Cümle canlara aşkı muhabbetim var!
Yazan: Kazım Açıktepe
Canlar, Alevi İnancı, sevgi, muhabbet ve rızalık üzerine oluşmuş ikrarlı canlar topluluğudur.
Alevi anne babadan doğmakla Alevi olunmuyor.
Alevi inancında, ervahlıktan çıkıp İnsan-ı Kamil mertebesinde Rıza Şehri’ne varabilmek için yol yürümek gerek.
Alevi yolu
Yola girecek her canın kendini, çevresini ve doğayı fark ettiği yaşta ailesinin eğitimiyle birlikte bir rehberin eteğinden tutarak yolumuzun kurallarını öğrenmesi gerekiyor.
Rehberin sınavından geçtikten sonra Hakk ve Hakikat yolunda, erenler meydanında, Pir divanında, özünü Hakk’a teslim ederek, dara durup Pirin kendisine anlattığı yolun kurallarını kabul ederek, yola girmeyi kabul eder.
Pir, rehber ve cem erenleri canın yolun kurallarını uygulayıp uygulamadığını bir yıl süre ile takip eder. Bir yıl sonraki cemde tekrar rehberi ile birlikte Hak meydanında dara durur.
Pir, rehber ve cem erenlerine canın yola girip giremeyeceğini sorar; onay verilirse pir yola giren cana yolun erkanlarını anlatır.
Bu yol ateşten gömlek, demirden leblebidir.
Kıldan ince kılıçtan keskindir.
” Öl ikrar verme, öl ikrarından dönme. ” denilerek, yolun koşulları anlatılarak yola girecek kişi “Hakk eyvallah” diyerek yolun talibi olup yola girmiş olur. Talip, talep edip yola girmiştir.
İkinci aşama, evlendiğinde eşinin ve ailesinin rızalığı ile yaşam boyu sevgi, muhabbet, rızalık ve ikrarına sadık kalabilecekleri bir çift ile Müsahip olurlar, diğer Müsahip canlar da ailesinin rızalığını alarak Müsahip, yol kardeşi olurlar. Bu kardeşlik aynı anne babadan doğmuş kardeşlerden daha kutsaldır. Kardeş çocukları evlenir, ancak Müsahip çocukları evlenemez.
Canlar, cem erenlerinin huzurunda, pir divanında dara durup yola ve birbirlerine ikrar vererek dört baş bir beden olarak Müsahip olurlar.
Artık bir Müsahip diğer müsahibe teslim edilmiş. Birbirlerine ve topluma karşı sorumlulukları ortaktır.
Herhangi bir müşkülde müşkülü hangisinin işlediği önemli değil ikisi de sorumludur. İkisi birlikte sorgulanır.
Bundan sonraki hedef kâmil insan mertebesine ulaşmak için dört kapı kırk makam (her kapının on makamı vardır) aşarak kamil insan olabilmek, Rıza Şehri’ne gidebilmek için nefsimiz ile mücadele ederek Rıza Şehri’ne varmayı amaçlamak.
Alevi İnancı
72 Millete bir nazarla bakmak
Eline, diline, beline hâkim olmak (eşine, aşına, işine, sözüne), sadık kalmak
Kin ve kibirden arınmak,
Nefsine hâkim olmak,
Aşık Veysel,
topraktadır cümle beden
nefsini öldür ölmeden
diyerek yolumuzda arınmanın önemini belirtmiştir.
Doğadaki canlı cansız cümle varlığın Hakk’ına saygılı olmak.
Aşık Daimi:
Tüm variler gibi sahralar gibi,
Sıra dağlar gibi yaylalar gibi
Akan sular gibi deryalar gibi
Cümle alem bir can imiş bilmedim.
Dar
Cem’de yılda bir görgüden geçip, hak ve hakikat yolunda, cem erenleri meydanında, Pir divanında özünü Hakk’a teslim ederek, Mansur Darı’na durup ölmeden önce nefsimizi öldürüp, arınmış olarak yeniden doğuyoruz.
Dar; döktüğünü doldurmak
Düşürdüğünü kaldırmak
Ağlattığını güldürmek,
Hatasını kabul etmek
Haklının hakkını teslim etmek için huzurda durulan duruştur.
Hatasını kabul etmeyene ceza uygulanır, hatasına göre düşkünlüğün uygulandığı meydandır.
Düşkün olan pir evine gitmez, toplumda teşhir edilir. Selam verilmez, lokma alınmaz, lokma verilmez.
Düşkünlük cezası alan kişi teşhir edilince, herkese duyurulur ve başkalarına zarar verilmesi önlenmiş olur.
Dar iki şekilde yerine getirilir, birincisi kişi kendi hatasının farkına varıp hatayı işlediği kişiden rızalık alması için dara durur.
İkincisi, kendisine haksızlık yapıldığını dile getiren kişi dara kalkıp, kendisine karşı hata yapan kişiyi dara kaldırmak ister.
Cem sorgunun sualin yapıldığı, gönüllerin birlendiği, haklının hakkını aldığı, haksızın hatasını kabul ettiği meydandır.Hakk’a ulaşmak için Aşık-ı sadıklarımızın nefesleri ile semah dönerek Hakk ile Hak olabildiğimiz meydandır.
Kutsallarımız
Ocaklar, yol eğitimi verilen kişiyi bilgi ile, ilim ile pişiren yerdir.
Dergahlar, inancın kurallarının uygulayarak öğretildiği mekandır. Yunus, Tapduk Emre’nin Dergahına tek bir eğri odun taşımadı. Doğruluk, iyilik, Aleviliğin temel unsurudur.
Ziyaretler, doğaya verilen ikrardır. Kimi yerde bir kaya, kimi yerde bir ağaç, kimi yerde, akan su, ziyaret edilerek niyaz olunur, gülbank okunur, lokma paylaşılır.
Bağlama, geçmişten bugüne pirlerimizin, aşık-ı sadıklarımızın nefeslerini, yolumuzun erkanlarını, kurallarını, çekilen acıları, gamı, kederi, Hakk aşkını, tellerinde dillendirerek bugünlere taşımıştır.
Erenler cemine her can giremez,
Edep ile erkan yol olmayınca.
Çerağ
Hünkar Hacı Bektaş Veli, İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır. Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu.
Çerağ, karanlığa karşı aydınlıktır. Bilimdir, ilimdir, sevgidir, muhabbettir, dostluktur. Cemde meydan aydınlatılmadan ceme başlanmaz.
Süpürge hizmeti
Cemde meydan temizlenmeden, ceme başlanmaz.
Tezakkar hizmeti
Sembolik bir hizmet olarak yapılır. Ancak esas temizliğin gönül temizliği olduğunu anlatır. Bir bardağa siyah boya koyalım ve bardağın dışını günlerce aylarca en kaliteli deterjanla yıkayalım bardaktaki suyun rengini değiştiremeyiz.
El yıkamakla temizlenemeyiz, gönlümüzü temizlememiz gerekiyor. Bu hizmeti yapanlar biri kadın biri erkek, ilkin erkek kadının eline suyu döküyor. Buda inancımızda kadının yerini tarif ediyor.
Kadın erkek sorulmaz muhabbetin dilinde
Hakk’ın yarattığı her şey yerli yerinde.
Gülbang
Yörelere ve bilinen dillere göre gülbanglar verilir.
Har içinde biten gonca güle minnet eylemem
Arabi farisi bilmem dile minnet eylemem
Devri daim, inancımızda ölüm yok, devriye vardır.
Yunus, “Ölürse ten ölür, canlar ölesi değil.”
Yolumuz Hakk ve Hakikat yoludur
Hakk ve Hakikat yolun da yürüyeceğiz.
İnanç yaşanandır. Gelin birlikte inancımızı yaşayalım.
Bilgeler “Her ot kendi kökünden biter.
Her kuş kendi dilinde öter.”
Yoluna ikrarına sadık olan canlar, pirlerimizin “yol bir sürek bin bir” sözüne sadık kalarak, yöresel farklılıklarımızı yolumuzun zenginliği olarak görerek bir olalım, iri olalım, diri olalım.
Kimi arsa karşılığı Aleviliği yaşatmaya çalışıyor,
Kimi Belediye meclis üyesi olmak için kullanıyor.
Kimi Belediye Başkanlığı için kullanıyor.
Kimi Millet Vekili olmak için Kullanıyor.
Kimi bizi yok sayan, katlimize ferman verenlerle birlikte parti kuruyor.
Kimi gri pasaportlarla yurt dışına, umreye ziyaretler düzenliyor.
Kimi Alevilikle alakası olmayan, Alevi adını kullanarak dernekler kurup nemalanma çalışıyor.
Bugün ocakzadeyim, pirim, dedeyim diyen canların birçoğunun ne pirinden, rehberinden haberi var, ne talibinden haberi var, ne musahibinden haberi var, ne de yılda bir görgüden geçtiği var; ancak yol adına herkes konuşuyor.
Ömründe cem evine hiç uğramamış canlar ilk geldiklerinde hemen eleştiriye başlarlar. Pirlerimiz “Evlat, hizmet, hizmet, hizmet” demişler. Hizmet vermeden konuşma ile yol yürümez.
Nefsimizin değil yolumuzun hizmetini yerine getirerek verdiğimiz ikrara sadık kalarak birliğimizi beraberliğimizi sağlayabiliriz.
Cümle canlara Aşk ile…
gerçeklerin demine devranına Hü….
Yazan: Kazım Açıktepe
Dersim/Nazımiye Çamurek köyünden Kureşan Ocağı Evladı, yol hizmetkarı.
Yol Erenleri Bültenimizin 8.sayısında…
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler