Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

Alevi Kurumları Şişli’de polis şiddetini protesto etti / Video

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği(PSAKD) Sarıyer Şubesi Zeynep Yıldırım Cemevi Başkanı Beyhan Gün ve Şube Sekreteri Şimal Deniz’in dün görülen duruşmasında, mahkeme Beyhan Gün ve Şimal Deniz’in tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Mahkemenin bu kararına tepki göstererek basına bilgi vermek isteyen Alevi kurum başkanları, yöneticileri ve Cemevleri’nden gelen canlar, Çağlayan Adliyesi önünde  polis  şiddetine maruz kalmış ve ters  kelepçe vurularak gözaltına alınmışlardı.

Alevi kurum başkanlarına, yöneticilerine ve Cemevleri’nde gelen canlar uygulanan polis şiddeti, bugün İstanbul Şişli’deki Cevahir AVM önünde basın açıklaması yapılarak protesto edildi.

Alevi kurumları adına basına açıklama yapan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ( PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe,  polisin, sınırlarını ve yetkisini aşarak Alevi kurum yöneticilerine hukuksuz bir şekilde ters kelepçe yöntemiyle kötü muamele uygulayarak suç işlediğini belirtti. Erçe, savcıları göreve çağırarak, yetkililerin açıklama yapmasını istedi.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Bektaşi Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Alevi Dernekler Federasyonu, Alevi Kültür Dernekleri, Avusturalya Alevi Bektaşi Federasyonu, Britanya Alevi Federasyonu, Hacı Bektaşı Veli Anadolu Kültür Vakfı, Demokratik Alevi Dernekleri, Kıbrıs Alevi Kültür Merkezi adına yapılan ortak açıklamanın tamamı şöyle:

Türkiye’de gün geçmiyor ki yeni bir hukuksuzlukla yüz yüze gelmeyelim. Hemen hemen her gün hak mücadelesi yürüten farklı kesimlere yönelik iktidarın baskı, şiddet, gözaltı ve tutuklamaları yaşanmaktadır. Biz Alevi yurttaş ve kurumları da bundan fazlasıyla nasibimizi almaktayız.
Bunun son örneklerinden birisi de dün yaşandı. PSAKD Sarıyer Şube Başkanımız Beyhan Gün ve Şube Yöneticisi Şimal Deniz’in yargılandığı dava sonrası, Çağlayan adliyesi önünde basına bilgi vermek isteyen PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, Alevi kurum temsilcileri, Cemevi başkanları ve aileler, önce ablukaya alındı, sonrasında şiddet kullanılarak ters kelepçe ile gözaltına alındılar.
Basına açıklama ve düşünceyi ifade etmek, Türkiye’nin hem taraf olduğu uluslararası sözleşmelere hem de anayasaya göre tartışılmaz bir haktır. Polis, sınırlarını ve yetkisini aşarak, bu hakkın kullanımını engellemiş ve Alevi kurum yöneticilerine hukuksuz bir şekilde ters kelepçe yöntemiyle kötü muamele uygulayarak suç işlemiştir. Bu durum ülkemizin içinde bulunduğu utanç verici durumu fazlasıyla açıklamaktadır. Bunun sorumluları hukuk önünde derhal hesap vermelidir. Savcıları ve konuyla ilgili tüm yetkililerin gerekli açıklamaları yapmalarını bekliyoruz.

İktidarın, tüm toplumu zapturapt altına aldığı bu dönemde, Madımak Katliam Davası’nın zaman aşımına uğratılması, katillerinin serbest bırakılması, okullarda ÇEDES ve benzeri protokol ve projelerle eğitimin gittikçe dinselleştirilmesi, Kültür bakanlığı marifetiyle yürütülen asimilasyon ve toplumumuzu parçalama girişimlerinin olmasının boşuna olmadığını biliyoruz. Tüm bunlara karşı İzmir’deki “Laik Eğitim, Laik Yaşam ve Eşit Yurttaşlık” mitingi ve aralıksız devam eden hak mücadelemizin devamında bu göz altılarla korkutulmak isteniyoruz. Korkup geri duracağımızı düşünenlere, tarihimize bakmalarını salık veririz. Biz Alevi kurumlarının bu faşist uygulamalara ve gericiliğe karşı en önde durmaya devam edeceğimizin bilinmesini isteriz. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır diyenlerdeniz. Zalime boyun eğmeyen Hüseyni duruşun temsilcileriyiz.

Şu bilinmelidir ki;

Biz Aleviler asi ve asil dedelerimizin, pirlerimizin torunlarıyız. Bizler Hallac-ı Mansurların, Pirimiz Pir Sultan Abdalların torunlarıyız. Bizler, Menekşe-Koray’larla, Asım Bezirci’lerle, Berkin’ler, Ali İsmail Korkmaz’larla aynı soydanız. Bize yakışmaz İmam Hüseyin’in biat etmediği Emevi zihniyetine biat etmek. Bize yakışmaz Pirimiz Pir Sultan Abdal’ın boyun eğmediği Hınzır Paşalara boyun eğmek. Bize yakışmaz ölümü gülümseyerek karşılayan dostlarımızın gülüşünü yere düşürmek.

Pirimiz Pir Sultan Abdal’ın dediği gibi bir olmak, iri ve diri olmamızın ön şartıdır. Bizler, Alevi, Sünni ve her türlü inanç, Kürt, Türk, Ermeni ve her etnik kimlik, kadın, emek ve çevre düşmanlığı yapmayan her kurum ve Can’la yan yana olmak, bir arada durmak zorundayız.

Türkiye mevcut iktidarın yeni uygulamalarıyla her gün biraz daha karanlığa doğru hızla gitmektedir. Bu durumdan hemen hemen herkes payını fazlasıyla almaktadır. Hak hukuk, düşünce, örgütlenme ve inanç özgürlüğü, insanca yaşam hakkı herkesin sorunudur. Bu sorunların sadece Alevilerin sorunu olmadığını biliyoruz.
İktidar, yaşanan derin ekonomik krizi, yoksulluğu, işsizliği ve açlığı gizlemek, üstünü örtmek için toplumun belli kesimlerini tevekküle ve şükür etmeye yönlendirirken, buna karşı çıkan demokrasi güçlerini de baskı ve şiddetle susturmaya çalışmaktadır.

Biz aşağıda imzası bulunan Alevi kurumları, demokrasiden, barıştan, özgürlüklerden, laiklikten, adil paylaşımdan, hukuktan ve adaletten yana olan tüm güçleri birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Çünkü biliyoruz ki iktidar, her farklı kesimi tek başına zapturapt altına alarak, yalnızlaştırmakta ve etkisizleştirmektedir. Ülkemizin, açlığa, adaletsizliğe, hukuksuzluğa, tekçiliğe ve hayatın tüm alanlarının dinselleştirilmesine asla rızamız yoktur.
Dün Çağlayan adliyesi önünde, tamamen hukuksuz bir şekilde ters kelepçe uygulamak suretiyle gözaltı uygulaması yapan İstanbul Emniyeti Güvenlik Şube görevlileri için suç duyurusunda bulunacağımızı ve Bundan sonra Alevilere yönelik hiçbir hak ihlalini, zorbalığı Divana bırakmayacağımızı buradan sizler aracılığı ile kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz. Biz Aleviler, Ulu divanı bu dünyada kuracağız.

Ya hep beraber olacağız ya da iktidarın zulmü altında ezileceğiz
O yüzden diyoruz ki gelin canlar bir olalım, zulme karşı birlikte mücadele edelim
Biz Aleviler hiçbir zaman zulme boyun eğmedik, eğilmedik, eğilmeyeceğiz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir