CELAL BAŞLANGIÇ ARDINDAN GÜLE GÜLE SEVGİLİ ÜSTADIM…
⌈Erdal Boyoğlu⌉
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününde, sürgünde aramızdan ayrıldı.
Celal Başlangıç, 24 Ocak 1989’da Cumhuriyet gazetesinde “Köyde korku havası; Cizre / Yeşilyurt köyünde dışkı yedirme‘‘ olayı ile ölçeği küçük ama etkisi büyük bir habercilik gerçekleştirdi.
Celal Başlangıç, cesur bir gazeteciydi. 90’lar ‘faili meçhul’ cinayetlerin, köy boşaltmaların en ağır şekliyle hüküm sürdüğü dönemdi.
Gerçeklerin gizlendiği ve haberlerin yapılmadığı Kürd bölgelerinde vahşetin kol gezdiği bir zamanda, herkesin sus pus olduğu bir dönemde, Kürd bölgelerinde nelerin yaşandığına ancak Kürd kentlerinde yaşayanlar tanıktı. Böylesi bir süreçte bu tanıklarla buluşan onların sesi soluğu olan Celal Başlangıç’tı.
Celal Başlangıç’ın sürgün yaşamı ile geçmişe dönüyorum. İstanbul da ilk tanıştığım güne 2002 yılına götürdü beni.
Hatıralar hatır istedi,
Taksim’de sevgili arkadaşım Erdoğan Aydın ile buluşmuştuk. Orada Celal’le karşılaştık. Ayak üstü sohbet ettik. Bu karşılaşma Celal’le ilk yüz yüze konuşmamız olmuştu. Kendisini tanıyordum ama hiç yan yana gelmemiştik, hiç konuşmamıştık.
Sonraki zamanlarda buluşmalarımız sıklaştı İstanbul’da. İstanbul’a geldiğimde buluşuyorduk. Beyoğlu Gazetesinde ziyaret ediyordum.
Celal içmeyi seviyordu. Bazen takıldığı meyhanede, bazen Mis Sokak’da, bazen de Kurtuluş‘taki evinin karşısında buluşurduk.
Ben sıkı bir içici değilim ama Celal sıkı bir içiciydi. İçmeyi seviyordu. Yıllar sonra Almanya’da Chantrê içerek yolculuk yaptık.
O gün bugündür ilişkimiz ve dostluğumuz hiç kopmadı
Hastalık sürecinde sık sık uğrardım yanına. O haldeyken bile Türkiye gündemini yakından takip etmeye devam ediyordu.
En son yüz yüze görüşmemiz 20 Nisan günü oldu. Selay ile gittik yanına. Kanapede oturuyordu. Ayağa kalkamadı. Ziyaretimiz çok uzun sürmedi. Çünkü aldığı ilaçlar çok yorgun düşürüyordu.
Celal’in dayanışması, dostluğu ve mücadelesi tanıştığım güne çekiyor, hatıralara götürüyor beni.
2017 de Köln’de Artı Tv ve Artı gerçek kurulmuştu. Celal Başlangıç genel yayın yönetmeni, Ragıp Duran ve Fehmi Işık’ta yönetiminde yer almıştı.
2018 yılıydı, Celal’i Köln Dellbrück’te ziyarete gittim. Ve kendimi Artı Tv içinde buldum. Birlikte çalışmaya başladık. Artı Tv Köln-Dellbrück’te kapanana kadar.
Artı Tv buluşmalarını organize ettik. Avrupa’nın 28 şehrinde toplantı yaptık. Tabi ki, Celal Başlangıç‘ın sorumluluğu altında.
Avrupa’daki Artı Tv Buluşmalarının ilki Hamburg’da Avrupa Postası’nın desteğiyle başladı
Sürgünde, gurbette hatıralar hatır ister.
Artı Tv Buluşmaları, yolculukları, bilge tartışmaları, sımsıcak ilişkileri hatırlatıyor.
Tüm güzel anılarımız var olacak hep.
Sevgili Celal Başlangıç; tarihe geçen çok önemli haberlere imza attı.
Türkiye basın tarihinin unutulmaz gazetecileri arasında yerini aldı. Güzel ve onurlu duruşun gazetecilik mesleğinde ne kadar değerli olduğunu gösterdi.
Sürgünde, Artı Tv ve Artı Gerçek’in genel yayın yönetmeni olarak hakikattan yana gerçek haberciliğiyle sevilen sayılan ve saygı duyulan bir gazeteci olarak gönüllere taht kurdu.
Hakikat için gerçek habercilikle mücadele etti. Hazırladığı haber dosyaları, söyleşiler yetiştirdiği gazetecilerle, kurduğu gazetelerle, makalelerle ve yazdığı kitaplarla çok önemli katkılar sundu.
Basın üzerine uygulanan baskılarda Özgür Gündem payına düşeni aldı.
Özgür Gündem Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği dayanışmasına uygulanan baskılar da sorumluluk taşıyan duyarlı gazetecilerden Celal Başlangıç hakkında davalar açıldı.
Almanya da ölüm listesinde yer aldı.
Celal Başlangıç Sürgünde olsa gazetecilik benim vatanım derdi.
Celal Başlangıç‘a veda ederken bir şey daha hatırlattı: Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde kaybettik.
Sevgili Celal, ürettiğin değerlerle var olacaksın.
Senden o kadar çok öğrendim ki yaşamına yaşam kattın.
Anılarını yazsana üstadım dediğimde; Erdal beni öldürmek mi istiyorsun, anısını yazan ölüyor bilmiyor musun dediğin sözler kulaklarımı çınlatıyor.
Hakkaniyet mücadelene, azmine, direnişine saygı duyanlar , sevenlerin yanı başında olacak üstadım.
Celal’in sevgili eşi, hayat arkadaşı, can yoldaşı sevgili arkadaşım Ayşe Yıldırım’ın acısını paylaşıyorum.
Sabır ve metanet diliyorum.
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler