CEMEVLERİ BİZİM İBADETHANEMİZDİR. DİYANET BİZİM İÇİN MEŞRU BİR KURUM DEĞİLDİR- VİDEO
HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özen TBMM’de yaptığı konuşmda, Cemevleri Alevilerin ibadet yeri olduğuna vurgu yaparak, her türlü darbenin karşısında olduklarınI, darbreyi sadece askerlerin yapmadığını, Türkiye’de sivil darbelerinde yaşandığını, AKP’nin bugüne kadar kensisinden olmayan kesimler karşı birçok sivil darbe yaptığını, Kürt halkının iradesini yok sayıp, belediyelerine el koyduğunu, son olarak 3 Milletvekillinin vekilliklerini düşürerek halkın iradesini hiçe saydığını belirtti.
” MİLLETVEKİLLERİNE YAPILAN SALDIRI DARBENİN UZANTISIDIR”
Milletvekileri‘nin vekilliklerini düşürülmesinin darbenin devamı olduğunu, HDP’nin bu darbeci anlayışa karşı demokrasi yürüşü başlattiğını ifade eden Özen, konuşmasına şu ifadeleri kullanarak devam etti:
”Bizler her türlü darbeye karşıyız. Darbeyi sadece askerler yapmaz. Sivil darbelerde ülkemizde sıklıkla yaşanmaktadır. AKP bugüne kadar bizlere karşı birçok sivil darbe yapmıştır. Kürt halkının iradesini yok sayıp, belediyelerimize el koymuştur. Son olarak milletvekillerimizin milletvekilliğini düşürerek halkımızın iradesini hiçe saymıştır.
Bugünkü milletvekillerine yapılan saldırıda bu darbenin bir uzantısıdır. Bunun için partimiz darbeye karşı demokrasi yürüyüşünü başlatmıştır. Edirne ve Hakkari’den Ankara’ya doğru gerçekleşen bu demokrasi yürüyüşü tüm engellemelere rağmen büyük bir coşkuyla devam etmektedir. Aleviler ve alevi kurumları bu yürüyüşü desteklemektedir. Biz kararlıyız, Zap Suyu’yla Meriç Nehri’ni birleştireceğiz. Bu demokrasi yürüyüşünde yürüyen yoldaşlarımın hepsini selamlıyorum. İktidarın bizi engelleme çabaları boşadır. HDP halktır, halkı teslim alamazsınız.” dedi.
” CEMEVLERİMİZE ÇİRKİN SALDIRILAR YAPLIYOR ”
Konuşmasında Cemevlerine yapılan saldırılarada değine Özen, Cemevlerine yapılan saldırlara ilişikin şu ifadeleri kullandı: ‘‘Güvenlik güçleri, Armutlu Cemevi’mize çirkin bir saldırı yapmıştır. Saldırı sonrasında yöneticilerimiz uzun süre yargılama olmadan cezaevinde tutuldular. Daha sonra, yakında Gazi Cemevi’mizde bir cenaze erkânı yapılırken, polis cenaze erkânına gaz bombasıyla saldırdı. Kapılar kırılıp cemevi tahrip edildi. Her ibadet yeri gibi cemevi de bizim kutsalımızdır. Sizler cemevlerini ibadet yeri olarak kabul etseniz de etmeseniz de cemevleri bizim ibadet yerimizdir. ‘‘
” DİYANET ALEVİLERİ İÇİN BİR ASİMİLASYON MERKEZİDİR ”
Özen TBMM’de yaptığı konuşmanında, Cemevlerine ilişkin konularda AKP iktidarının hep Diyaneti referansa aldığına vurgu yaparak, konuşmasını söyel devam etti:
”Cemevleri konusunda hep Diyanetten referans alıyorsunuz ama Diyanet Aleviler için bir asimilasyon merkezidir. Biz Aleviler olarak Diyaneti meşru bir kuruluş olarak kabul etmiyoruz. Bugün, bir çok ülkede Alevilik kendine özgü bir inanç olarak tanınırken, diğer inançlarla aynı muamele görürken ülkemizde Alevilerin istedikleri kendi ülkelerinde, eşit yurttaşlık temelinde, kardeşçe bir arada yaşama talebi kabul edilmemektedir.”
”ALEVİLERİN MEZARLARINA SIKLIKLA SALDIRLAR YAPLIYOR ”
HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özen, iktıdarın ülke genelinde ırkçılığı beslendiğini, güçlenen ırıkçı akımların son yıllarda Kürtlerin, Ermenilerin, Süryanilerin, Ezidilerin ve Alevilerin mezarlarına yönelik saldırılarını sıklıkla sürdürdüklerin, bunun en son örneğinin Erzincan Zini Gediği’nde yaşandığını ifade etti:
”Ülke genelinde ırkçılığın beslendiği iklimin bir yansıması olarak son yıllarda Kürtlerin, Ermenilerin, Süryanilerin, Ezidilerin ve Alevilerin mezarlarına sıklıkla saldırılar gerçekleştirilmektedir. Bunun en trajik örneklerinden birisi Erzincan Zini Gediği’nde yaşandı. 8 Ağustos 1938’de herhangi bir suç istinadı, sorgulama, yargılama olmadan köylerde tarlaları elinden alınan yüzün üzerinde Alevi can, Zini Gediği’nde kurşuna dizildi. 8 Temmuz 2014’te yapılan bu anma ve anıt mezarlar tahrip edildi. Irkçılık bir ideoloji değildir arkadaşlar, ırkçılık bir hastalıktır, hastalık hâlidir. Fakat buna çözüm bulması gerekenler maalesef buna neden olan ırkçılıktan beslenmektedirler. ”
Eşit yurttaşlık taleplerini dile getiren kurum ve kişiler ısrarla kriminalize edilmeye çalışılmaktadır. Bu hak taleplerini dile getiren kurumlar zan altında bırakılarak Alevilerin tüm hakları, talepleri İnsan Hakları Mahkemesi ve Türkiye’deki yargı kararlarına rağmen görmezden geliniyor.
”ALEVİ KİMLİK MÜCADELESİ VERENLERE ZULMETMEYE SON VERİN ”
Özen konuşmasını Alevilerin hak ve özgürlükleri için mücadale eden insanlara yönelik yapılan baskı ve zulme son verilmesi çağrısınu yaparak sonlandırdı:
‘‘Alevi kimlik mücadelesi yapanlara zulmedilmesinin en somut örneklerinden birisi Turgut Öker nezdinde Aleviliğin yargılanması ve bitmeyen yargı sürecidir. Yarın yine bu davalardan birisi gerçekleşecektir. Turgut Öker mahkemedeki savunmasında “Bugüne kadar bizim fikirlerimiz karşısında düşünsel düzeyde cevap veremeyenler, bugün bulundukları konumun kendilerine sağladıkları avantajlarla bize zulmetmeye çalışıyorlar. Artık bu zulme bir an önce son verilsin. Ceza vereceklerse versinler, hiç kimseden veya hiçbir şeyden korkumuz yok. Beni yargılayabilirsiniz ama bizim inancımızı ve değerlerimizi bugün iktidardasınız diye yargılayamazsınız.” demiştir.
Geçmişten bugüne kadar pirlerimiz bu mücadele içinde canlarını vermişlerdir ama asla biat etmemişlerdir. Pirimiz Pir Sultan idam sehpasına kadar giderken “Ben yolumdan dönmezem, dönen dönsün.” demiştir.
Ve Pirimiz Şehit Rıza demiştir ki: “Ben sizin yalanlarınızla, oyunlarınızla baş edemedim, bu bana ders oldu ama ben de sizin önünüzde eğilmedim, diz çökmedim, biat etmedim; bu da size ders olsun.”
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler