Avrupa Arap Alevi Federasyonu: Selefi cihatçı gruplar, Aleviliği hedef almakta ve toplumun kutsallarına saygısızlık yaparak halkı tahrik etmektedir!
Suriye’deki Alevilerin önde gelen inanç önderlerinden biri olarak kabul edilen Seyyid Hüseyn bin Hamdan el-Khasibi’nin Halep’teki türbesinin yakıldığı ve türbenin bakımından sorumlu beş kişinin öldürüldüğü görüntülerin ortaya çıkmasının ardından ülkenin birçok kentte protesto gösterileri düzenlendi.
Suriye‘nin Halep kentinin Meyselun bölgesinde bulunan Seyyid Hüseyn bin Hamdan el-Khasibi’nin türbesinin yakıldığı ve türbenin bakımından sorumlu beş kişinin öldürüldüğü görüntülerinin kamuoyuna yansımasını ardından, Aleviler ve dostları Suriye‘nin Lazkiye, Tartus, Humus, Şam ve Hama kentlerinde kitlesel protesto gösterileri düzenleyerek inaç merkezlerine yapılan saldırıyı protesto ettiler.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) aktardığına göre, Lazkiye, Tartus, Humus, Şam ve Hama kentlerinde düzenlenen gösterilerde türbeye saldıranların cezalandırılması, yargısız infazların son bulması ve haksız yere gözaltında tutulanların serbest bırakılması istendi. Bazı noktalarda göstericileri dağıtmak için ateş açıldığı, Humus ve Tartus’da eylemciler ile cihatçı silahlı grupların arasında çıkan çatışmada ölen ve yaralananlar olduğu belirtildi.
Suriye‘nin Halep kentinin Meyselun bölgesinde bulunan Hüseyn bin Hamdan el-Khasibi’nin türbesinin yakılması ve türbeyi koruyan 5 kişinin katledilmesi yalnız Suriye’deki Aleviler tarafından değil, tüm dünyadaki Aleviler tarafından tepkiyel karşıland. Türkiye ve Avrupa’daki Alevi kurumları saldırının duyulmasının ardından yaptıkları açıklamalar ile cihatçı HTŞ’ye bağlı plan terör şebklerinin gerçekleştirdiği saldırıyı sert bir dille kınadılar.
Avrupa Arap Alevi Federasyonu, yaptığı yazılı açıklamada, şu ifadeleri kullandı:
Suriye’de bugün, Hums, Hama, Lazkiye ve Tartus şehirlerinde halk sokaklara inerek, terör örgütü HTŞ’nin gerçekleştirdiği çirkin eylemleri protesto etmiştir. Bu protestolar, ne yazık ki barışçı niyetine rağmen şiddetle bastırılmış ve halkın üzerine ateş açılmış, çok sayıda ölü ve yaralı meydana gelmiştir.
HTŞ’ye bağlı unsurlar tarafından Seyyid Hüseyn bin Hamdan el-Khasibi’nin makamına yapılan hain saldırı, bizim için derin bir şok ve büyük bir üzüntü kaynağıdır. El-Khasibi, sadece Alevi toplumu için değil, bütün insanlık için barışın ve kutsiyetin sembolü olan büyük bir alimdir. Tarih boyunca farklı topluluk ve mezhepler arasında barışı sağlayarak örnek bir liderlik yapmıştır. Makamın ateşe verilmesi, ve makam içinde görev yapan 5 kişinin katledilip cesetlerine saygısızlık edilmesi, sadece Alevi topluluğunu değil, tüm insanlığı hedef alan bir suçtur. Bu eylemler, inancımızın kutsallarına yapılan açık bir saldırı ve insanlık değerlerine hakarettir.
Bu saldırılar, HTŞ ve diğer terör örgütlerinin Alevilere karşı beslediği tarihsel düşmanlık ve nefretin en açık göstergesidir. Selefi cihatçı gruplar, Aleviliği hedef almakta ve toplumun kutsallarına saygısızlık yaparak halkı tahrik etmektedir. Bu durum. sadece bir topluluğun değil, bütün bir toplumun dini ve manevi değerlerine yapılan kabul edilemez bir hakarettir.
El-Khasibi, kendi döneminde farklı fırka ve toplulukları bir araya getirerek barış içerisinde yaşamalarını sağlayan önemli bir alimdir. Onun mirası, barış, sevgi ve bir arada yaşama anlayışının örneklerindendir.
Bugün, sadece el-Khasibi’nin makamı değil, Alevi toplumunun diğer kutsal mekanları da, özellikle tarihi tekkeler, türbeler ve inancımızın sembolü olan ziyaret yerleri yağmalanarak yerle bir edilmiş, inancımıza hakaretler edilmiştir. Bu kabul edilemez durumu şiddetle kınıyoruz.
Avrupa Arap Alevi Federasyonu olarak:
Suriye halkının yanında olduğumuzu ve bu vahşet karşısında dayanışma içerisinde bulunduğumuzu vurguluyoruz. Seyyid Hüseyn bin Hamdan el-Khasibi’nin makamına ve diğer kutsal mekanlara yapılan saldırıların, bir topluluğun kimliğine ve kutsal değerlerine yapılan kabul edilemez bir hakaret olduğunu ilan ediyoruz. Tüm uluslararası ve bölgesel kurumları, kutsal mekanların korunması, sivillerin güvenliğinin sağlanması ve bu insanlık suçlarının sorumlularının adalet önüne çıkarılması için harekete geçmeye çağırıyoruz. Yaşanan bu insanlık suçlarının, uluslararası hukuk çerçevesinde derhal soruşturulmasını talep ediyoruz. Ayrıca, kutsal makamların korunması, sivil insanların korunması ve bölgedeki güvenliğin yükseltilmesi için acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyoruz. Bugün Suriye’de yaşananlar, sadece bir topluluğun değil, insanlığın ortak vicdanının da imtihanıdır. Suriye’de bulunan tüm Alevi kardeşlerimize, bu zor günlerde sabır ve metanet diliyoruz.
Biliyoruz ki, bu vahşet ve zulüm karşısında dayanışma ve birliktelik, bu karanlığı aşmanın en büyük anahtarıdır. Zulmün yerini adalete, karanlığın yerini ise barışa bırakacağı günler yakındır. Sessiz kalmak, bu vahşeti onaylamak anlamına gelir. Bizler, barışı ve adaleti savunan tüm insanlığı bu karanlık günlere karşı birlik olmaya davet ediyoruz.”
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler