TİP’ten, Süleyman Soylu’nun hedef gösterdiği Barış Atay’ın saldırıya uğramasının ardından basın açıklaması: ‘Nerede kalmıştık? diyoruz ve devam ediyoruz’
TİP, Süleyman Soylu tarafından hedef gösterilen Barış Atay’ın saldırıya uğramasına ilişkin basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasına “Süleyman Soylu, ülkemizin hak ettiği bir yönetici değildir ve halkımız ilk fırsatta Soylu gibi mafya bozuntularına hak ettiği yanıtı verecektir” denildi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP), Hatay Milletvekili Barış Atay’ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından hedef gösterilmesini ardından saldırıya uğramasına ilişkin Kadıköy’de bulunan Yoğurtçu Parkı’nda basın açıklaması yaptı. TİP’in açıklamasına birçok yurttaş ve farklı siyasi parti temsilcileri de katıldı.
Basın açıklamasında Atay’a yapılan saldırının organize bir saldırı olduğu belirtilirken, “Saldırıyı gerçekleştirenlerin kimlik bilgilerini henüz bilmesek de emri kimden aldıklarını da saldırının azmettiricilerini de gayet iyi biliyoruz. Tüm göstergeler ışığında rahatlıkla söyleyebiliriz ki, halkın seçilmiş vekili olan Barış Atay yoldaşımıza düzenlenen saldırının sorumlusu Süleyman Soylu’dur” denildi.
Basın açıklamasında ayrıca Soylu’nun tehdit ve hakaretlerinin ilk olmadığına dikkat çekilirken “Atanmış memur Süleyman Soylu, seçilmiş bir vekile alçakça sözler sarf edip halkın vekilini açıkça tehdit etmiştir. Ancak bu, hepimizin bildiği gibi, kendisinin ilk vukuatı değildir. Sırtını Saray’a dayadığı için her türlü hukuksuzluğa hakkı olduğuna inanan Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığı dönemi tehditler, saldırılar, işkenceler ve kirli ilişkilerle doludur” ifadelerine yer verildi.
Soylu’nun önceki ‘vukuatları’ ise şu şekilde sıralandı:
“- Pandemi döneminde beceriksizce ve ani bir kararla sokağa çıkma yasağı uygulamalarını hayata geçiren ve böylece halkın sağlığını hiçe sayan kişi Süleyman Soylu’dur.
– Kemal Kılıçdaroğlu’na düzenlenen linç girişiminin, CHP Avcılar Gençlik Kolları Başkanı’nın evinin basılmasının, CHP Kırşehir milletvekiline saldırı düzenlenmesinin arkasında parmağı olan isim Süleyman Soylu’dur.
– 2019 yerel seçimlerinde kolluk kuvvetleri eliyle sandıklarda terör estirilmesinin, hatta bir müşahitin öldürülmesinin, İstanbul’un seçilmiş belediye başkanına yönelik açık tehditlerin sorumlusu da Süleyman Soylu’dur.
– HDP’nin seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması, haklarında hiçbir kesinleşmiş karar olmayan belediye başkanlarının hapse atılması, ülkemizde seçmen iradesine vurulmuş en büyük darbe olan kayyum atamaları da yine Süleyman Soylu’nun eserleri arasındadır.”
‘SÜLEYMAN SOYLU KADIN DÜŞMANLARININ SAVUNUCUSUDUR’
Basın açıklamasının devamında Süleyman Soylu’nun görev yaptığı dönemde kadına yönelik şiddetin, cinayetin, taciz ve tecavüzlerin artışa geçmesinin yanında faillerin de kollandığı belirtilirken şu ifadeler kullanıldı:
“Kendisinin görev yaptığı yıllarda kadın cinayetleri, kadına karşı şiddet ve taciz vakaları olağanüstü artış göstermekle kalmamış, Soylu’nun desteği sayesinde kadınlara yönelik suçların failleri korunmuş, kollanmış, cezasızlıkla ödüllendirilmiştir. Nitekim, Genel Başkan Yardımcımız Barış Atay’ın gündeme getirdiği konu da bir uzman çavuşun sistematik tecavüzüne ve şiddetine uğrayıp intihar ederek hayatına son veren İpek Er’in tecavüz ve katil zanlısı Musa Orhan’a Süleyman Soylu tarafından verilen açık destek olmuştur. Bir kez daha ve en yüksek sesle haykırıyoruz ki, Süleyman Soylu, tecavüzcülerin, katillerin, kadın düşmanlarının koruyucusudur.”
‘SÜLEYMAN SOYLU ÜLKEMİZİN HAK ETTİĞİ BİR YÖNETİCİ DEĞİLDİR’
Soylu’nun şiddete ve tehditlere başvurarak muhalefeti susturmaya çalıştığı belirtilen basın açıklamasında “Ülkenin iç güvenliğini sağlamaktan sorumlu bakanlığa atanmış bir memur olan Soylu, görevini yerine getirmek yerine tehdit ve şiddetle muhalefeti sindirmeye çalışan bir mafya liderinden başka bir şey olmadığını kanıtlamıştır.
Süleyman Soylu gibi, tüm kariyeri reisinin iki dudağının arasında olan ve kendi ikbali için her türlü çirkinliği yapmaktan çekinmeyecek olan bir kapıkulunun bu sözleri ve eylemleri halkımız arasındaki barış ve kardeşlik bağlarını koparmayı, ülkemizin insani değerlerini tümüyle kazıyıp silmeyi amaçlamaktadır. Ancak, biliyoruz ki, Süleyman Soylu’nun temsil ettiği siyasi ve etik anlayış, bizim topraklarımıza yabancıdır. Halkımız bu terbiyesizliği ve hadsizliği hiçbir zaman tasvip etmemiştir ve etmeyecektir. Süleyman Soylu, ülkemizin hak ettiği bir yönetici değildir ve halkımız ilk fırsatta Soylu gibi mafya bozuntularına hak ettiği yanıtı verecektir” denildi.
‘BEZİRGÂN SALTANATININ SONU YAKLAŞMAKTADIR’
Basın açıklamasında ayrıca AKP iktidarının tükenmekte olduğunu bildiği için bu tür saldırılara başvurduğu belirtilirken “AKP iktidarının ve onun atanmış kapıkulu Süleyman Soylu’nun gerçek derdini ise hepimiz biliyoruz. Bu çırpınışlar, ellerinden kaymakta olan iktidara tutunma çabasından başka bir şey değildir. Şimdiye kadar halka karşı işlenen suçların hesabını tek tek verecekleri günler yaklaştıkça, Saray Rejimi’nin ve onun bekçilerinin korkusu büyümektedir” denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bu korkuyu, baskıyla, tehditle, şiddetle, çete operasyonlarıyla, mafya kumpaslarıyla hafifleteceklerini düşünmeye devam etsinler. Halkımızın bu bezirgân saltanatına son vereceği gün, adım adım yaklaşmaktadır.
Ve Süleyman Soylu gibi istifa etmeyi bile beceremeyen basiretsiz bekçiler, o günü bile göremeyeceklerdir. Süleyman Soylu, ne kadar uğraşırsa uğraşsın, işgal ettiği makamı çok daha erkenden terk etmek zorunda kalacaktır.”
‘SOYLU GÖREVİNDEN DÜŞÜRÜLMELİDİR’
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun derhal görevinden düşürülmesi gerektiği belirtilen basın açıklamasında “Türkiye İşçi Partisi olarak, tüm muhalefet odaklarına, ilerici güçlere, emekçi yurttaşlarımıza çağrımızı yineliyoruz: Ülkeyi çiftliği sanan ve her türlü hukuksuzluğu yapabileceğine inanan, görevini mafya usulleriyle yerine getirmekten ötesini beceremeyen, memleketi baskının, güvensizliğin ve çatışmanın hâkim olduğu bir cehenneme çeviren Süleyman Soylu görevinden düşürülmelidir” denildi.
‘BU SALDIRI TÜM MUHALEFETİ HEDEFLEMEKTEDİR’
TİP’in açıklamasında, birkaç ay önce Barış Atay’a yönelik gerçekleştirilen sabotaj girişimi de hatırlatılırken, “Bundan birkaç ay önce, Genel Başkan Yardımcımız Hatay Milletvekili Barış Atay’ın aracına yönelik olarak düzenlenen suikast girişiminde de parmağı bulunan Süleyman Soylu, bu defa yoldaşımıza İstanbul’un orta yerinde pusu kurarak göz dağı vermeye yeltenmiştir. Bu göz dağı, sadece Partimizi ve Barış Atay’ı değil, tüm muhalefeti ve ilerici güçleri hedeflemektedir. Ancak, dünden bu yana ortaya çıkan destek tablosu bir kez daha göstermiştir ki, asıl güçlü olan bizleriz ve güçsüzlüğünü her geçen gün bir kez daha görüp korkuyla paniğe kapılan Süleyman Soylu’dan başkası değildir” denildi.
‘BU YIKICI GİRİŞİMLERE BOYUN EĞMEYECEĞİZ’
Basın açıklamasında ayrıca bugünün 1 Eylül Dünya Barış günü olduğu belirtilirken şu ifadeler kullanıldı:
“Bugün, aynı zamanda, 1 Eylül Dünya Barış Günü. Tüm emekçi yurttaşlarımızın ve dünya halklarının 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutluyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de savaş ve yıkım politikaları halkların özgürlüklerini elinden almakta, ülkeler ve coğrafyalar kan denizine dönüştürülmekte, savaş baronları servetlerine servet katar ve faşist rejimler egemenliklerini güçlendirirken dünya halkları yoksulluğun ve güvensizliğin uçurumuna itilmektedir. Savaş politikalarının hem içeride hem de dışarıda en çok zarar verdiği ülkelerden biri bizim ülkemizdir ve en çok yoksullaştırdığı halklar da bizim halklarımızdır.
Saray Rejimi ve onun kapıkulu olan Süleyman Soylu gibi yöneticilerin görevde olduğu ülkemizde, toplumu temelinden dinamitleyen, halkların hak ve özgürlüklerini tırpanlayan ve ülkemizde kardeşlik türküleri yerine ağıtların yükselmesine neden olan savaş ve düşmanlaştırma politikaları bilinçli bir biçimde güçlendirilmektedir. Bu yıkıcı ve kıyıcı girişimlere boyun eğmeyeceğimizi, savaş baronlarının bu saltanatına dur diyeceğimizi, ülkemizi kardeşliğin ve huzurun egemen olduğu bir ülke haline getirmek için sonuna kadar mücadele edeceğimizi de bu vesileyle tekrar duyuruyoruz.”
‘SÜLEYMAN SOYLU BİR BAKAN DEĞİL, ÇETE LİDERİDİR’
TİP’in basın açıklamasının ardından söz alan Hatay Milletvekili Barış Atay, saldırıya uğramasından sonra dayanışma mesajları paylaşan herkese teşekkür ettiğini belirtti. Atay, “Bu ülkede herhangi bir devrimci için yapabilecekleri tek şey karanlık bir sokakta arkadan 5 kişiyle saldırmak olabilir ama gördüğünüz gibi sağlam çıkıyoruz” dedi.
Barış Atay konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Süleyman Soylu bir bakan değildir. Süleyman Soylu, 18 yılda AKP rejiminin yerleştirdiği mafyatik sistemin bir çete lideridir, kullanışlı bir aparattır. Kürtlere, sosyalistlere, Alevilere bu ülkede soldan bakan, demokratça düşünen ya da bu ülkenin sorunlarına karşı bir şeyler yapmak isteyen herkesi tasfiye etmek için elindeki gücü kullanmaya çalışan bir aparattır sadece…
Bu yarattıkları sistemin sonucunda bir tecavüz toplumunda yaşadığımız gün gibi aşikardır. Son haftalarda dikkat çektiğimiz şey budur. Bugün taraflar çok net. Biz İpek Erlerin tarafıyız, Süleyman Soylu ise Musa Orhanların tarafı. Bence bu, bu hayatta yaşadığımız ve nefes aldığımız her saniye bizim kendimizle gurur duymamız için çok ama çok yeterli bir sebep. Ve biliyorum ki Süleyman Soylular gidecek, biz bu rejimi de bu yaşadığımız karanlık günleri de geride bırakacağız. Onları rahatsız ettiğimizin farkındayız ve rahatsız etmeye de devam edeceğiz. ‘Nerede kalmıştık?’ diyoruz ve devam ediyoruz.”
‘NE KADAR HAKLI OLDUĞUMUZU BİR KEZ DAHA GÖRDÜK’
Basın açıklamasında, TİP Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay’ın konuşmasını tamamlamasının ardından TİP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş da söz aldı.
Baş, konuşmasında 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Türkiye’yi ve dünya ülkelerini savaşlara sokan iktidarlara karşı barışı savunmaya devam edeceklerini belirtti. TİP Genel Başkanı, “Umarım çok uzun olmayan bir gelecekte Dünya Barış Günü’nü hep birlikte ve kardeşçe yaşadığımız bir dünyada kutlayacağız” dedi.
Konuşmasında Barış Atay’a gerçekleştirilen saldırı sonrası dayanışma ve geçmiş olsun mesajları gösteren herkese teşekkür eden Erkan Baş “Aslında ne kadar haklı olduğumuzu ne kadar güçlü olduğumuzu bir kez daha gördük” ifadelerini kullandı.
‘SENİN AĞABABALARINI, MEHMET AĞARLARI TANIYORUZ’
Konuşmasının devamında Atay’a yönelik saldırının muhalefetin iradesini kırma girişimi olduğunu kaydeden Baş şunları söyledi:
“Paraları var, devleti ele geçirmişler… Polisi, jandarması, askeri, bekçisi, her tür çetesi yanlarında, bütün medya denetim altında ama hala bunlara karşı muazzam bir halk direnişi var. Bu ülke halkları teslim olmuyor, biat etmiyor. Zorlarına giden budur biliyoruz. Buradan iktidar sahiplerine sesleniyoruz; biz bu tarz saldırılarla ilk defa karşılaşmıyoruz. Bakın 1920’den başlatalım. Daha erkene gelelim 1960’da TİP’in parlamento politiğine bakalım… Ey Süleyman Soylu! Senin ağababalarını, Mehmet Ağar’ları tanıyoruz.
Yargısız infazları, gözaltında kayıpları yaşadık. Hiçbirisi bir adım geri gitmemize neden olmadı. Aksine kararlılığımızı ve inancımızı büyütüyorlar. Biz onların bildiği siyasetçilerden değiliz. Biz devrimciyiz. Biz halkın bize verdiği görevin bilincindeyiz. Bizi Ankara’ya koltukta oturalım diye değil, Süleyman Soylu’dan hesap soralım diye gönderdiler. Süleyman Soylu ve onun gibilerin her türlü halk düşmanı sözünün, eyleminin bütün benliğimizle karşısında durmak bizim yapmazsak suçlu olacağımız bir görevdir.
Süleyman Soylu bugün bizden daha fazla korksun. Biz siyaseti onlar gibi yapmıyoruz. Halkın kavgasını omuzlarında yüklenmiş insanlar olarak bu siyaseti yapıyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar, elinizden geleni ardınıza koymayın, ne yapabilirsiniz, vurdunuz da ölmedik mi? Biz bu işi başaracağız, sizi o iktidar koltuğundan indireceğiz.”
‘DAYANIŞMAYI BÜYÜTECEĞİZ’
TİP’in açıklaması ve Barış Atay ile Erkan Baş’ın konuşmalarının ardından basın açıklamasına katılan siyasi parti, sivil toplum örgütü ve sendika temsilcileri de söz aldı.
HDP, CHP, SEP, DİSK Genel İş, SOL Parti, Tüm Emekliler Sendikası, Halkevleri, Kaldıraç Dergisi, Devrimci Anarşist Faaliyet, EHP, SYKP ve TÖP’ün temsilcileri tarafından yapılan konuşmalarda Barış Atay’a yapılan saldırının sadece TİP’e ve Atay’a yönelik olmadığına, tüm muhalefetin hedef alındığına vurgu yapılırken AKP iktidarına karşı dayanışmanın büyütüleceği belirtildi.
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler