Bilim yolunda canlı canlı yakılan İtalyan Filozof Bruno’nun trajik hikayesi
Tarih boyunca, birçok bilim insanı, düşüncelerinin o zamanın düşünsel ve dini yönelimine aykırı olmasından dolayı ülkenin dini yetkilileriyle karşı karşıya geldi
Orta Çağ ve Rönesans döneminde, Avrupalı filozoflar ve bilim insanları sürgün, hapis ve idam gibi ağır cezalarla sonuçlanan mahkemelerde yargılandı.
Bazılar Galileo Galilei gibi ağırlaştırılmış ceza alırken bazılar da çok şanssızdı. İtalyan filozof, rahip ve gökbilimci Giordano Bruno, 17.yüzyılın başlarında halkın gözü önünde diri diri yakıldı.
Giordano Bruno 1548’de İtalya’daki Napoli şehrinin yakınlarındaki Nola Kenti’nde dünyaya geldi. Asker Giovanni Bruno’nun oğlu olan Giordano Bruno’ya Filippo adı verildi.
Bruno, gençliğinde eğitimini tamamlamak için Napoli’ye gitti. San Domenico Maggiore Kilisesi’ndeki Dominikan Tarikatı’na katıldığında Filippo adını Giordano’ya değiştirdi.
1572’de ‘dalalet’ olarak tanımlanan bir sürü teori tartışmasına rağmen, Bruno bir rahip oldu.
Hristiyan inancına karşı olan teorileri hakkında konuşması ve Hristiyan ilahiyatını bırakıp felsefi konulara önem vermesinden dolayı Katolik Kilisesi’ne bağlı bir mahkeme sistemi olan Engizisyon’un dikkatini çekti. 1576’da Bruno, yazıları Egnizisyon tarafından keşfedilince Napoli’den kaçmak zorunda kaldı.
Fransa’ya kaçan Bruno burada 7 yıl geçirdi. Onun yazıları birçok ünlü şahsiyetin dikkatini çekti. Ardından, 1583-1585 yılları arasında Londra’ya yerleşip Polonyalı Matematikçi ve Filozof Nicolaus Copernicus’un günmerkezlilik teorisini savunan birçok kitap yazdı.
Öte yandan, güneş sisteminin evreni dolduran güneş sistemlerinden biri olduğunu doğruladı. Yıldızların uzak güneşler olduğunu ve etrafından dönen gezegenler olduğunu söyleyerek çoklu evren teorisini savundu. Hatta evrenin merkezi olmadığını vurgulayarak sonsuz evren teorisini savundu.
Ancak Giordano Bruno’nun fikirleri birçok düşman edinmesine nedne oldu. 1585’te yazdığı tez nedeniyle Oxford Üniversitesindeki akademisyenlerle tartıştıktan sonra Fransa’ya döndü.
1586 yılında Almanya’ya taşıp Wittenberg, Helmstedt, Frankfurt ve Prag gibi kentlerinde yaşadı. Ardından, 1591’de İtalya’ya gidip Venedik’e yerleşti.
Venedik’te Bruno ihanete uğradı. Bazı yakın arkadaşları onu Engizisyon yetkililerine şikayet etti. Bruno, Engizisyon yetkilileri tarafından tutuklandı. Ardından Roma’ya gönderildi ve yargılama süreci 7 yıldan fazla sürdü. Katoliklik ve Mesih’in görüşlerine aykırı olmak, Üçlü Birlik’i reddetmek, Meryem’in bakire olup olmadığını sorgulamak, cehennemin varlığını reddetmek ve çoklu evrenin varlığına inanmakla suçlandı.
Duruşma sırasında Bruno, kilisenin fanatik eğilimine rağmen felsefi düşüncelerini koruduğunu vurgulayarak dünya ve çoklu evren ile ilgili bilimsel teorilerinden vazgeçmeyeceğini söyledi.
20 Ocak 1600’de Papa VIII. Clement, Bruno’yu dalalet ile suçlayıp idam edilmesini emretti.
17 Şubat 1600 tarihinde, Giordano Bruno saçları tıraş edildikten sonra “Campo de’ Fiori” Meydanına götürüldü. Birçok kaynaklara göre, dili küçük bir tahta parçasına çivi ile sabitlenerek başı asıldı ve çıplak bir şekilde diri diri yakıldı.
Sonraki yüzyıllar boyunca, Giordano Bruno birçok kişi tarafından bir ‘bilim şehidi’ olarak tanımlandı. 19. ve 20. Yüzyıllarda, birçok İtalyan onun ölüm yıldönümünü anıyordu. Ayrıca, İtalyan yetkilileri “Campo de’ Fiori” Meydanında Giordano Bruno’nun yakıldığı alanda anısına bir heykel inşa etti.
Al Arabiya’dan Independent Türkçe için çeviren: Gülbahar İbeş
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler