DEM Parti Eş Genel Başkanları Bakırhan ve Hatimoğulları, Alevi kurumlarının temsilcileriyle bir araya geldi
Dem Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Alevi kurumlarının başkanları ve temsilcileriyle Ankara’da bir araya geldi. Dem Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Mutlu ve Dem Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat’ın da hazır bulunduğu buluşmaya Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Seher Şengünlü, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Zeynel Abidin Koç, Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanları Zeynel Kete ve Kadriye Doğan, Hacı Bektaş Veli Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Başkanı Mustafa Aslan ve Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Nurullah Esat Ünsal katıldı.
Buluşmada konuşan Hatimoğulları, Ortadoğu’da yaşanan savaşlarda halklar ve inançların hedeflendiğini belirterek, “Zaman içinde siyasal İslam çizgisi emperyalist güçler tarafından örgütlendi ve ön plana çıkarıldı. El Kaide ve IŞİD hala tehdit ve tehlike olmaya devam ediyor” dedi. Alevilere yönelik saldırılara dikkat çeken Hatimoğulları, Aleviliğin Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlanması ve ÇEDES gibi projelerle içeride de Alevilere yönelik asimilasyonun sürdüğünü ifade etti. Hatimoğulları, mevcut gelişmeler ışığında birleşik demokratik bir güç birliğine acilen ihtiyaç olduğunu belirterek, “Alevi örgütleriyle ortak ne yapabiliriz, nasıl ortak hareket edebiliriz? Bunu konuşmak istiyoruz” dedi. Hatimoğulları, Emek ve Özgürlük İttifakının kalıcı ve stratejik bir ittifak olarak düşünüldüğünü ancak seçim öncesine denk geldiği için seçim ittifakı gibi algılandığını dile getirdi.
Bakırhan ise buluşmadan duyduğu memnuniyeti dile getirerek konuşmasına başladı. Ortadoğu ve Türkiye’de ciddi bir kırılma yaşandığını ve 100 yıl önce bölgede hegemonik güçler tarafından bir düzen oturtulduğunu hatırlatan Bakırhan, “Avrupa kendi meselelerini çözdü büyük oranda ama yaşadığımız coğrafya için masa üstünde sınırlar çizildi, tekçi inkarcı bir düzen oturtuldu. Artık bu sistem çözüldü ve sistemi oluşturanlar da bu gerçekliği çok iyi görüyorlar. İnkarcı ve retçi sistemi sürdürenler de bunun farkındadır. Suriye, Yemen, Irak, genel olarak Ortadoğu bu haldeyse inkarcı ve retçi zihniyet yüzündendir. Artık bu retçi ve inkarcı rejimlerin ayakta kalma imkanı yok” şeklinde konuştu. Türkiye’yi üç kez sıfırdan inşa edebilecek kadar bir paranın Kürtler dillerini kullanmasın, Kürt inkarı sürsün diye savaşa harcandığını ifade eden Bakırhan, “Yeniden düzen kuruluyor. Klasik sömürge anlayışı artık yok. Güçlü olanın, direnenin hakkını alabileceği bir sürece girdik. Artık ret ve inkarın sona ereceği bir döneme giriyoruz. Dünya değişiyor, güçlü olan, örgütlü olan kazanıyor” dedi.
Kuzey ve Doğu Suriye’de oluşturulan çok kimlikli ve çok dilli sistemin bir çözüm modeli olduğunun altını çizen Bakırhan, Türkiye devrimci hareketinin de hayallerinin Rojava’da gerçekleştiğini söyledi. “Bahçeli’yi yok saymaya çalıştığı DEM Parti ile görüştüren koşulları en az onlar kadar, Erdoğan ve Bahçeli kadar iyi okumamız gerekiyor” diyen Bakırhan, muhalif ve devrimci güçlerin de mevcut koşulları iyi okuması ve değerlendirmesi gerektiğini söyledi.
ABF Başkanı Mustafa Aslan da konuşmasında Alevi kurumlarıyla DEM Parti ve öncülü partiler arasındaki diyalogun 7 Haziran seçimlerinde sıklaştığını ve bugüne kadar da ilerleyerek devam ettiğini belirtti. DEM Parti’nin söz kurduğunda Alevi toplumunun da sözcülüğünü yapmasını beklediklerini belirten Aslan, “Bir anayasa tartışması yapılacaksa Alevi toplumunun taleplerinin de dile getirilmesini bekliyoruz” dedi. Gelişecekse bir diyalog ve müzakere sürecinin mutlaka açık olması gerektiğini dile getiren Aslan, “Diyalog ve müzakereden kaçmamak lazım, kendi taleplerimizi dile getirmeliyiz” dedi. Aslan son olarak siyasal gelişmelerin daha sık ortak değerlendirmeye ihtiyaç olduğunu söyledi.
PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, katliamlar karşısında ortak mücadelenin önemine dikkat çekerek, “Biz bir korku duvarının içerisinde kalan toplumlarız. Bir çok meseleye doğru noktadan bakılsa bile doğru siyaseti üretilemiyor. Mücadelemizde eşit yurttaşlık talebimizin sadece Aleviler için olmadığının bilinmesini isteriz. 10 Ekim kanların birbirine karıştığı bir gündür. Anadolu’da var olan kan kardeşliği aslında o meydanda gerçekti. Katliama maruz kalan tüm kesimlerin bir arada olacağı ortamlar oluşturmamız gerekiyor”
Hacı Bektaş Veli Kültür Derneği Genel Başkanı Ercan Geçmez ise görüşme ve diyalogun önemine işaret ederek, “Siyasetçileri bu konuda daha da cesaretlendirmek lazım” dedi. Alevi örgütlerinin inanç örgütleri olarak görülmesinin sorunlu bir yaklaşım olduğunun altını çizen Geçmez, Alevi kurumlarının Türkiye’nin sorunlarına duyarlı örgütler olduklarını söyledi. Asimilasyon politikalarına da dikkat çeken Geçmez, bunun topluma çok pahalıya mal olduğunu ve bu asimilasyon politikalarının önüne geçmek için ortak hareket etmek gerektiğini söyledi. Geçmez, DEM Parti’nin Hacı Bektaş Anma etkinliklerinde verdiği mesajların Alevi toplumunda karşılık bulduğunu da ifade etti.
Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Seher Şengünlü de konuşmasında sorunlara ortak çözüm üretilmesinin önemine işaret etti. Şengünlü, ana muhalefet partisinin değişim rüzgarıyla yerelde iktidar olduğunu ancak son dönemlerde iktidara karşı etkisiz hale geldiğini söyledi. Şengünlü, “Son dönemlerde yaşanan değişim ve diyalog girişimlerinin de herkes tarafından iyi değerlendirilmesi gerekiyor” dedi. Alevi çocuklarının ve yeni neslin milliyetçi yapılardan etkilendiklerini ve buna önlem alınması gerektiğini belirten Şengünlü, Alevi toplumunun belki de kendi partisini kurması gerektiğini dile getirdi. Cuma Erçe ise Ortadoğu’da değişimin kendisini dayattığını dile getirerek, “Eğer emekçiler ve halklar değişimi zorlamazsa, bu değişim sermayenin ve egemenlerin istediği yöne doğru evrilir” dedi. Erçe, sorunların ortak olduğunun ve buna karşı mücadelenin de ortak olması gerektiğinin altını çizdi.
Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Zeynel Abidin Koç, Alevilerin 100 yıldır ağır saldırılara ve katliamlara maruz kaldığını vurgulayarak, “Siz Hacı Bektaş’ta yaptığınız konuşmada ‘Biz bundan sonra Alevi örgütlerinin yanındayız’ dediniz. Bu bizim için önemlidir. Çünkü şimdiye kadar siyasi partiler genel olarak bireyler üzerinden ilişkilerini yürüttüler. Bu kurumsal ilişkilenme çok önemlidir” dedi. Koç, iktidarın güç kaybediyor görüntüsünün rehavete yol açmaması gerektiğini belirterek, “Bu iktidar düşman yarattıkça kazanıyor, buna dikkat etmek lazım” dedi. Koç, ayrıca “Hedefleri ortak olanlarla ortak bir masada bir araya gelmek lazım” dedi.
DAD Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan ortak mücadeleye ihtiyaç olduğunu dile getirerek, “Bunun için geçmişle hesaplaşmamız ve oradan ders çıkarmamız lazım” dedi. DAD Eş Genel Başkanı Zeynel Kete de barışın toplumsal talep hale geldiğini ve bunun en önemli örneğinin katliamın yaşandığı 10 Ekim mitingi olduğunu söyledi. Kete, “Milli muhalefet bizimle Diyanet İşleri Başkanlığının ilişkilendiği gibi ilişkileniyor” dedi ve bu yapılara karşı Alevi toplumunun uyanık olması gerektiğini söyledi.
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Nurullah Esat Ünsal, Alevilerin herhangi bir partinin arka bahçesi olmadığını dile getirerek, Alevilerin nasıl bir anayasa istediğinin önemli olduğunu söyledi. “Anayasayı tartışacağız, ortaklaşmamız lazım. Meclis’te sizler bizi dile getireceksiniz” diyen Ünsal, ortaklaşmanın önemini dile getirdi. ABF Genel Sekreteri Özgür Kaplan ise gelişmeler üzerinden muhalefetin rehavete kapılmaması gerektiğini söyledi. Kaplan, “Sizin belediyelerinize kayyım atanıyor ama bizim de hayatlarımıza kayyım atanıyor. Bu bir ortaklaşmayı sağlayabilir” dedi.
11 Ekim 2024
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler