Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

ALEVİLERİN GÜLEN YÜZÜ YOK MU?

Britanya Alevi Federasyonu ( BAF ), 16 Şubat’ta ” Hızır Çocuk Etkinliği” düzenliyor. AABK Eşit Başkanı Hüseyin Mat, BAF tarafından düzenlenen bu etkinliğe ilişkin bir yazı kaleme aldı.  ” Alevilerin Gülen yüzü yok mu? Kutuluyorum!” başlıklı yazı şöyel:

Umudum büyüdü, teşekkürler.

Cemevlerimize örnek olabilecek çok güzel bir çalışma.

Çok değerli ve bir o kadar anlamlı.

Çünkü bu etkinlikte umut var, sevinç var, heyecan var, mutluluğu paylaşmak var…

Neden mi?

Bir anekdotu anlatarak açıklamak istiyorum.

Bir gün bir canımız beni aradı ve çocuğu ile arasında geçen bir diyaloğu anlattı.

Başkan, benim 16 yaşında bir oğlum var. Oğlumu Cemevimizde yapılan her etkinliğe götürüyorum.

Yine bir gün oğlumla Cemevimizde yapılan bir etkinlikten sonra eve döndük ve oğlum bana şu soruyu sordu.

Baba, Alevilerin hiç gülen yüzü yok mu?

Ne kadar önemli ve son derece anlamlı bir soru.

Düşünün, Almanya’da doğmuş, büyümüş, rüyalarını bile almanca gören bir çocuğumuzun, bu sözü üzerine doktora tezi yazılması gerken bir durumumuzu tespit etmiş ve ortaya koymuş…

Bu soru sosyolojik açısından çok önemli olduğu kadar, pedagojik açısından da açıklanması ve tartışılması gereken bir konu.

Gelin Cemevlerimizde bir yıl boyunca yaptığımız sosyal, kültürel ve inancsal hizmetlerimize bir bakalım. Ve 16 yaşındaki çocuğumuzun bu sorusunu anlamaya çalışalım.

Nelerdir bunlar…

Anma etkinlikleri: Koçgiri, Dersim, Maraş, Çorum, Sivas, Gazi, Suruç, Roboski, Ankara Garı, Deniz, Mahir, İbo, Nazım Hikmet daha nice anma etkinlikleri ya da paneller….

Cem ve Hakka uğurlama ekranları…

Bu etkinliklerimizin ortak duygusu nedir; yaşanan acıları paylaşmak, hüzünlenmek, üzülmek ve ağlamak.

Bir yıl boyunca yaptığımız çalışma programımızın neredeyse yüzde doksanında bu gibi etkinlikler yer alıyor.

Not: Bu etkinlikler mutlaka yapılmalı. Tarihi katliamlar tarihi olan bir toplum olarak bu acıları unutmamak ve hesap sormak adına önemlidir ve anlamlıdır.

İlginçtir yaptığımız eglence ağırlıklı etkinliklerimizde (10., 20., 30. Kuruluş yıldönümü v.b.) sahne alan sanatçılarımız genelde bağlamanın tellerine acıyı yükleyince, eğlence etkinliğimiz birden sanki bir anma etkinliğine bürünüyor ve yine hüzünleniyor ve de ağlıyoruz. Yani doğru dürüst gülemiyoruz. Daha doğrusu beceremiyoruz.

Alevlerin hiç gülen yüzü yok mu sorusuna dönersek. Etkinliklerimize gelen bu çocuklarımızın ruh halini bir düşünelim. Sürekli üzülen, ağlayan ve acıyı paylaşmak için bir araya gelen bir toplumdan umut ve gelecek çıkar mı?

Bu çocuklar sorunlu, sıkıntılı, hüzünlü, umutsuzluğu yaşayan bir toplum içerisinde neden yer alsınlar…

Aidiyet duygusunu sadece acılar üzerinde mi sağlayacağız…

Demek ki çocuğumuz haklı ve çok önemli bir tespitte bulunmuş.

Şimdi tam da burada paylaştığım bu etkinlik afişinde olduğu gibi, bu gibi etkinlikleri çoğaltmak ve sürekliliğini sağlamak lazım.

Müslümanlarının Ramazan bayramı, Hristiyanların Noel, Paskalyası varsa ve bu günlerde çocuklarına en güzel elbiselerini giydirerek bir araya geliyorlarsa ve eğleniyorlarsa, biz Aleviler neden kendi güzel günlerimizde bir araya gelemiyoruz ve eğlenemiyoruz?

Bizim de, Hızır, Nevruz, Hıdırellez, Galugağan gibi bayramlarımız var. Bu günlerde çocuklarımıza en güzel elbiseleri giydirip Cemevlerimizde neden buluşmuyor ve doyasıya bu bayramlarımızı birlikte kutlamıyoruz?

Çocuklarımızı eğlendirerek, mutlu ederek, sevindirerek, paylaşımı ortaklaştırarak ve ancak sevdirerek inancımızı ve aidiyet duygusunu kazandırabiliriz. Umutlarımızı, rızalık şehrini, ütopyalarımızı çocuklarımıza mutlaka aktarmalıyız.

Yoksa sadece ağlayarak, hüzünlenerek çocuklarımızı kazanamayız.

Çocuklarına yatırım yapamayan toplumlar yok olur. Çocuklarımıza yapacağımız en büyük ve anlamlı yatırım UMUTTUR…

Cemevlerimiz bir yıl boyunca planladıkları etkinliklerini, bunları da hesaba katarak organize etmelilerdir.

Bayramlarımızda, festivallerimizde, başarılarımızı kutlayacağımız güzel günlerimizde buluşmak ve bolca eğleneceğimiz, mutluluğumuzu paylaşacağımız günlerde de bir araya gelebilmek umudu ve beklentisiyle sevgilerimi paylaşıyorum.

Gülen yüzümüz hiç eksik olmasın.

Alevilerin de gülen yüzü olsun.

Bozatlı Hızır her daim ve her yerde yanımızda olsun.

Aşk ile.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir