8 yaşındaki Narin’in düşündürdükleri: ‘Kayıp çocuklarla ilgili veriler yıllardır açıklanmıyor’
Diyarbakır’da haber alınamayan 8 yaşındaki Narin Güran, 21 Ağustos’tan beri kayıp. Olay, daha önceki çocuk kayıplarını akla getiriyor.
8 yaşındaki Narin Güran, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kayboldu. Kızlarından haber alamayan aile, durumu yetkililere bildirdi.
O günden beri bölgede arama çalışmaları sürüyor.
Yetkililer en son arama çalışmalarının 8’inci gününde açıklamalar yaptı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin’in kaybolmasına ilişkin soruşturmanın çok yönlü devam ettiğini söyledi.
Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Selçuk Yıldırım’sa, “Narin’imiz için devletimiz bütün imkanları şu anda kullandı. Elimizde deliller var, ifadeler var. Bu deliller üzerinde yürüyoruz. Sonuca çok yaklaştık. Şu anda çember çok daraldı” dedi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında ağabeyi E.G. (18) gözaltına alınmış, kolundaki ısırık iziyle ilgili İstanbul Adli Tıp Kurumu inceleme yapmıştı. İzlerin Narin’e ait olmadığı ortaya çıkmıştı. E.G, jandarmadaki işlemlerinin ardından dün serbest bırakıldı.
Yayın yasağı getirildi
Öte yandan Başsavcılık, soruşturma kapsamında olaya ilişkin yayın yasağı getirilmesini talep etti.
Talebi değerlendiren Diyarbakır 5. Sulh Ceza Hakimliğince, “soruşturma konusu olayın mağduru olan çocuğun fiziksel, psikolojik ve sosyal gelişiminin korunması, toplumsal baskı ve damgalanmanın önlenmesi amacıyla çocuğun üstün yararı ilkesinin öncelikli gözetilmesi gerektiği, soruşturmanın gizliliği esası gereği, adli süreçlerin sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesi, delillerin karartılmasının önlenmesi, tanıkların ve diğer ilgililerin güvenliği ile kamu düzeninin korunması adına 5187 sayılı yasanın 3/2 maddesi hükmündeki koşulların oluştuğu anlaşıldığından, soruşturma tamamlanıncaya kadar soruşturma dosyası kapsamı hakkında yazılı, görsel ve sosyal medya ile internet ortamında faaliyet gösteren medyada her türlü haber, röportaj, eleştiri gibi yayınların yapılmasına ilişkin yayın yasağı konulması”na karar verildi.
‘Türkiye’de her geçen gün çocuk hakları ihlal ediliyor’
Bölgedeki çalışmalar sürerken, dernekler, gazeteciler, gönüller ve Diyarbakır Barosu olayı yakından takip ediyor.
Dün mahallede incelemeler yapan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği adına Dernek Başkanı Av. Müjde Tozbey bir açıklama yaptı.
Türkiye’de her geçen gün, çocuk haklarının ihlal edildiği yeni bir olayla karşılaşıldığına dikkat çeken Tozbey, “Narin’in kaybı çocukların güvenliği konusunda ne kadar zayıf bir zeminde olduğumuzu bir kez daha gözler önüne seriyor” dedi.
Bu olayın yalnızca bireysel bir trajedi olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Tozbey, bölgede geniş çaplı seferberliğin toplumun gücü ve dayanışmasının bir göstergesi olduğunu ifade etti. Kaybın ilk gününden itibaren bu kadar kapsamlı bir çalışma yapılmamasını ise eleştirdi:
“Narin’in kaybolması, Türkiye’deki çocukların sistematik olarak maruz kaldığı ihmal, istismar ve güvencesizlik ortamının bir yansımasıdır. Bugün Narin yarın başka bir çocuk… Kaldı ki devletin kayıp çocukları bulma pratiklerini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Leyla Aydemir’i unutmadık.
Narin’in kaybolduğu ilk andan itibaren neden bu denli kapsamlı bir arama operasyonunun hemen başlatılmadığı sorgulanmalıdır. Diyarbakır gibi devletin uçan kuşun bilgisine sahip olduğu bir kentte bir çocuğun dokuz gündür bulunamamasını kabul edemeyiz. Bu olay, ülkemizde çocukların kaybolma vakalarının yeterince ciddiyetle ele alınmadığını bir kez daha gözler önüne seriyor.”
‘Çocuklarımızın güvenliği en büyük sorumluluğumuz’
2016 ile 2018 yılları arasında en az 104 bin çocuğun kayıp olduğunun tespit edildiğini belirten avukat Müjde Tozbey, 2016’dan bu yana bu konuda herhangi bir veri açıklanmadığını söyledi. “Bu durumun kasıtlı olduğu, çocuk kayıplarının sistematik bir şekilde izlenmediği ve ihmal edildiği açıktır” diyen Tozbey, deprem döneminde tarikatlar tarafından kaçırıldığı iddia edilen çocukları da hatırlattı.
“Deprem döneminde tarikatlar tarafından kaçırılan çocukları hatırlatmak isterim. O dönemde 1.100 çocuk için 3 suç duyurusunda bulunduk, her biri takipsizlikle sonuçlandı. Sonuna kadar takipçisi olduğumuzu bir kez daha vurguluyorum.
Narin’in sağ salim bulunması için yapılan çalışmaların yakından takipçisi olacağız. Halen umutluyuz, inanmak istiyoruz. Çocuklarımızın güvenliği, toplum olarak en büyük sorumluluğumuzdur ve hiçbir ihmali kabul etmeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz.”
Kaynak: Sol
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler