Zulmün Olduğu Yerde Taraf Olmak Zorundayız!

– Müslüm Polat-
20 yıllık AKP iktidarı zulümlerini artırarak bugüne kadar gelmiş ve tabiri caizse bıçak kemiğe dayanmıştır artık. İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu uyduruk bir gerekçe ile mahkum edillerek görevden alınmak istenmektedir. Halbuki isnat edilen suç unsuru YSK üyelerine hakaret ettiği iddiası tamamen yanlıştır. Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanı Soylu’nun kendisine hakaret ettiği bir cümleyi kendisine iade etmiş ve bu cümle üzerine YSK üyelerine hakaret etti diye İmamoğlu’na dava açılmıştır. Bu tamamen haksız bir uygulamadır.
İstanbul halkının 4 milyon 159 bin 650 oyuyla en yakın rakibine (Binali Yıldırım) 800.000 oy fark atmıştır. Binali Yıldırım başbakanlık yapmış biridir.İstanbul gibi büyük bir Metropole halkın oylarıyla seçilmiş (tüm engellemelere rağmen) bir belediye başkanının haksız, hukuksuz yere uyduruk bir suçlama ile görevden alınmak istenmesi halkın iradesine vurulmuş bir darbedir!
AKP İktidarından önce halk tarafından en güvenilir bir kurum olarak görülen yargıya bugün halkın büyük bir çoğunluğu güven duymamaktadır.Bu güvensizlikten tabiiki yargının son yıllarda vermiş olduğu kararlar veya vermemis (verememiş) olduğu kararlarda neden olmuştur.Halkın gözünde yargı iktidarın istemlerini yerine getiren bir kurum olmuştur. Örnek verecek çok dava vardır veya yargılanması gereken birçok kişi vardır ama haklarında hiçbir dava açılmamış, açılsada çok komik cezalarla geçiştirilmiştir.
R.T.Erdoğan’ın Meclis konuşmalarında veya meclis gurubu toplantılarında, mitinglerinde ki konuşmalarında söylemiş olduğu “Sürtükler, çürükler, cibilliyetsiz, şerefsiz, edepsiz, ahlâksızlar, vampir, yalaka, İsrail dölü,‘‘ gibi bir çok hakaretlerine hiçbir yargı organı dava açamamıştır. Ama İmamoğlu ‘nun kendisine hakaret eden İçişleri Bakanı‘na hakareti iade etmesinde suç unsuru bulunmus, YSK üyelerine hakaret etti denilerek olay bilinçli bir şekilde saptırılarak İmamoğlu hakkında dava açılıp yargılanmış ve mahkum edilmiştir.
RTE, “Camide içki içmişler, bira şişeleri ile camiyi pisletmişler, görüntüleri var elimizde” deyip (bugüne kadar ortaya çıkartılamayan görüntüler ve cami imamının bu söylemi doğrulamaması) gençleri hedef göstermesi hiç bir suç unsuru değilmiş gibi davranılmaktadır.
RTE’nin, “Kabataş’da başörtülü bacımızın üzerine işediler, görüntüleri elimizde” deyip (ne hikmetse bu görüntülerde hiç çıkmadı) halkı kışkırtmalara hiçbir yargı organı dava açamamıştır. Ama muhalefetin en ufak bir eleştirisi hep dava konusu olmuştur. Maalesef ülkemizde artık tuz kokmuştur tuz. Milletin anasına küfreden holding sahiplerine ihaleler verilmektedir. “Çok sıkışınca Bakara Makara bir ayet yayınlıyorum” diyerek, Müslümanların kutsal kitabı ile dalga geçenler islamı kendilerine referans almış AKP hükümeti tarafından büyükelçi yapılarak ödüllendirilmiştir.
Fethullah Gülenin eteğini öpenler, dizinin dibinden ayrılmayanlar, beraber boy boy fotoğrafları olanlar Bakan, Milletvekili yapılmışlardır. Fethullah Gülen için “Ne istediler de vermedik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında hiçbir dava açılamamıştır. Ama gencecik askeri okul öğrencileri almış oldukları emir gereği hareket ettikleri halde boğazları kesilmiş, hapishanelerde çürümeye terkedilmişlerdir.
Halk arasında kullanılan bir söz vardır, “Zulmün artsın da tez zeval bulasın” diye. Evet, AKP İktidarının zulmü her geçen gün artarak bu günlere gelinmiştir. Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. Halkımızın yarısı açlık sınırının altındadır.
Gençlerimiz bir gelecek göremedikleri için ilk fırsatta ülkeyi terk etme eğilimindedir.
Ülkemizde eğitim bitmiştir, tarım, hayvancılık bitmiştir.
Devletin kâr eden tüm işletmeleri yok pahasına AKP yandaşlarına satılmıştır.
Ülkemizin bu hale gelmesinde muhalefetinde, halkımızın da rolü vardır!
Dokunulmazlıkların kaldırılmasına oy verenler, Referandumda “Yetmez ama evet” diyenler sizlerde suçlusunuz!
HDP nin kazandığı 65 belediyenin 48’ine kayyum atanırken sesini yeterince çıkarmayanlar sizde suçlusunuz!
Haksız, hukuksuz bir şekilde hapishanede rehin tutulan Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ için sesini çıkarmayanlar sizlerde suçlusunuz!
Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyenler evet gün geldi yılan sizede dokunuyor artık. Umarım iş işten geçmemiştir uyanmanız ve kendinize gelmeniz için…

Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler