sosyal medya trolünün işi değildir, mezhepçi devletin failliğinde gerçekleşmektedir. Tıpkı bundan 46 yıl önce Maraş’ta yaşanan katliamlarda olduğu gibi mezhepçi devlet politikaları devrededir.

Bu mezhepçi politikalara karşı demokratik halkçı mücadelesini yürüten tüm Alevilerin mücadelesini sahipleniyor, mezhepçi politikalarda ısrar edenleri uyarıyoruz. Halklara karşı suç işlemekten vazgeçin. Suriye’de yaşayan bütün toplumsal güçlere emperyalistlerin kendilerine dayattığı gerici iç savaş, kimliğini inkar ve köleleşmeye karşı öz savunmalarını kurma ve güçlerini ortaklaştırarak en temel hakları olan özgür bir yaşam için mücadele etme çağrısında bulunuyoruz.

Suriye’nin geleceğini emperyalistler, alt emperyalist yerel devletler ve katliamcı çeteler değil Suriye halkları belirlemelidir.

Yaşasın halkçı demokratik Suriye!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir