Batman’da ‘demokrasi ve özgürlük’ mitingi: Kayyuma geçit yok
Kayyum darbesine karşı 14 gündür direnişin sürdüğü Batman’da çok sayıda kişinin katılımıyla “Demokrasi ve özgürlük” mitingi düzenlendi. Tüm engelleme girişimlerine rağmen miting alanında bir araya gelen halklar, kayyuma geçit vermeyeceklerinin altını çizdi.
Batman’da kayyum darbesine karşı iki haftadır halk iradesi için sokakları terk etmezken, çok sayıda kentten akan binlerin katılımıyla “Demokrasi ve özgürlük” mitingi düzenlendi. Miting alanına, “Kürt sorununda demokratik çözüm için özgürlük yürüyüşümüzü büyütüyoruz” pankartı asıldı. Alana girişler de başladı. Kitle, “Bu bir halk ikazıdır; belediyeleri boşaltın”, “Kayyuma geçit yok, kayyum talandır” ve “Çözüm de muhatap da belli” yazılı dövizler taşıdı.
Miting için çevre kentlerden gelen halklar, Diyarbakır Caddesi ile Hasankeyf Kavşağında bir araya gelerek, burada uzun süre halaya durdu. Siirt’ten gelen ekip, “İrade gasbına karşı direnerek kazanacağız, kayyum değil demokrasi” pankartıyla alana giriş hazırlıklarını yaparken, Yılmaz Güney Parkında Tevgera Jinên Azad (TJA) kortejinde yer alan Barış Annelerinin de aralarında olduğu çok sayıda kadın toplandı. Barış Anneleri Meclisi üyelerinin barışın simgesi haline gelen beyaz tülbentleri ile alanda yerini alırken çok sayıda kadın da ulusal kıyafetlerle mitinge katıldı.
SOSYALİST YURTSEVERLER ALANDA YERİNİ ALDI
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) MYK ve PM üyeleri miting alanında yerini aldı. Öte yandan Dersim ve Diyarbakır’dan sosyalist yurtseverler önlük ve bayraklarla sloganlar eşliğinde alana giriş yaptı. ESP alanda alkışlarla karşılandı.
Kentlerden gelen araçların Dersim’e girişi kontrol noktasında engellendi. Bunun üzerine araçlardan inan halk, “Direne direne kazanacağız” sloganıyla kente yürüdü.
Miting tertip komitesi de kent girişinde bekletilen halklar alana girene dek programa başlamayacaklarını duyurdu.
KADINLAR YÜRÜYÜŞLE ALANA GİRDİ
Yürüyüşe, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğlulları, belediye eşbaşkanları, TJA Aktivisti Ayla Akat Ata ile DEM Parti milletvekilleri de katılım sağladı. “Tecride karşı kadınlar direniyor” pankartının arkasında yürüyen kitle, “Jin, jiyan, azadî”, “Şaredariye ya me ye/Belediyeler bizim”, “Direne direne kazanacağız” ve “Bijî berxwedana gelê Kurd” sloganları attı. Kadınların yürüyüşü sırasında çevrede bulunan erkekler de “Jin, jiyan, azadî” sloganları attı.
Alana gelenler, “Bu bir halk ikazıdır; belediyeleri boşaltın”, “Kayyıma geçit yok, kayyum talandır”, “Eşbaşkanlık mor çizgimizdir” ve “Çözüm de muhatap da belli” yazılı dövizler taşıdı.
BAYINDIR: DİRENİŞ MUHAKKAK AMACINA ULAŞACAK
Miting programı, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır’ın konuşmasıyla başladı. Batman halkının 14 gündür süren direnişine dikkat çeken Bayındır, “Kürt halkı, bu alanı Egitlerin, başarının, mücadelenin kenti yaptı. Halkımızın iradesini gasp edenler, bu meydana iyi baksın. Bu meydan, başarının ve özgürlüğün alanı. Bu devlet iyi bilsin, hiçbir güç Kürt halkının özgürlük mücadelesinin önünü kesemez. Ne kadar üzerimize gelirlerse gelsinler, önümüzü kesemezler. Avrupa’daki Kürt halkı bugün sıcak bir selam, devrimci bir selam gönderdi. Biz de onlara sıcak bir selam gönderelim. Kürt halkı 4 parça Kurdistan’da, dünyada özgürlüğü için tarihi bir mücadele yürütüyor. Bu mücadele sayın Öcalan’ın özgürlüğünü sağlayacak, Kürt sorununun çözümünü sağlayacak. Eğer bu ülkede barış olacaksa, çözüm olacaksa bu da Kürt halkının önderi sayın Öcalan’ın önderliğinde olur. O yüzden Ankara’da tartışma yürütüyorlar. Eğer bir süreç olacaksa, sayın Öcalan’ın sesini duyun. Sayın Öcalan, ‘Tecrit devam ediyor. Bu süreci çatışma ve savaş zemininde hukuki ve siyasi zemine çekecek güce sahibim’ dedi. Eğer bu tecrit devam ederse, bu süreç yalandır, yalandır, yalandır. Halkımız mücadelesine inansın. Eğer bu ülkede çözüm oluşturmak istiyorsanız, çözüm sayın Öcalan’dır, adres İmralı’dır. Bir yandan büyük bir tecrit uygulayın, bir yandan Kürt halkının iradesine kayyım atayın, bir yandan 4 parça Kürdistan’da operasyon yapın, bir yandan da ‘kardeşiz’ deyin… Biz hainlerin kardeşi değiliz. Eğer barış, çözüm olacaksa adresi belli” dedi.
‘AKP-MHP TÜRKİYE’NİN KAYYUMUDUR’
Maddin, Halfeti ve Batman belediyelerine atanan kayyumlara dikkat çeken Bayındır, “Kayyum atanan belediyelerden biri Halfeti. Mardin’de Kürt, Türk, Arap, Süryani halkı yönetimdeydi, belediyedeydi. Batman da Kürt özgürlük hareketinin temelidir. Hafızamızdır, direnişimizdir. Bu 3 kente kayyum atadılar, bize mesaj verdiler. ‘Sizin örgütlülüğü ön gören bu modelinizi kabul etmiyoruz’ dediler. Ne yaparsanız yapın, zulmünüz arşa kadar da yükselse, Kürt halkı zulmünüze karşı boyun eğmedi, eğmeyecek. AKP-MHP işgalcisi, Kürt halkının iradesine kayyım atıyor. AKP-MHP Türkiye’nin kayyumudur, Kürt halkının, Türk halkı üzerindeki kayyumudur. Biz bu kayyumu kabul etmiyoruz, onları göndereceğiz. Kürt halkı çözüme, sürece hazır. Bu irade bugün bu meydanda. Biz bu iradeyi bütün Kürdistan, Türkiye ve dünyaya yayacağız. Biz onurlu, barış, çözüm istiyoruz” ifadelerini kullandı.
PKK lideri Abdullah Öcalan’ın özgür olmasını ve Kürt halkının amacına ulaşmasını isteyen Bayındır, şöyle devam etti: “Biz tarihi bir direnişe başlıyoruz. Bu direniş tarihte yazılacak; Kürt halkı iradesiyle, kuvvetiyle, gücüyle nasıl kaderini belli ediyor, belirliyor. Ortadoğu’da, dünyada Kürt halkı artık büyük bir güç, kimse bu gücü küçük görmesin. Bu yüz yıl Kürt halkının, Kürdistan’ın yüzyılı olacak. Bu direniş, bu birlik, ittifak bu gün bu meydanda dağılmasın.”
Bayındır’ın konuşması sık sık “Bijî serok Apo” sloganıyla kesildi.
ATA: BATMAN SUSTURULAMAYAN BİR ŞEHİRDİR
Bayındır’ın ardından TJA aktivisti Ayla Akat Ata da, “Batman seninle gurur duyuyor” sloganıyla karşılandı. Ayla Akat Ata, halka, “Biz halkımızla gurur duyuyoruz. Biz bu halkın, gençleriyle, anneleriyle gurur duyuyoruz. Siz olmasaydınız biz olmazdık. Biz sizin yarattığınız değerlerin temsiliyetini yapıyoruz” karşılığını verdi. Batman halkının direnişine dikkat çeken Ata, halkın kayyumu kabul etmeyeceğini bir kez daha gösterdiğini söyledi. Ata, “Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümünün en büyük rolünün burası olduğunu, çözümün İmralı’nın kapısının açılmasından geçtiğini ilan etmek için bir araya geldik. Batman’dan Hakkari’ye, Esenyurt’a, Halfeti’ye selam olsun. Direnen, çözümün adresini gösteren halkımıza selam olsun. Bir karar verildi. Bu karar bir kez daha çözümsüzlük oldu, kayyum oldu. Bu kararı verenler Batman’ı tanıyorlar mı, biliyorlar mı? Biraz Batman’ı anlatalım. Bu halk 1970’lı yıllarda ‘Edip Solmaz’ dedi. Bu halk 2009’dan bu yana kayyumlara, gözaltılara rağmen, ‘Ben varım, Kürdistanlıyım’ diyen bir kenttir. Batman biraz Amed’dir, Siirt’tir, Mardin’dir. Ama Batman hepsinin toplamıdır. Batman ‘Kine em’ diyen Cegerwxîn’dir. Faili meçhul cinayetlerle sindirilemeyen, susturulamayan şehirdir. Bugün halkın iradesini gasp edenlere, korkulu rüyadır Batman” şeklinde konuştu.
3 dönemdir halkın iradesinin gasp edildiğini sözlerine ekleyen Ata, “O yüzden biz seçtiğimiz yoldaşlarımıza, bu halkın evlatlarına, eşbaşkanlar, eşbelediye başkanı diyoruz. Ama o barikatların arkasında oturan zat bir kayyımdır. O eşbaşkan değil, belediye başkanı değil. Onun adı kayyumdur. Aradaki fark budur. Kayyumlar bu halkın direnişi karşısında gidecek ama bu halk burada kalacak. Bu halk hala burada, sözlerinin arkasında… Eşitlik, özgürlük, birlikte yaşam, ortak vatan dedi arkasında. Yazık ki bu sesi duymayanlar hala kendi bu halkın iradesine çarpan kirli politikalarına devam ediyorlar. Bu politikanın, yok sayan, gasp eden, darbe yapan politikanın ete bürünmüş, insanlığa bürünmüş hali kayyımdır. Onun için sonuna kadar kayyıma hayır, halkın özgür iradesine evet diyoruz” diye kaydetti.
‘KAYYUM KADININ ÖZGÜR İRADESİNİN DÜŞMANIDIR’
Kayyumun her şeyden önce kadın düşmanı olduğunu söyleyen Ata, “Kayyum kadının özgür iradesinin düşmanıdır. Bu şehrin yürütülen onca kirli hesaba rağmen, rekorla eşbaşkanlarına görev vermesi görülmeyecek, bilinmeyecek, duyulmayacak bir şey midir? Ama bunlar duymuyorlar, görmüyorlar, anlamıyorlar. Gülistan Başkanımız bu halkın evladı. Bir eşbaşkan olarak mevcut sistem gereği tek isimle sandığa gitti. Yüzde 65 başarı ülkenin hiçbir yerinde yok. Kayyum atadınız diye Gülistan başkanımız oturdu mu? İki haftadır yanı başımızda, birlikte direniyoruz, hayır diyoruz, kabul etmiyoruz. Kayyum niye kadın düşmanı? Bütün kadın kurumlarımızın kapısına 2016’da kilit vurdular. Bu kadın kurumlarını utanmadan erkeklere kıraathane yaptılar. Orada oturan zihniyet bizim mücadele gerekçemizdir. TJA’nın mücadele gerekçesidir. Biz o kurumlarda kadın bir araya gelsin, paylaşsın, üretsin, özgürleşsin, örgütlensin, bilinçlensin, özgür yaşamı inşa etsin istedik. İşte korkuları buydu. İşte korkuları buydu; ‘jin, jiyan, azadî’ diyen bir halk gerçekliğiydi. ‘Kadın özgürleşmeden, toplum özgürleşmez’ diyen halk gerçekliğiydi korkular. Mücadele edeceğiz, yeniden yaratacağız, örgütleneceğiz, bilinçleneceğiz” ifadelerini kullandı.
‘BU HALKIN DOĞRUYU ÖRGÜTLEYECEK GÜCÜ VARDIR’
Kayyumun özel bir savaş politikası olduğunu söyleyen Ata, şunları söyledi: “Gençlerimizin ödediği bedel ortadayken, barış meselesini halkın gündeminden uzak bir şekilde ele almak isteyenler var. Sesimiz, sözümüz bir. 2 haftadır devam eden direniş ve uygulanan devlet terörüne rağmen, bu meydanda bir aradayız. Sözümüzü söylemek için bir aradayız. Bu politikaya karşı bu meydandan cevap vermek lazım; TJA yıllardır büyük bedeller ödeyen kadın hareketi. Bu halkın yıllardır en dinamik gücü olarak her yerde sözünü söyledi kadınlar. ‘Demokratik çözüm ve nihayetinde barışa giden yol İmralı’dır’ dedi. Yıllardır sözünü söyledi. Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ın açmış olduğu yol, bu halkın el ele vererek, birlikte yürüyebilecekleri bir yoldur. Eksik olan nedir? Bu yolda yürümeye cesareti olmayan bir siyasi iktidar gerçekliğidir. Bu halk ‘sayın Öcalan siyasi irademdir’ dedi size yol gösterdi, ‘İradesi irademizdir’ dedi size yol gösterdi. Görmediniz, sustunuz. Kendiniz adaya gittiniz, görüştünüz. Artık bir mesafe kat edildi. Yanlış yapmaya kimsenin hakkı yok, bu halkı yanıltmaya kimsenin hakkı yok. Bu halk, Kürt kadınları, anneleri burada. 2013’te masaya oturup, görüşmelerin bir parçası olan Kürt kadın hareketi buradadır. Çözüm için bedel ödemeye hazır. Kolay olmayacak ama hangi bedel ödenirse ödensin, bu gerçek karşısında bunlar yaşanmamış, bu bilgiye sahip değilmiş gibi sorumsuz yaklaşmak bize haramdır. Sonuna kadar mücadele edeceğiz, yönetenleri çözüme davet edeceğiz. Kadınlar, anneler hazır. Muhataplar hazır olsun. Açın o kapıyı bu halk sayın Öcalan’ın sesini duymak istiyor. Bu halk çözüm için söz söyleyecek herkesin sesini duymak istiyor. Bu halk sayın Bahçeli’yi de, Erdoğan’ı da, Özer’i de dinledi. Herkesin sesine kulak veriyor ama kimin yalan, yanlış, kimin halkı yanılttığını, kimin doğru söylemediğini bilecek iradesi, doğruyu örgütleyecek gücü vardır.”
Ayla Akat Ata’nın konuşması da sık sık, “Bijî serok Apo”, “Jin, jiyan, azadî” sloganlarıyla kesildi.
HATİMAOĞULLARI: KAYYUMLA BİZLERİN İRADESİNİ YOK SAYMAYA ÇALIŞIYORLAR
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, halkı Kürtçe selamladı. 45 yıl önce katledilen Batman Belediye Başkanı Edip Solmaz’ı anarak söze başlayan Tülay Hatimoğulları, “Şu bilinsin ki o dönem Edip Solmaz’a kurşun yağdıranlar şimdi belediyelerimize kayyım atayan zihniyetin ta kendisidir. O dönemde o kurşunları yağdıranlar daha sonra asker postallarıyla sokaklara inerek, darbe yapanlarla şimdi belediyelerimize kayyım atayanlar aynıdır, darbecidir. Hakkari’de Esenyurt’ta, Batman’da, Mardin’de ve Hafleti’de…Halkın iradesine katlanamayanlar seçim kaybedenler, seçimle belediye yönetimine gelemeyenler halkın istemediği o saraylı iktidarlar kayyum atayarak bizlerin iradesini yok saymaya çalışıyorlar. Batman burada, halk burada, irade burada. Duy sen Ankara duy” dedi.
Kayyumlarla halkın seçme ve seçilme hakkının elinden alındığını dile getiren Hatimoğulları, “Seçimleri ortadan kaldırmak istiyorlar. Bu yönetimlerin adı demokrasi olamaz. Bu yönetimin adı olsa olsa faşizm olur. Bizler faşizme karşı omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz. Batman’ın kayyumu tweet atıyor ve diyor ki; Türkler ve Kürtler aynı kaderi paylaşıyor, aynı umutları yaşıyor. Yalanın daniskası, Batman halkı burada Batman halkının umudu anladığı kardeşlik anlayışı senin temsiliyetine zuhur edemez. Sen kayyımsın sen hırsızsın sen polis kalkanlarıyla belediyeye zorla yerleştin. Halk her seferinde belediyelerimize kayyım atandığı halde oyununu katlayarak belediye sayısını artırarak bugüne kadar geldi. Bu da siz değerli Kürt halkının ve diğer halkların ortak mücadelesiyle gerçekleşti. Son seçimlerde kayyuma ve kayyum seçmenlere rağmen belediyelerimizi ve oylarımızı artırarak kazandık. Bu sizlerin başarısıdır değerli halkımız size sonsuz teşekkürler” ifadelerini kullandı.
‘ÖNCELİKLE İMRALI KAPILARINI AÇIN’
Kürt sorununa dair açıklamalara da dikkat çeken Hatimoğulları, şöyle devam etti: “Şu an bütün Türkiye bu soruyu konuşuyor ve tartışıyor. Bir tokalaşma ile başlayan ve tam olarak ne istediklerini bilmediğimiz çeşitli gelişmeler var. Biz DEM Parti, Kürt halkı, Türkiye halkları olarak elbette onurlu barışın yanındayız. Bizler 40 yılı aşkın mücadelemizi barış için veriyoruz. Bizler bu ülkeye adalet ve demokrasi gelsin diye halklar arasına gerçekten bir kardeşlik ve eşitlik olsun diye mücadele ettik. Onlar ne yaptılar, her seferinde Kürdün başını ezmeye kalktılar. Kürt halkıyla dayanışan Türkiye’deki devrimcilerin başını ezmeye kalkıştılar. Ama başaramadılar. Başaramadıkları bu alanda bu meydanda siz değerli halkımız onlara gösterdiniz. Buradan Ankara’ya sesleniyoruz. Bizler onurlu bir barış demokratik zeminde bir çözüme hazır olduğumuzu her fırsatta, her yerde ifade ettik. Bunun için de dedik ki şayet bu konuda oyun oynamıyorsanız, bu konuda insanların umutlarıyla alay etmiyorsanız, ciddiyseniz bir devlet ciddiyeti ile davranacaksanız öncelikle İmralı kapılarını açın, sayın Öcalan dışarı çıksın, mesajını bütün Orta Doğu’ya versin. İktidarın küçük ortağının kamuoyuna verdiği mesajlarda eğer ciddiyse öncelikle bakanlıklarını devreye koysun ve İmralı kapıları sonuna kader açılsın, sayın Öcalan çıksın, Kürt halkına Orta Doğu halkına ve barışla ilgili mesajlarını versin diyoruz.”
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler