Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

İHD, ÖHD, ÇHD’den Kayseri raporu: Saldırganlar organize hareket etti

CREATOR: gd-jpeg v1.0 (using IJG JPEG v62), default quality

Kayseri’de Suriyeli göçmenlere dönük pogromun ardından kente giderek incelemelerde bulunan İHD, ÖHD ve ÇHD, saldırılar sonrası Suriyelilerin evden çıkamadığını, pek çok Suriyelinin kenti terk ettiğini, yetkililerin görevlerini yerine getirmediğini ve saldırganların organize hareket ettiğini vurguladı.

Kayseri’de çocuğa dönük cinsel istismar olayının ardından Suriyelilerin hedef gösterilmesiyle gerçekleşen ve pek çok kente yayılan pogromun ardından 3 Temmuz’da Kayseri’ye giden İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) yöneticileri Ankara’da bulunan İHD Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.

Hazırladıkları raporu kamuoyuyla paylaşan İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, Kayseri’de baro ve MAZLUMDER dışında bir demokratik kitle örgütüyle görüşemediklerini, Kayseri Valiliği, Emniyet Müdürlüğü ve Cumhuriyet Savcılığının görüşme taleplerine yanıt vermediğini söyledi.

‘YAKLAŞIK 50 İŞYERİ SALDIRIYA UĞRADI’
Ziyaret ve incelemeler sırasında polislerin kendilerini takip ettiğini ve kamera kaydı aldığını belirten Küçükbalaban, daha çok Suriyeli esnaflarla görüştüklerini anlattı. Suriyelilerle görüşmelerinden bilgi veren Küçükbalaban, 15-20 yaşlarında çok sayıda kişinin “Suriyeliler defolun, ya Allah Bismillah Allahu Ekber” diye bağırarak Suriyelilere ait işyerleri ve evleri taşladığını, yaklaşık 50 işyerinin saldırıya uğradığını, araçların yakıldığını aktardı.

Görüşme yaptıkları Suriyelilerin bir kısmının ailesinin ve etrafındaki komşularının Suriye ya da başka şehirlere gittiğini, çok sayıda kişinin de gitmeyi düşündüğünü aktaran Küçükbalaban, Suriyeli esnafların “İşlerimiz çok azaldı, müşterilerimizin yüzde 90’ı Iraklı ve Suriyeli, müşterilerimiz işyerimize gelmeye korkuyor” dediğini belirtti.

‘SURİYELİLER EVDEN ÇIKAMIYOR’
Çok sayıda Suriyelinin kalabalık gruplar tarafından darp edildiğini, bazı saldırganların av tüfekleri ve molotof kokteyliyle Suriyelilerin evlerine saldırdığını, Suriyelilere ait bazı dükkanların yağmalandığını dile getiren Küçükbalaban, polisin zarar tespiti yapmadığını, sadece fotoğraf çekip gittiğini söyledi. Suriyelilerin ilk 2 gün polisin kimseyi engellemediğini söylediğine işaret eden Küçükbalaban, Arapça konuşan çok sayıda kişinin de saldırıya uğradığını vurguladı.

Bazı Suriyelilerin bıçaklandığını kaydeden Küçükbalaban, görüştükleri bir Suriyelinin şu sözlerini paylaştı: “Ben üç gündür işe gidemiyorum. Çalışan Suriyeliler işe gidemiyor. Markete, eczaneye vs. gidemiyoruz. Hasta olan annemin ilaçları bitti, nasıl temin edeceğimizi bilmiyoruz. Evdeki yiyeceğimiz en fazla 2-3 gün yeter. Paramız da en fazla bir hafta yeter, ondan sonra ne yapacağız bilmiyoruz. Yardım da gelmiyor.”

‘YETKİLİLER HASAR TESPİTİ YAPMADI, İNSANLARI BİLGİLENDİRMEDİ’
Küçükbalan, sonuç ve önerilerini şöyle aktardı:
“Heyetimiz kamu kurumlarından daha detaylı bilgi almak istemesine rağmen Valilik, Emniyet Müdürlüğü ve Cumhuriyet Savcılığının randevu vermemesi nedeniyle kamu kurumlarının elindeki bilgiye ulaşamamıştır.
Kayseri’de bulunan Eğitim Sen ile bir görüşme hedeflenmiş ancak bir yöneticinin olduğu, onun da o gün sağlık sorunları nedeniyle hastane olması nedeniyle bir görüşme gerçekleştirilememiştir.
Baro ve MAZLUMDER dışında başka sivil toplum örgütüyle görüşülememiştir.
Saldırıya uğrayan çok sayıda iş yeri ve evin fotoğrafları çekilerek saldırılara dair somut deliller elde edilmiştir.
Yetkililerden ne kadar işyerinin ve evin saldırıya uğradığına yönelik bir bilgi alınamamıştır. Görüşülen Suriyeliler kendi mahallelerinde saldırıya uğrayan yerlerle ilgili tahmini bilgilerini iletmişlerdir.
Saldırıya uğrayan işyeri ve evlerde hasar tespiti, yağma, talan vb. gibi ihlaller yetkililer tarafından yapılmamış, mağdur olan insanlara bu konuda ne yapılacağı, zararlarının tazmin edileceğine yönelik bir bilgi verilmemiştir.
İnceleme yaptığımız mahallelerde yabancı kişiler için verilen MA plakalı araç görmedik.  Suriyelilerin araçlarını gizlediklerini ifade ettiler.

‘İLK İKİ GÜN SALDIRGANLARA MÜDAHALE EDİLMEDİ’
Görüşülen tüm kişiler güvenlik güçlerinin ilk iki gün saldırgan gruba yönelik yeterli müdahale etmediklerini, saldırgan gruba sanki bir basın açıklaması yapan kişiler gibi yaklaşıldığını ifade etmişlerdi.
Güvenlik güçleri, Suriyelilerin evlerini, işyerlerini yakan saldırganların nefret söylemi ile başkalarının can ve mal güvenliğini tehdit eden bir saikle saldırdığı gerçeğini görmezden gelmişlerdir.
Valiliğin insanların gıda, ilaç vb. gibi ihtiyaçlarına yönelik bir çalışma yaptığına yönelik bir bilgiye ulaşılamamış. Suriyeliler bu konuda kendilerine herhangi bir yardım yapılmadığını ifade etmişlerdir.

‘SURİYELİLER İŞE GİDEMİYOR’
Savcılığın nasıl bir soruşturma yürüttüğü, etkin bir soruşturma olup olmadığı bilgisine ulaşılamamıştır. Ancak İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yaptığı basın açıklamasında, ‘saldırganların meczup, küçük yaşta ve adli sicilleri temiz olmayan kişilerden oluştuğu’ belirtilmiştir. Bu açıklama ışığında böylesi kişileri ırkçı saldırıya azmettiren ve bu kaostan menfaati olan kişi ve gruplar hakkında bir bilgi verilmemesinin isabetsiz olduğunu düşünüyor ve ırkçı iradeyi ortaya koyarak meczupları maşa olarak kullananların geçmişteki örnekleri ile sabit olduğu üzere, yine cezasızlık ödülü ile ödüllendirilebilecekleri endişesi taşıyoruz.
Suriyelilerin çalıştığı işyerlerine gidemedikleri, ne zaman gidebileceklerine dair de kendilerinin bilgilendirilmediği anlaşılmaktadır.
Kayseri’deki yerel medyanın haberine göre Suriyelilerin işlerine gidememesi nedeniyle birçok sektörde üretim ciddi olarak aksamıştır. Bazı medya organlarından yer alan habere göre 8 Temmuz’a kadar fabrikalarda üretime ara verildiği belirtilmektedir. Bu durumda zaten kırılgan bir grup olan ve başka gelirleri olmayan ve yaklaşık bir hafta işlerine gidemeyen Suriyeli işçilerin ücretleri ve sosyal hakları ödenmelidir.
Psikososyal yardım alanların, hastaların sağlık kuruluşlarına ulaşmalarında ne gibi önlemler alındığı bilinmemektedir.
Yetkililerin başta Baro olmak üzere sivil toplum kuruluşlarıyla yeterince iletişim kurmadığı, bilgilendirme yapmadığı anlaşılmaktadır.

‘SALDIRGANLAR ORGANİZE HAREKET EDİYOR’
Türkiye’de geçmiş yıllarda yaşanan benzer olaylarda (Maraş, Madımak, Gazi katliamı, Romanlara ve Kürtlere yönelik saldırılar) olduğu gibi Kayseri’de Suriyelilere yönelik gerçekleştirilen saldırılarda da linç, yakma, yıkma, yağma, korkutma, ırkçı ve nefret söyleminin yaygın olarak yaşandığı gözlenmiştir.
Saldırının çok sayıda mahallede süreğen şekilde devam etmesi, sosyal medya platformları üzerinden hangi mahallede saldırıların yapılacağının açıkça yazılması, iddialara göre araçlarla saldırganların taşınması, saldırganların organize hareket ettiğini göstermektedir.
Türkiye’nin birçok ilinde demokratik haklarını kullanmak isteyenler ve barışçıl gösteriler bile valilik kararlarıyla yasaklanırken; Kayseri’de Suriyelilere yönelik şiddet içerikli eylemler ve insanların can ve mal güvenliğine yönelik saldırılar olmasına rağmen Valilik eylem ve etkinlik yasağı getirmemiş, eylemin içeriğine uygun önleyici tedbirlere başvurmamıştır.
Heyetimizin Kayseri’de inceleme yaptığı 3 Temmuz’da gün boyunca sosyal medya platformlarının (twetter, Watsapp, İnstagram vb.) kısıtlandığına şahit olmuştur. Güvenlik güçlerinin telkiniyle evlerinden çıkamayan Suriyeliler, sosyal medya platformlarının kısıtlanmasıyla yakınlarından haber alamadıklarını, korku ve kaygılarının arttığını ifade etmişlerdi.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir