Onun Şiirleriyle Aşık Oldu İnsanlık
–Türkan Doğan-
Bazı şairler vardır, dizeleriyle yalnızca bir kağıdı doldurmazlar; bir toplumun kaderini, bir insanın yüreğini, bir mücadelenin ruhunu yazarlar. Enver Gökçe işte böyle bir şairdi.
Onun şiirleriyle insanlık aşka baktı. Ama bu aşk, sadece bir kişiye, bir sevdaya değil; insanın toprağa, kavgaya, yoldaşına ve yarına duyduğu aşktı. Şiirlerinde her kelime bir sızıyı taşırdı, her dize bir çığlık olurdu.
“Her yanımız buruşuk kara bir sessizlikte
Bağırırız bağırırız duymazlar.”
Bu dizelerde yalnızca bir bireyin değil, halkın, yok sayılmışlığın, haksızlığa uğramışlığın sessiz haykırışını görürdük. Onun dizeleri, susanların dili oldu. Belki de bu yüzden, en acı yerden dokunurdu bize: Çünkü bu dizeler kendi yaralarımızdı.
Onun Şiirleriyle Mücadeleye Baktı İnsanlık
Enver Gökçe, kalemini bir kılıç gibi değil, bir tarlayı süren saban gibi kullandı. O, şiirlerinde ne bir kavgayı körükledi ne de bir umudu tüketti. Onun şiirleriyle mücadele bir başka anlam kazandı; şiir, sadece güzel bir söz değil, direnişin, dayanışmanın bir formuydu.
Ona göre mücadele, sadece bir savaşı kazanmak değildi. Mücadele, yaşamak ve yaşatmak; ekmekle, suyla ve yürekle insan olabilmekti. Şiirlerinde bir insanın kaderine dokunmayı, onu iyileştirmeyi arzulardı. Ama toplumlar bazen şairlerini anlamaz, bazen onları en dipte bir çukurda unuturlar.
“Ölüm ki kanatır damarlarını göğün,
Ölüm ki bir daha ve bir daha gelir,
Ama yaşamak! İşte o başka bir şeydir.”
Enver Gökçe’nin hayatı, bu dizelerdeki gibi, bir ölümle değil, onun insanlığa bıraktığı yaşam aşkıyla anılmalı. Ama bugün kalbim kırık. Belki de bu kırgınlık, insanlığın düşürdüğü çukurun içinden gelen bir yankıdır.
Kalbimin Kırgınlığıydı
Enver Gökçe, bir belediye çukuruna düşerek hayata veda etti. Bu, bir tesadüf müydü yoksa insanlığın şairlerine karşı unutkanlığı mı? Onun gibi bir yürek bu kadar basit bir sonu hak etmiyordu. Şimdi soruyorum: Bir toplum, şairlerini anlamazsa, korumazsa ne olur?
Belki de kalbimin kırgınlığı, insanlığın bu çukura nasıl düştüğüyle ilgili. Çünkü o çukurda yalnızca Enver Gökçe yoktu; onunla birlikte insanlığın direnişi, sevgisi ve umudu da düştü. Ama hayır! Onun şiirleri hâlâ bizimledir.
Onun Şiirleriyle
Onun şiirleriyle baktı insanlık. Ve işte o şiirler, hâlâ bizimle konuşuyor. Çukurları dolduruyor, yüreklerimizi çoğaltıyor, bizi hayata bir kez daha inandırıyor. Belki de Enver Gökçe, çukura düşmedi; o çukur, şiirlerinin gölgesinde kayboldu.
Biz onun şiirleriyle hatırlayacağız. Ve bir gün, onun dizeleriyle, insanlık kendini bu çukurdan çıkaracak.
“Biz yüreğiyle konuşan bir halkız,
Kelimelerimiz yaralansa da
Kökümüz toprakta.”
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler