Erdal Kılıçkaya: Yaşananı hafifletmeye kimsenin gücü yetmez!
Bundan tam 4 yıl önce Madımak katliamının 30. yılına atfen kalıcı bir projeyi hayata geçirmek için dönemin Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Yönetim Kurulu’nda konuyu ele aldık. Bunun için ilk elden beş kişiden (Nevin Kamilağaoğlu, Hüseyin Mat, Ali Çağan, Cafer Kaplan Dede, Erdal Kılıçkaya) oluşan bir AABK Madımak Komisyonu kurduk. Belgesel sinema konusunda aklına, işine değer verdiğimiz, güvendiğimiz, kurum içinden ve dışından onlarca kişiyle haftalar, aylar süren görüşmeler yaptık.
Devletin kolluk güçlerinin gözü önünde, 8 saat boyunca tv’lerden canlı olarak yayınlanan, faillerinin yakalanmayıp, yakalananların da teker teker af edildiği, Madımak Katliamı sürecine şöyle veya böyle dokunan herkesin devlet nezdinde ödüllendirildiği, bakan, milletvekili yapıldığı bir ülkede, katliamdan 30 yıl sonra da olsa Madımak Hafıza Merkezi kurma fikri kafamızda olgunlaştı.
Madımak Katliamı aradan geçen bunca yıla rağmen ilk kez bu kadar kapsamlı bir şekilde ele alınacaktı. Madımak Dijital Kütüphanesi, Madımak Sanal Müzesi, Madımak Belgesel Filmi, Madımak Sözlü Tarih Görüşmeleri, Madımak Web Belgeseli olmak üzere 5 farklı proje ile Madımak Hafıza Merkezi kurulacaktı. 4 yılın sonunda, tam da düşündüğümüz gibi oldu ve Madımak Hafıza Merkezini oluşturan 5 farklı proje sırasıyla açılmaya başladı. Ve görüldü ki; çok gerekli, isabetli ve iyi düşünülmüş bir çalışma oldu. Aynı zamanda bu alanda bırakılmış bir boşluğu da doldurdu.
Madımak’ta çocuklar, kadınlar, gencecik insanlar barbarca katledilirken, Madımak Hafıza Merkezinde 33 canın sayıdan ibaret değil olmadığı; yaşanmışlıkları, umutları, aşkları da olduğu anlatıldı.
Bu projenin her etabında Madımak Katliamı öncesi, otelde yaşananlar ve sonrasındaki gelişmelerle birlikte bir Türkiye hatta dünya analizi yapıldı. Travmatik tarihi katliamlar üzerine çalışmak zor olduğu kadar gerekli de olduğu için, Madımak Hafıza Merkezi aynı anda bir yüzleşme, hesaplaşma olanağı da oluşturdu.
130 kişi ile yapılan görüşmelerin her biri ayrı bir tez konusu olabilir. Bu çalışma bunun da yolunu açtı. Kitap, belgesel, tez, sinema filmi… yapmak isteyen herkese sayısız bilgi, belge sunuluyor.
Madımak Katliamı ağırlığında bir hadiseyi anlatmak için, iki kızını kaybetmiş bir anne olan Münire Hanım’ın “sandım ki dünyada sağ kimse kalmadı – ama çok kötü bir şey oldu” sözü, artık söyleyecek laf kalmadığında, hiçbir hamasetin yaşananı anlatamayacağı gerçeği karşısında dökülüvermişti ağzından. Söyleyebildiği son söz, belgesel filmin adı oldu. O söz herhangi bir insanın ağzından çıkan bir niteleme değildi. Bundan daha ağır bir söz düşünemiyorum, böyle bir konuda. Yaşananı hafifletmeye kimsenin gücü de yetmez zaten.
Tam 4 yıl önce başlayan Madımak Hafıza Merkezi çalışması boyunca yitirdiğimiz 33 cana, ailelere, yürütülen mücadeleye en ufak bir halel getirmemek için çok titiz çalışıldı.
Madımak Katliamı ve gerisindekilerin, sonrasında yaşanan rezilliklerin en doğru şekilde aktarılması ve izleyen, okuyan kerkesi derinden etkilemesi, düşündürmesi için çok uğraşıldı. Madımak Dijital Kütüphanesi, Madımak Sanal Müzesi, Madımak Belgesel Filmi, Madımak Sözlü Tarih Görüşmeleri, Madımak Web Belgeseli olmak üzere, bu 5 farklı proje ile oluşturulan Madımak Hafıza Merkezine onlarca can, kurum çok emek verdi. Verilen emeklere aşk ola.
Şimdi sıra emeğimizin dünyaya açılmasında.
Kolay gele…
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler