Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

Toplumda Artan ŞiddetToplumsal Cinnet Hali

-Nevin Kamilağaoğlu-

Türkiye’de kadınlar güven içinde değil. Kadınlara ve çocuklara yönelik her türlü şiddet sokak ortasında cinsel taciz ve istismarlar geldiğimiz noktanın kadınlar açısından vahametinin gösteriyor. Bu cinsel istismarlar ve cinayetler, uzun süredir toplumun en büyük sorunlarından biri olmaya devam ediyor.

Ülkemizde bir “Kadin Kırımı” yaşanıyor

Bu şiddet ve adını kadın örgütlerinin koyduğu “Kadın Kırımı” yalnızca bireysel hikayelerin ötesinde,artık toplumsal bir yara,toplumsal bir cinnet hali olarak ülkenin vicdanında derin izler bırakıyor. Özellikle son yıllarda medyada sıklıkla karşımıza çıkan kadına karşı şiddet ve kadın cinayetleri diger yandan çocukların tarikatlar, vakıflar veya aile içinde uğradığı cinsel istismarlar toplumun, toplumsal degerlerin kaybı karşısında insanlarda büyük bir öfke ve endişe yaratıyor.

Buna bir de yaklaşık her davada Siyaset, tarikat devlet ilişkilerinin iç içe geçtiği sarmalada Narin örneğinde olduğu gibi çözümsüzlük noktasında düğümleniyor. Resmi ve özellikle kadin örgütlerinin verilerine göre, her yıl yüzlerce kadin katlediliyor.

Her gün en az üç dört kadını en yakınları öldürülüyor ülkemizde.

Bu cinayetler genellikle boşanma, ayrılma ya da bir ilişkide kadının kendi kararlarını almak istemesi gibi sebeplerle işleniyor. Kadınların kendi hayatları üzerinde kontrol sahibi olma talepleri, ataerkil bir kültürde tehdit olarak algılanıyor ve bu da şiddeti doğuruyor. Bazan da kadınlar hiç tanımadıkları bir sapığın kurşunların hedef oluyor.

Günümüzde yaşam koşullarının zorlaşması yoksulluk ve geçim sikintisi kadına yönelik şiddetin sadece fiziksel boyutuyla sınırlı olmadığını ekonomik, psikolojik ve cinsel şiddeti de yaygınlaştırdığını çok açık görüyoruz.

Kadınlar bu tür şiddetlere karşı hukuki yollara başvurmakta çok zorlanıyorlar. Çünkü başvurduğunda yeterince korunamıyor. Uygulanmayan yasalar, faillerin caydırıcı olmayan cezalara çarptırılması, veya iyi hal indirimleri, adaletin sağlanmasında ciddi eksiklikler oluşturuyor.

Cezasızlık durumu ise kadın katillerinin ve şiddet faillerinin cesaretlenmesine neden oluyor.

Diğer yandan çocukların tarikat ve cemaatler yurtlarinda sistematik olarak cinsel istismara uğraması, çocuk yaşında evlendirilmesi toplumun vicdanını sızlatan bir diğer önemli sorun. Cinsel istismar mağduru çocuklar ve aileleri, adalet arayışında büyük zorluklarla karşılaşıyor.

Çoğu zaman failler, güçlü,siyasi bağlantıları sayesinde koruma altında alınıyor.

Tarikat ve cemaatlerin kapalı ve denetimsiz yapıları sayesinde istismarın üzeri çok rahat bir sekilde kapatiliyor. Devletin,denetim yetkisini kullanmaması ya da bazı durumlarda bu yapıların dokunulmazlığı istismarın artmasına ve yayılmasına zemin hazırlıyor.

Kadına yönelik şiddet ve istismarın önlenmesi için toplumda farkındalık yaratılmalı, eğitimin her aşamasında cinsel istismar, kadına yönelik şiddet ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularında bilinç artırılmalıdır. Şiddet mağdurları hukuki süreçlerde asla yalnız bırakılmamalıdır.

Sonuç olarak
Kadınların ve çocukların toplumda güven içinde yaşamaları için Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet ve istismar olaylarının önlenmesi, yalnızca bireysel adalet talepleriyle çözülemeyecek kadar kapsamlı bir sorundur.

Bu noktada devlet öncelikle 6284 etkin bir şekilde uygulayarak güçlü bir irade ortaya koymalı. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, eğitim yoluyla bu tür şiddet olaylarının kökünün kazınması ve kanunları uygulayarak mağdurların yanında yer alınması, Türkiye’nin bu karanlık tablosundan çıkmasına yardımcı olabilir. Aksi takdirde, faillerin cezasız kalması, yeni suçların işlenmesine zemin hazırlayacak ve toplumsal huzuru derinden sarsmaya devam edecektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir