Halkın çocukları ölümsüzdür…

-Araştırmacı – Yazar Metin Kaçmaz-
Sevgili Berkin,
Gezi direnişinde abilerinin birer birer direnerek şehit olmalarından sonra senin polisler tarafından hedef gözetilerek bilinçli olarak atılan gaz tabancası kapsülü ile yaralanma haberini yüreğimiz yanarak öğrendik.
Savaşlarda bile çocuklara ve kadınlara dokunulmazken polislerin çocuklara kıydıklarını Türkiye halklarının mücadelesi sırasında yaşayarak öğrenmiştik. Yüreklerinde insanlık sevgisi olmayan, insanları ayırarak birbirlerine düşman etmesini bilenmevcut iktidar ve Tayyip Erdoğan’ın Gezi’de gençlerimize, Güneydogu’da kürt halkına, Sivas’ta Madımak katillerine, Çorum’da fetvacı katil Ebu Suud’a, nasıl sahip çıktığını ve Gezi direnişi sırasında gençlerimizi katleden gaz kapsülleriyle gözlerini çıkaran polislerle nasıl övündüğünü belirtip ikramiye ile ödüllendirmesini daha unutmadık.
Yine bu dönem de Roboski’de çocuklarımızın üzerlerine uçaklardan bombalar atılarak senin gibi daha çocukluğunu, gençliğinizi yaşamamış, yüreğinde sevgi atan, kardeşlerini nasıl katlettiğini
hepimiz gözyaşlarıyla izledik.
Ülkemizin üzerine kabus gibi çöken bu iktidarın gençlerimiz, kadınlarımıza, bu ülkenin gerçek sahipleri halklarımıza nasıl kan kusturduğunu iktidarları döneminde yaşayarak öğrendik. Ama Kürt, Türk, Alevi, Sünni, Ezidi, Ermeni, v.b. yani bu ülkenin aydınlık yüzlü insanları susmayla halklarını onurlarını kaybettiklerinin bilinciyle Gezi’de gençlerimizin önderliğinde sokaklara dökülerek AKP iktidarına gereken cevabı verdiler.
Her direniş kanlı olur ama bu seferki inan ki yüreklerimizi dağladı. Nasıl Roboski’de gençlerimizin üzerlerine atılan bombalarla paramparça olmuş bedenleri katırların sırtında ailelerine teslim edilirken bir şey yapamamanın ezikliğini yaşadıysak, Ali İsmail Eskişehir’de eli kanlı katiller tarafından sokak arasında kıstırılarak akşamın karanlığında eli sopalı katiller tarafından linç edilirken öfkeyle sokaklarda haykırıp, Gezi direnişleri sırasında da gençlerimizi birer birer toprağa verirken de direnerek gereken cevabı vermenin onurunu da yaşadık.
Onların Tomasına, gazına, kurşununa, jopuna, kimyasal gazına, tazikli suyuna, karşı Denizlerin, Mahirlerin, İbrahimlerin, Mazlumların direncinden aldığımız örneklerle direndik, yüreğimizi siper
ettik.
O gün erkektik, gençtik, çocuklardık, kadınlardık, eli sapanlı teyzeler, analardık, tazikli suya karşı tekerlekli arabasıyla direnen korkmadan kocaman yüreğiyle yürüyen amcaydık, sagcısı, solcusu, devrimcisi, demokratı, başörtülüsü, başı açığı, alevisi, dincisi, ateisti, bu sistemin kötülüklerinden, özgürlüklerine müdahale edilmesinden bıkan ve ülkemizi karanlıklara götürmek isteyen iktidara karşı direnen Türkiye halklarıydık.
O gün partimiz yoktu, kimseler bizlere önderlik etmiyordu, ama özgürlükler elden gittiğinde sevgiliye sahip çıkar gibi agaçlara ölümüne sahip çıkmasını da bildik. Ve o abilerinin yanında senin acınla yüreğimiz bir kez daha dağlandı kara kaşlım, hayata bir başka güzel bakan Berkin’im..
Çocuk yüreğinle sende mücadelenin içerisindeydin. Ve ekmek almak için sokağa çıktıgında yüreğinde insan, çocuk sevgisi olmayan robotlaşmış yüreğiyle insanlara saldıran polisleri karşında gördün.
Ve sana karşı hedef gözeterek ateş ettiler. Çocuk yüreğindeki sevgiyi göremediler, görmek istemediler, ama onların inadına direndin, 269 gün hayata bir başka sarıldın.
Halkının umudu oldun, yüreğinde atan yaşam sevincin. Senin aldığın her nefes seni sevenlerin umutlarını daha da arttırdı. Herkes her eylemde ‘Diren Berkin’ şiarını kendilerine ilke edindiler.
Çocuklar senin direnmeni kendilerine örnek aldılar. Her evdeki analar senin için dualarını eksik etmediler. Seni kendi çocukları gibi görüp iyileşmen için umutla beklediler. Seni sevenler hergün yattığın hastahanenin önünde yaşama direnmenin önünde saygı ile eğilip dualar ettiler.
Sen bizim yaşam sevincimiz, hayata bağlılığımız idin. Umutlarımızı senin hayata yeniden dönmen üzerine kurmuş, yaşam savaşını senin kazanacagına inancımız tamdı.
Ama olmadı. Gül yüzlüm, yakışıklım, kara kaşlım Berkin’im. Olmadı… Ölüm sana hiç yakışmadı… Fakat bizde bilirsin ölürse tenler ölür, canlar ölesi değildir. Sen halkın yüreğinde açan bir gül misali kök saldın Hiçbir güç koparıp atamaz onu oradan.
Nasıl Deniz, Yusuf ve Hüseyin’ler idam edildikten sonra dünyaya gelen çocuklara onların adları koyarak bugün onların izinden giden milyonlarca Denizleri varettiysek,
Nasıl milyonlarca Mahir, İbrahim; Mazlum dogurduysa bu analar,
Nasıl Sivas yangınında yitirdiğimiz küçük Koray’ımızın peşinden binlerce Koray’lar yeşerdiyse,
Sen yaralandığın andan itibaren senin mücadeleni, direnmeni kendilerine örnek alan binlerce
Berkin’ler senin davanın takipçileri olarak mücadele alanlarında yerlerini alacaklardır.
Onlar senin bıraktığın yerden direnme bayragını teslim alarak devam ettireceklerdir.
Bak senin ölümüden bile korktular.
Senin ölümünü protesto etmek için sokaklara dökülenlere karşı iktidarın yiğit polisleri aynı Gezi’de olduğu gibi saldırmaya başladılar. Korku bacayı sardı.
Saltanatlarının yıkılacaklarını anlayanlar, halkın korku duvarını yıktığını ve artık hakkını sokaklarda aradıgını ve yeri geldiğinde de ölümüne direnecegini anlayan kağıttan kaplan faşist iktidarlar halkımıza saldırmaya kaldıkları yerden devam etmektedirler.
Bugün ODTÜ’de, Kızılay’da, İstanbul’da, Antalya’da, Eskişehir’de, Adana’da, Bolu’da, Denizli’de, Tunceli’nde, Avrupa’nın, Almanya’nın her şehrinde milyonlarca yürek hepimiz BERKİN ELVAN’ız diyerek protesto yürüyüşleri düzenlemekteler.
Senin yaşam sevincim yaşam sevincimiz oldu Berkin’im,
Senin direnmen direnç kaynağımız oldu Elvan’ım
Direne direne hepimiz Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Mehmet
Ayvalıtaş, Medeni Yıldırım ve Berkin Elvan olacağız.
Sevgili Berkinim sen şimdi ışıklar ülkesinde seni bekleyen abilerinin yanına gidiyorsun.
Abilerin sana sahip çıkacaklardır.
Sen ülkemizin bu karanlık günlerden aydınlığa çıktıgı günü
Tüm şehitlerimiz gibi gülerek, sevinerek seyredeceksiniz.
Yanaklarından öptüm seni güzel çocuk,
Kara kaşlarından, mangal güzel yüreğinden
Yaşam direncinden, hayata bağlılıgından öptüm……
Yolun düşerse kıyıya bir gün,
Ve maviliklerini enginin seyre dalarsan,
Dalgalara göğüs germiş olanları hatırla.
Selamla, yüreğin sevgi dolu.
Çünkü onlar fırtınayla çarpıştılar
Eşit olmayan savaşta
Ve dipsizliğinde enginin yitip gitmeden,
Sana liman gösterdiler uzakta…
halkın çocukları ölümsüzdür!
10 Mart 2014

Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler