TANRI ÖLDÜ MÜ?
⌈Metin Mat⌉
Alevi Pirleri okul görmedi, üniversite hiç görmedi. Ama derin bilgileri, dünyayı yorumlamaları muhteşem.
Soru şu: Bu Pirler, Aşıklar bu bilgileri nerden ve nasıl öğrendiler?
Şeyh Bedreddin; bilgi üç yoldan öğrenilir der.
1. Aynel Yakın (yaşayarak, görerek öğrenme,)
2. İlmen Yakın (okuyarak öğrenme,)
3. Hakken Yakın ( Sezgiyle öğrenme.)
Sezgiyle bilgi elde edilir mi? Bu bilimsel mi?
Çağımızın ünlü Biliminsanı Stephan Hawking, Büyük sorulara kısa yanıtlar adlı kitabında;
” Zel’doch (ünlü Rus biliminsanı) ortaya koydukları olağanüstü keşfi SEZGİSEL yollarla açıklarken..”, yazarak “SEZGİNİN” önemine atıfta bulunur.
Aslında bütün felsefeciler, biliminsanları
sezgisel yolla elde ettiği bilgiyi deneyleyerek gerçeğe dönüştürürler.
Sezgisel Bilgi; içe yolculuk yaparak, yoğunlaşarak adeta bilmek, varmak istedikleriyle eriyip kaynaşarak elde edilir.
Peki bu sezgisel bilgiye götüren kaynak nedir?
Elbette ki doğadır, Evrendir. işte Alevi Piri, doğayla konuşarak, onun dilini, yöntemini kavrayarak bunu başarmış.
Evreni tanıdıkça kendisini, kendisini tanıdıkça evreni tanımış, tanımlamış.
Bütün bu varlıkların birbirine olan bağlılığını, ilişkisini keşfetmiş, ayrı ayrı varlıklar değil, bir ve tek
varlık olarak görmüş ve buna da Hakk demiştir.
Vahdeti Mevcud dedikleri de budur zaten.
Tüm vadiler gibi sahralar gibi
Sıra dağlar gibi yaylalar gibi
Akan sular gibi deryalar gibi
Cümle alem bir can imiş bilmedim.- Daimi
Güneş ışınlarının düştüğü yere niyaz olmuş, karanlığı delen ay, yol gösteren yıldızlar, yağan yağmur, akan sular, Esen rüzgar, gür ormanlar, dağlar, açan çiçek, kışın soyuğu, yazın sıcağı, baharın bereketi, arıyı, kurdu, kuşu, böceğiyle
kurdukları uyumun, ahengin döngüsüne hayran kalmış ve “bütün evren semah döner, diyerek Semaha durmuştur.
Alevi Piri, Alevi Aşığı doğayla konuşur, onun dilini anlar ve anlamlandırır. Gördüklerinin yaşam içindeki önemini Çar-anasırla formula eder.
Çar anasır babında nikab büründüm.
Bir noktadan hasıl oldum arındım.
Can gözüyle görenlere göründüm.
Ne seyranım ben seyrandan içeri – Genci
Kitaplı dinlerin Adem-Hava masalına inanmaz.
Kırklar arş üstünde tuttular cemi
Muhabbet Hak oldu sürdüler demi
Balçıktan yarattı mevla Ademi
Ben ol zaman atam belinde idim. Şiri
Tevrat:Tekvin -1’de, Kur’an ‘da 12 ayette (Araf, Yunus, Had, Hicr, Nahl, Enbiya, Furkan, Secde, Kat, Hadid, Talak, Naziat) Tanrının altı günde evreni yarattığını yazar.
Peki bilim ne der?
Galaksimimizin oluşumu 13,5 milyar yıl öncedir.
Stephan Hawking bahsettiğim kitapta; Bizim güneş sistemimiz bundan dört buçuk milyar yıl
önce ya da diğer bir deyişle Büyük Patlamadan yaklaşık dokuz milyar yıl sonra daha önceki yıldızların kalıntılarını içeren gazdan oluştu. Dünyaysa büyük oranda, karbon ve oksijende dahil
olmak üzere, daha ağır elementlerden meydana geldi.” Yani galaksimizden 9 milyar yıl sonra Güneş ve Dünyamız oluşmuş. Gelin de tanrının altı günde evreni yarattığına inanın bakalım.
Alevi Ozanı Nesimi’yi dinleyelim:
Bir kandilden bir kandile atıldım.
Turab olup yer yüzüne saçıldım.
Bir zaman Hak idim Hak ile kaldım.
Gönlüme od düştü yandımda geldim.
Aklı esas alır, sezgiyle yaklaşır ve bu şekilde doğayla konuşursan varacağın yer bilgidir, bilimdir. Ve insanlık herşeyi doğadan öğrendi. Eğer kuşları görmeseydi uçak diye birşeyi, balıkları görmeseydi gemi yada denizaltıyı yapmak insanların aklına gelmeyecekti.
Mahkemede sual sordu kadılar.
Kitapların orta yere koydular.
Sen bu sırrı kimden aldın dediler?
Ustadımdan aldım Pirden gelirim-Nesimi
Belli ki Kadılar Nesimi’nin bilgisinin karşısında şaşkınlar. Tevrat, incil, Zebur, Kur’an, da bunlar yok. Nerden alıyorsun bu bilgileri diye sorgularlar adeta? Gönül gözü kapalı, aklı ıskalamış, evrene
bakmak ve anlamaktan uzak birileri için elbetteki bu anlaşılmaz.
Gökteki tanrıyı evrene indirgemiş. Ve konuşan, düşünen, organize eden, yaratan insanla tanımlamış.
Arslanı gördüm meşede
Kırk nur yanar bir şişede
Yedi iklim dört köşede
Ali’yi gördüm Ali’yi – Kul Himmet
Çöllerde dolaşıp seraba bakma.
Allah Allah deyip havaya bakma.
Talibi Hakk isen kitaba bakma.
Okumak istersen kitap sendedir.- Agahi
Hace Bektaşı Veli; “Okunacak en büyük kitap insandır.” der.
Ben beni bilmezdim kusur arardım.
Meğer ilmim eksik imiş bilmedim.
Ben insandan gayrı İlah arardım.
Meğer İlah insan imiş bilmedim- Daimi
Ve Stephan Hawking’ten şu alıntıyı da alalım. “Halihazırda DNA’nın haritasını çıkarmış durumdayız ki bu, “yaşamın kitabı”nı okuduğumuz ve artık onun üzerinde düzeltmeler yapabileceğimiz anlamına geliyor. …Yine de yirmi birinci yüzyıl bitmeden insanların hem zekayı hem de saldırganlık gibi iç güdüleri nasıl yenileyeceklerini keşfedeceğinden eminim.” İnsanlık bunu başarırsa o zaman tanrı öldü mü diyeceğiz.
Her şeyi yaratan tanrı ise ve her şeye müktedir ise insanı neden böyle yaratmadı. Oluk oluk kan aktı, kadınlar tecavüze uğradı, çocuklar kılıçtan geçirildi, köle pazarlarında insanlık satıldı. Ve Allah sadece seyretti bütün bunları. Böyle tanrı olmaz, olamaz.
Alevi Pirleri, tıpkı Spinoza, Einstein, Stephan Hawking gibi, pakladılar özünü, doğaya döndüler yüzünü, gerçeğin demine hü diyerek, bu Yol’u, “İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.” diyerek bizlere emanet ettiler.
Yol’a talip olanlara aşk ile.
Kaynak: Alevilerin Sesi Dergisi
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler