Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

İnsanların adalet, özgürlük ve eşitlik arayışları, Nazım’ın mısralarında evrensel bir yankı bulur

-Türkan Doğan-

Nazım Hikmet, bir ulusun sınırlarına sığdırılamayacak kadar geniş bir ruhun ve düşüncenin şairidir. Onun şiirlerinde, yalnızca Türkiye’nin değil, tüm dünyanın acıları, umutları ve direnişleri yankı bulur. Nazım’ın evrenselliği, insanlığın ortak mücadelesine olan derin inancından gelir. Savaşlara, yoksulluğa, adaletsizliğe karşı, özgürlüğün evrensel dilini kuran bir şairdir o. İşte bu yüzden, Nazım’ı sadece bir “Türk şairi” olarak tanımlamak, onun şiirlerinin ve düşüncelerinin ulaştığı derinliği eksik bırakır.

Nazım, enternasyonalist bir dünya şairidir. Bunu en güzel anlatan örneklerden biri, 90’lı yılların başında El Salvador’da, Farabundo Martı Ulusal Kurtuluş Cephesi (FMLN) gerillaları arasında yaşanan o küçük ama anlamlı olaydır. Cumhuriyet gazetesi muhabirinin, bir gerillanın elinde Nazım Hikmet’in şiir kitabını görmesi ve bu karşılaşmanın şaşkınlığı, Nazım’ın dizelerinin ne denli uzak coğrafyalarda yankılandığını gösterir. İspanyolcaya çevrilmiş bu dizeler, El Salvador’un özgürlük sevdalısı dağlarında da Nazım’ın sesini duyurur; çünkü Nazım’ın şiirleri, insanın en temel özlemlerini dile getirir.

Sınırlardan, dillerden bağımsız olarak Nazım, insanlığın ortak mücadelesinin, direnişinin ve umudunun sesi olmuştur.

Onun şiirleri, İstanbul sokaklarından Havana’nın meydanlarına, Moskova’nın parklarından El Salvador’un dağlarına kadar her yerde aynı tutkuyla okunur. İnsanların adalet, özgürlük ve eşitlik arayışları, Nazım’ın mısralarında evrensel bir yankı bulur.

Sınırlardan, dillerden bağımsız olarak Nazım, insanlığın ortak mücadelesinin, direnişinin ve umudunun sesi olmuştur. Nazım Hikmet’i bir milletin değil, tüm insanlığın şairi yapan da işte bu evrensel dile olan bağlılığıdır. Onun şiirleri, sadece Türk halkının değil, dünyanın dört bir yanındaki mazlumların, özgürlük sevdalılarının ve açlık ve yoksulluğun son bulduğu bir düzenin özlemi çekenlerin ortak çığlığıdır. Nazım, insanın insanla olan kadim bağlarını, yüzyıllar süren mücadelelerini, özgürlüğe ve adalete olan inancını şiirlerinde öylesine derin bir samimiyetle işlemiştir ki, bu dizeler dünyanın her köşesinde aynı içtenlikle karşılık bulmuştur. Bu yüzden Nazım Hikmet, yalnızca Türkiye’nin değil, tüm dünyanın şairidir. O, sözcüklerinde insanlığın ortak değerlerini taşıyan, özgürlüğü ve adaleti savunan, her coğrafyada yankı bulan bir dünya şairidir. Ve her ne kadar dünyanın her yerinde sevilip okunsa da Nazım Hikmet bizimdir, bizim kalacak.

Türkan Doğan

*

Sosyalizm,

Yani şu demek ki dayı kızı

Sosyalizm

Senin anlayacağın yani

El kapısının yokluğu değil de

İmkansızlığı.

Ekmeğimizde tuz

Kitabımızda söz

Ocağımızda ateş oluşu hürriyetin

Yahut, başkası yel de

Sen yaprakmışsın gibi titrememek

Bunun tersi yahut…

Sosyalizm

Devirmek dağları elbirliğiyle

Ama elimizin öz biçimi

Öz sıcaklığını yitirmeden.

Yahut, mesela

Sevgilimizin bizden ne şan, ne para

Vefadan başka bişey beklemeyişi…

Sosyalizm

Yani yurttaş ödevi sayılması bahtiyarlığın

Yahut, mesela

-bu seni ilgilendirmez henüz-

Esefsiz

Güvenle

Emniyetle

Gölgeli bir bahçeye girer gibi

Girebilmek usulcacık ihtiyarlığa

ve hepsinden önemlisi

Çocukların ama bütün çocukların

Kırmızı elmalar gibi gülüşü…

NAZIM HİKMET


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir