2023 Yılında Erkekler Tarafından 315 Kadın Öldürüldü, 248 Kadın Şüpheli Şekilde Ölü Bulundu.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platforumu, 2023 yılında erkekler tarafından öldürlen kadınlara ilişkin veri raporu yayınladı: ”2023 Yılında Erkekler Tarafından 315 Kadın Öldürüldü, 248 Kadın Şüpheli Şekilde Ölü Bulundu” başlığıyla yayınlana veri raporu şöyle:
”2023 Yıllık Veri Raporu*
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak 2008 yılından itibaren kadın cinayeti verisini kayıt altına alıyoruz. Geçen bu 15 yılda kadın cinayetlerinin azaldığı tek yıl İstanbul Sözleşmesi’ne imzanın atıldığı 2011 yılıdır.İstanbul Sözleşmesi hakkında tartışmalar başladığından bu yana kadın cinayetleri ve şüpheli ölümlerde artış yaşandı. İstanbul Sözleşmesiz geçirdiğimiz bu yılda da kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümlerinde büyük bir artış gerçekleşti. İstanbul Sözleşmesi etkin olarak uygulandığında birçok kadının hayatta kaldığı bu kadar açıkken siyasi iktidar İstanbul Sözleşmesinden imza çekti.
2023 yılında kadınlar en çok evlerinde öldürüldü.
2023 yılında öldürülen kadınlardan %65’i evlerinde öldürüldü. Bireylerin kendini en çok güvende hissetmesi gereken yer olan evler bu yıl da 205 kadına mezar oldu. Bu veriler gösteriyor ki en güvenli alan olarak görünen evler kadınlar için en güvensiz alanlar haline gelmiş durumda. Toplumun temel yapı taşı olarak gösterilen aileler, birçok kadının hayatına mal oluyor. Geçtiğimiz aylarda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın belirttiği esnek çalışma modeli, kadınların üzerindeki bakım emeği yükünü artırırken aynı zamanda kadınları, yıllardır açıkladığımız verilerde açıkça ortada olan, en güvensiz oldukları alana evlere hapsediyor.
Kadınlar en çok ateşli silahla vurularak öldürüldü.
Bu yıl öldürülen kadınların %31’i bir kesici aletle bıçaklanarak öldürülürken %55’i bir ateşli silahla vurularak öldürüldü. 2022 yılında da olan kadın cinayetlerinin %60’ının ateşli silahlarla olması Türkiye’deki bireysel silahlanma hakkındaki yasal düzenlemelerin ne kadar ihmalkar olduğunu kanıtlıyor. Ruhsatsız ateşli silahlara erişimin kolaylığı ve denetimlerin eksikliğinin bedelini kadınlar yaşam özgürlükleriyle ödüyor.
Kadınlar, hayatlarına dair karar aldığı için öldürülüyor.
2023 yılında öldürülen kadınların %58’inin hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi. Kadınların hayatlarını kaybetmesine sebep olan şiddet olaylarında nedenleri ve failin kimliği açığa çıkarılmadıkça, suçluların hesap vermesi ve toplumun önleyici önlemler alması engellenmiş olur. Bahanesi bilinen kadın cinayetleri arasında ise kadınların yaklaşık %70’i hayatlarına dair karar aldıkları için erkekler tarafından öldürüldü. Bu demek oluyor ki kadınlar en çok ayrılık, boşanma vb. gibi kendi özgür iradeleriyle hayatlarına dair aldıkları kararlar nedeniyle ölüme sürükleniyor.
2023 yılında kadınlar en çok evli olduğu erkek tarafından öldürüldü.
Bu yıl öldürülen kadınların %41’i evli olduğu erkek tarafından öldürüldü. Bunun yanı sıra evli olduğu erkek tarafından öldürülen 30 kadının fail ile boşanma aşamasında olduğunu görüyoruz. Kadınlar, en temel insan haklarından biri olan özgürlüğü ve güvenliği için mücadele ederken, boşanmak istediklerinde karşılaştıkları şiddetin pençesinde hayatlarını kaybediyorlar. Kadınlar için boşanma kararı almak bu kadar zorken bir de nafaka hakkının tartışmaya açıldığını görüyoruz. Bu alanda en yetkili makam olan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı göreve ilk geldiğinde ‘Nafaka erkekleri mağdur ediyor’ diye açıklama yapabiliyor. Ekonomik eşitsizliği ortadan kaldırmak, kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesi ve toplumsal refahın artırılması devletin öncelikleri arasındayken yetkililer nafaka hakkını tartışmaya açıyor. Kadınları yoksullukla şiddet arasında bir seçim yapmak zorunda bırakıyorlar.
Her yaştan kadın erkekler tarafından öldürüldü.
Embriyodan cenine, bebekten çocuğa, erişkinden yaşlıya kadar tüm kadın cinsiyetteki bireylerin sadece cinsiyetlerinden dolayı ya da toplumsal cinsiyet kimliği algısına aykırı eylemleri bahane edilerek, bir erkek tarafından öldürülmesi ya da intihara zorlanmasını kadın cinayeti olarak değerlendiriyoruz. Bu yıl verilerimizde gördüğümüz de bu ülkede kadınların yaşları farketmeksizin erkekler tarafından toplumsal cinsiyet kalıplarına zorlandığı ve bu bahanelerle öldürüldüğünü gösteriyor. Bu yıl öldürülen kadınların %35’i 19-35 yaş arası genç kadınlar. Genç kadınlar ayrılmak istediklerinde, çalışmak istediklerinde, hayatlarına dair karar almak istediklerinde ölümle karşılaşıyorlar. Öldürülen genç kadınların %39’u hayatlarına dair karar aldıkları için öldürüldü.
Cezasızlık sistemi 2023’te de devam etti.
Cezasızlık, suçlulara tekrar suç işleme cesareti veriyor. 2023 yılında yaşanan kadın cinayetlerinden %10’unda faillerin adli sicil kayıtlarının olduğunu görüyoruz. Ne demek bu? Bu cinayetlerin başka bir suçtan suç kaydı olan, hüküm giymiş olan, cezaevinden izinli çıkmış olan failler tarafından gerçekleştirilmesi demek. Bu yıl Eylül ayında öldürülen Damla Dakım, ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan hükümlü olduğu açık cezaevinden izinli çıkan Neşet Güneş tarafından öldürüldü. 15 yıl önce kadın cinayeti işlemiş bir fail 7 yıl tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Fail bu sefer evli olduğu Özlem Küçükyılmaz’ı ve annesi Nezife Çetingök’ü öldürdü. Fatoş Çetin’i bıçakladığı için cezaevine giren fail Mehmet Dinç, 4 ay sonra tahliye olup Fatoş Çetin’i bıçaklayarak öldürdü. Eylemsizlik ve indirimlerle dolu bir adalet sisteminden vazgeçilmeli ve kadınların korunduğu mekanizmalar etkin bir şekilde yürütülmelidir. Cezasızlık devam ettikçe, koruyucu ve önleyici tedbirler uygulanmadıkça kadın cinayetleri artmaya devam ediyor.
Kadınlar koruma kararına rağmen öldürüldü.
2023 yılında toplam 28 kadın koruma kararlarına rağmen öldürüldü. Devlet tarafından verilen ve uygulanması gereken bu tedbir kararları kadınlar için can simitidir. Ancak 28 kadın koruma kararları uygulanmadığı için öldürüldü. İlgili kolluk kuvveti soruşturma geçirdi mi? 6284 uygulanmıyor, kadınlar öldürülüyor. Öldürülen 291 kadının tedbir kararı durumu tespit edilemiyor. Bu kadınların tedbir kararı alabilecekleri kurumlara erişebilirliklerinde bir aksaklık olduğunu gösteriyor. Baskıdan, korkudan kolluk kuvvetine gidemiyorlar ya da karakollardan geri gönderiliyorlar. Diğer bir durum ise; kadınların tedbir kararı olup olmadığı bilinmiyor, gizleniyor. Bu bilgi devletin görevini yapmadığını saklamak için mi gizleniyor? Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı, 6284 sayılı yasa için “Uygulamada hata varsa giderilmeli” demişti. Mayıs ayında göreve geldiğinden bu yana 19 kadın koruma kararına rağmen öldürüldü. Hataları ne zaman düzeltmeyi planlıyor? 6284’ü ne zaman uygulamayı düşünüyor?
Failler, kadınların yakınlarını da hedef alıyor.
2023 yılında toplam 315 kadın cinayeti işlendi. Bu kadın cinayetlerinin 62’sinde kadınlar yakınlarıyla birlikte hedef alındı. Bunların 41’inde kadınlarla birlikte yakınları da öldürülürken; 21 olayda da kadınların yakınları yaralandı. Artık erkek şiddeti sadece kadınları değil, aynı zamanda kadınların korumak için mücadele eden yakınlarını da hedef alıyor. Bu, faillerin, önleyici olmayan politikaların ve yetkililerin sorumsuzluğunun bir sonucudur. Kadınları korumak yerine şiddeti cesaretlendiren, faillere bu cesareti veren her yetkili, suç ortağıdır.Yetkililerin sorumluluklarından kaçışlarına, suçlulara cesaret veren politikalarına ve kadınların can güvenliğini hiçe sayan tutumlarına karşı mücadelemiz devam edecek.
Kadınların çalışma durumu tespit edilemiyor.
Kadınların çalışma durumlarına dair bilgiye ulaşılamıyor. Önemli olan bu verinin de basın mensupları tarafından dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. TÜİK’in açıkladığı verilere göre, ev işleriyle meşgul olduğu için işgücü dahil sayılmayan kadınların sayısı 9 milyon 62 bin. TÜİK’e göre işgücüne dahil sayılmayan kadınların sayısı yılın 3. çeyreğinde (Temmuz-Ağustos-Eylül) 21 milyon 80 bin. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı geçtiğimiz ayda kadınlar için esnek çalışma planı hazırladıklarını söylemişti. Çalışma hayatına alınmayan ya da istihdamdan uzaklaştırılan kadınlar toplumda oluşan toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık, şiddet ve kadın cinayetleri tehlikelerine karşı daha korunmasız hale gelmektedir. Bu yıl ulaşılabilen veriye göre öldürülen kadınların %17’sinin bir işyerinde çalıştığı bilinmektedir; %2’si bir işyerinde çalışmazken %81’inin ise çalışma durumu ise bilinememektedir.
Hiçbir şüpheli kadın ölümünü karanlıkta bırakmayacağız.
Yıllardır kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümlerinin verisini topluyoruz. Gördük ki 2019’dan bu yana her geçtiğimiz yıl şüpheli kadın ölümlerinin sayısı kadın cinayetlerine yaklaşıyor. 2023 yılında 248 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Bu yıl gerçekleşen şüpheli ölümlerin %19’u yüksekten düşme şeklinde gerçekleşti. Kadın cinayetlerini artık meşrulaştıramayacağının farkında olan failler, kadın cinayetlerinin üstünü kapatmaya çalışıyor. Yetkililerin görevlerini yerine getirmediğinin farkında olan failler, kadın cinayetlerini şüpheli hale getirmeye başvuruyor. Ağustos ayında öldürülen Fatma Duygu Özkan’ı evinin penceresinden iterek öldüren Doğan Can Gündüz, Fatma’nın intihar ettiğini iddia etmiş fakat görgü tanıklarının ifadesiyle cinayet olduğu ortaya çıkmıştı. Failler bu cesareti “6284’ü ayıklayacağız” diyen vekillerden, nafaka hakkını ve karma eğitimi tartışmaya açan Bakanlardan, şüpheli kadın ölümlerinde etkin soruşturma yürütmeyen yetkililerden alıyorlar. Fakat biz şüpheli kadın ölümlerinin çoğunun aslında gizlenen kadın cinayetleri olduğunu ve etkin bir soruşturma ve kovuşturma yürütüldüğünde şüpheli ölümlerin kalmayacağını biliyoruz. Bunu 10 yıldır ailesiyle birlikte adalet mücadelesi verdiğimiz Gamze Uslu’nun davasında gördük. Nişanlısı olan Baki Can Gölcü ile kaldığı otelin 4. katından atılarak ölen Gamze Uslu’nun davasıyla ilgili karar Yargıtay’da onandı, faile 10 yılın sonunda tutuklama kararı verildi. Cinayet ortaya çıktığında bile tutuklanmayan katiller, iyi hal indirimi vererek cinayete neredeyse teşvik eden mahkemeler karşılarında bizi bulacak. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri olarak tüm kadınlara sözümüz: İntihar denileni şüpheli bırakmayacağız. Kadın cinayetlerini durduracağız.
Ulaşabildiğimiz verilere göre bu yıl öldürülen 315 kadının 162’sinin çocuğu vardı, 3’ü hamileydi. 134 kadının ise çocuk sahibi olup olmadığı tespit edilemedi.
Ulaşabildiğimiz verilere göre bu yıl öldürülen 315 kadının 155’i evli, 72’si bekardı. 88 kadının ise medeni haline dair bilgi tespit edilemedi.
İllere göre 2023 yılı kadın cinayetleri verileri ise şöyle:
LAİK YAŞAYACAĞIZ, ÖZGÜR YAŞAYACAĞIZ, KADIN CİNAYETLERİNİ DURDURACAĞIZ!
2023 yılında baskılarla, afetlerle, yoksullukla mücadele ettik. Yaşanan her olayda kadın olarak hayata tutunmanın zorluğunu yaşadık. Bir yanda siyasi iktidar ve yandaşlarının kadınlara ve LGBTİQ+lara yönelik zorbalıkları devam ederken, bir yanda büyük bir depremi ve sonuçlarını gördük. Her geçen gün enflasyon ve pahalılığın altında ezildik.
2023 yılında haklarımız için mücadelemize durmadan devam ettik. Kadınların haklarını siyasi malzeme yapmaya çalışanlara “Biz buradayız!” dedik. Derneğimiz kapatılmaya çalışıldı, 6284’e defalarca kez saldırıldı, İstanbul Sözleşmesi’nden söz edilmez oldu, işleri güçleri kadınları aşağı çekmeye çalışmak oldu. Ancak bizler yılmadık, duraksamadık. Bütün yıl meydanlarda, adliyelerde aslında her yerde direndik, mücadele ettik. Bu yıl tarihin en gerici meclisi oluştu. Seçim kampanyalarını laiklik karşıtı, ırkçı ve kadın düşmanı yobaz ideolojileri üzerinden gerçekleştirdiler. Kadınların can simidi 6284’e her fırsatta saldırdılar. Karma ve eşitlikçi eğitimi hedef aldılar. LGBTİQ+ bireylerin eşit yurttaşlık haklarını gasp etmeye ve varlıklarını kriminalleştirmeye çalıştılar, hedef gösterdiler. Kadınların ve LGBTİQ+ların varlıklarına dahi tahammül edemediklerini kanıtladılar.
Mayıs ayında, ay bazında en yüksek kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümü verisi paylaştık. Bu verinin seçimin olduğu aya denk gelmesi elbette tesadüf değil. Genel seçim kampanyaları süresince kadınları hedef alan söylemle, kadınları koruyan kanun ve kurumlara yönelik saldırılar faillere cesaret verdi. Bu AKP ve ortaklarının kadın hakları üzerinden yaptığı propagandanın bir sonucudur. Failler, kadın haklarına saldıranlardan ve devam eden cezasızlık anlayışından cesaret buldu. Ancak hep dediğimiz gibi, biz bu hakları mücadelemizle kazandık. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Derneğimize açılan kapatma davasında nasıl dimdik ayakta kaldıysak ve kapattırmadıysak haklarımıza da aynı şekilde sahip çıkacağız. Siyasi propagandalarınızı, reklamlarınızı kazanılmış haklarımız üzerinden yaptırmayacağız. Mücadelemiz her kadın özgürce yaşayana kadar devam edecek.
Şubat depremiyle birlikte büyük bir acı yaşadık. Ailelerimizi, arkadaşlarımızı, sevdiklerimizi, kız kardeşlerimizi kaybettik. Hepimiz bu acımızın, bu kayıplarımızın sorumlularını biliyoruz. Halkı çürük binalarda yaşamak zorunda bırakanlar, o binalara izin veren sözde yetkililer, halkın hakkı olan çadırı, gıdayı para ile satanlar, ilk anda yardım sistemlerini çalışmaz hale getirenler; sorumlular sizlersiniz ve bu suçların hesabını vereceksiniz. Deprem sonrası süreçte yine kadınlar ve LGBTİQ+lar en çok dezavantajlı duruma düşen gruplardan oldu. Hijyen, barınma, beslenme, güvenli ortam gibi birçok temel haktan mahrum kaldılar. Seslerini duyurabilenlere dayanışmamızla ulaşmaya çalıştık. Neredeyse üzerinden bir yıl geçmesine rağmen deprem bölgesinde temel ihtiyaçların karşılanmasında problemler yaşanılıyor. Deprem sonrası iktidar halktan milyonlarca lira istememiş gibi yapılacağı vaadedilen TOKİ evleri için yine deprem mağduru halktan para istiyor.
2023 yılı boyunca halk ekonomik krizle mücadele etti. Enflasyon ve hayat pahalılığı ile geçinebilmek iyice güçleşti. Her geçen gün daha da yoksullaştık. Gençler ve kadınlar bu yoksulluktan en çok etkilenenler oldu. Kadınlar yoksulluktan en çok etkilenen grup olmasına rağmen nafaka hakkı tartışmaya açıldı. Siyasi iktidar kadınları ekonomik olarak güçlendirmek için hiçbir çaba harcamaz iken nafaka hakkını da ellerinden almaya çalıştı. Bu durumun kadının boşanmasını zorlaştırmak için olduğu apaçık ortadadır. Kadınları şiddete uğradığı evliliği devam ettirmek zorunda bırakarak kendi kaderlerine terk etmek istiyorlar. Bizler hiçbir kazanılmış hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz. Nafakaya da 6284’e de dokundurtmayacağız!
Meydanlarda, Adliyelerde ve Her Yerde Mücadelemiz Devam Etti
2023 yılında da örgütlü mücadelemizle kadınlar için Türkiye’nin her yerinde mücadelemiz devam etti.
8 Mart’ta Dünya Kadınlar Günü’nde enkazsız ve şiddetsiz bir hayat için meydanlardaydık. Depremdeki ölümlerden, kadın cinayetlerinden ve şüpheli ölümlerden sorumlu olanlara karşı omuz omuzaydık.
1 Mayıs’ta Maltepe’deydik. Patriyarkal kapitalist sisteme karşı yürüdük.
5 Kasım’da kadınların özgürlükleri ve hakları için İstanbul Maratonu’nda koştuk.
12 Kasım’da İstanbul’da Laiklik ve Özgürlük Yürüyüşümüz vardı. Laikliğimizi, özgürlüğümüzü, haklarımızı ve yasalarımızı savunmak için Türkiye’nin birçok yerinden yüzlerce kadın geldi. Bir çok kadın örgütü de bize destek verdi. Kendimize ve tüm kadınlara söz verdik. Kadın düşmanlarını meclisten de tarihten de sileceğiz. Kadınların kazanılmış haklarına el uzatanlara karşı yürüdük. 6284’e, nafaka hakkına, karma eğitime, özgürlüğümüze dokunturmayacağız. Gerici meclisinize karşı Kadın Meclisleri var!
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü için diğer kadın örgütleriyle birlikte Kadıköy’deydik. “İntihar denileni şüpheli bırakmayacağız, kadın cinayetlerini durduracağız!” dedik. Öldürülen kadınları bayraklarımızda taşıyarak onları mücadelemizde yaşattık. Türkiye’nin birçok yerinde de 25 ve 26 Kasım’da meydanlardaydık. Mardin, İzmir, Eskişehir, Manisa, Konya, Çorum, Bursa, Gaziantep, Tekirdağ, Adana, Ankara ve Samsun’da kadınlar şiddeti ve sömürüyü bitirmek için meydanlardaydı.
10 Aralık’ta Laiklik ve Özgürlük için Kadıköy’de Demokratik Türkiye Mitingine katıldık. “Özgür ve laik gelecek, bizimle gelecek” dedik.
Kadınların öldürüldükleri yerlerde hesap sorduk. Gaziantep’te Sezay’ın düştüğü balkonun altında, İstanbul’da Fatma’nın düştüğü balkonun altında şüpheli ölümleri aydınlatılmayan kadınlar için mücadele ettik.
Tüm Türkiye’de adliyelerdeydik. Cezasızlık kültürünü yerleştirmeye çalışanlara inat adliyelerde kadınların ve kız çocuklarının sesi olduk, yanlarında olduk. H.K.G. davasında istismarın üstünü örtmeye çalışanlara karşı mücadele ettik. Zerrin Kılınç, Nefes Balkan ve nice kadın için mücadele ettik.
2023 yılında kadın cinayetlerini durduracağız diyenler yargılandı. Defalarca Çağlayan Adliyesi’nde kapatma davamız için buluştuk. 13 Eylül’de son duruşmamız görüldü ve kapatma davamız reddedildi. Bizi durduramayacaklarını bir kez daha gördüler.
Kadınlarla buluştuk. Panellerde, üniversitelerde, mahalle evlerinde, basın toplantılarında, festivallerde, parklarda kadınlarla buluşarak örgütlü mücadelemiz ve haklarımız için biraraya geldik.
2023’te de haklı mücadelemizi ödüllerle süsledik. Bu ödüller eşitsizliğe karşı duran tüm kadınların ödülüdür. İnsani Gelişme Vakfı – İNGEV tarafından “Act Human İnsani Gelişme Ödülü’ne” layık görüldük. Mimar Kerem Türker Vakfı’nın toplumsal cinsiyet alanında verilen ödülü “Lale Dikmen Türkmen” ödülü de platformumuza verildi. Bizimle birlikte bu yolda yürüyen herkese teşekkür ederiz. Mücadeleye devam!
2023 Yılı Dava Gelişmeleri
6 yaşındaki H.K.G.’nin zorla evlendirilmesi ve cinsel istismara maruz bırakılması hakkındaki davada H.K.G.’nin çocuk yaşta zorla evlendirildiği Kadir İstekli 30 yıl, babası Yusuf Ziya Gümüşel 20 yıl, annesi Fatıma Gümüşel ise 16 yıl 8 ay ceza aldı.
10 yıl önce birlikte olduğu Gamze Uslu’yu kaldıkları otelin 4. katından aşağı atarak öldüren Baki Can Gölcü hakkında verilen 25 yıllık hapis cezası Yargıtay tarafından onandı. 10 yıldır tutuksuz olarak yargılanan fail sonunda tutuklandı.
Pınar Gültekin’i boğarak öldüren ve varile koyup yakan Cemal Metin Avcı hakkında yerel mahkemenin uyguladığı ‘haksız tahrik’ indirimi kaldırılarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Zanlının kardeşi Mertcan Avcı hakkında verilen beraat kararı da kaldırılarak ‘suç delillerini yok etme, gizleme ve değiştirme’ suçundan 4 yıl hapis cezası verildi.
İzmir’de 2021 yılında Nefes Balkan’ı evinin 5. katından aşağı iterek öldüren Tunahan Türker hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan indirim yapılmaksızın müebbet hapis cezası verildi.
3 yaşındaki Müslüme Yağal’ı öldürme suçundan delil yetersizliği nedeniyle beraat eden 72 yaşındaki Hasan Yağal, gelinine yönelik ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan 28 yıl ve gelininden olan öz kızına ‘sarkıntılık’ suçundan 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Eskişehir’de evinin 2. katından düşerek şüpheli bir şekilde ölen Zerrin Kılınç davasında ‘kasten öldürme’ suçuyla yargılanan sanık Yılmaz Sazak yeterince somut delil olmaması nedeniyle beraat etti. Mahkemenin verdiği beraat kararı gerekçesinde Zerrin Kılınç’ın terk edilme korkusuyla intihar ettiği savunuldu.
Aralık ayında 28 kadın cinayeti, 27 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.
Her biri birer yaşam olan Aralık ayında öldürülen kadınların isimlerini sizinle paylaşmak isteriz:
KADIN CİNAYETLERİ | ||||
Sibel Kayman | Mediha Sepetçi | Fadime Korkusuz | İrem Sağlam | Tülin Turantekin |
Mine Nur Ala | Fazile Çavdar | Nursena Kozan | Burcu Ayda | Hava Nur Şenol Taşkın |
Cemile Şenol | Emine Tanış | Gözde Karamus | Gurbet Ayaz | Zehra Barbak |
Sultan Başer | Dudu Uslu | Filiz Çankıroğlu | Çiğdem G. | Zeynep Gül Kuşçu |
Yeliz Yolcuoğlu | Ayşe Oruç | Derya Demir | Gülbeyaz Savaş | Hediye Koyuncu |
Ayşe Gezer | Gözde Nur Doğan | Dünya Özbilgi | ||
ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİ | ||||
Rojda Coşansu | Sercan Demir | Damla Durgun | Sevilay Aydın | Sevim Ç. |
D. B. | Amiri Asheghossein | Ayşe Duman | S. A. | Kübra Sakancı |
Sıdıka Çelik | Hatice Turus | Güler Selvi Gergin | Hayrunnisa G. | Muradiye Öztürk |
Medine Polat | Merve Zengin | Fatma Kara | Fatma Avcı | S. U. |
S. M. | Şükran A. | Damira Kozhogulava | Sezen Alkan | Özlem Çetin |
Asmin Çetin | Aysun Çetin |
Aralık Ayı Dava Gelişmeleri
Konya’da eskiden birlikte olduğu Merve Küçüktekin’in yüzüne kimyasal madde atan Sabit Türk hakkında ‘nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs’ suçu işlemekten indirim uygulanmadan 15 yıl hapis cezası verildi.
Bursa’da evli olduğu Nazlı Meral’i bıçaklayarak öldüren ve psikolojik sorunları olduğunu iddia eden Nurullah Meral hakkında akıl sağlığının yerinde olduğu belirtilerek ‘eşe ve kadına karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Nisan’da Antalya’da boşanma aşamasında olduğu Ebru Gürpe’yi öldüren ve aldatılmayı bahane eden Yılmaz Gürpe hakkında savcı, failin eşini aldattığını ve ‘haksız tahrik’ indiriminden yararlanmaya çalıştığını belirterek ‘tasarlayarak eşi kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti.
Aralık ayında öldürülen 28 kadının yaşam mücadelesi hikayeleri
Kocaeli’de yaşayan 25 yaşındaki Sibel Kayman, birlikte olduğu Mikail Kurulay tarafından ateşli silahla öldürüldü.
Tekirdağ’da yaşayan 42 yaşındaki Mediha Sepetçi, kızının evli olduğu erkek ile kızına şiddet uyguladığı için tartıştı. Tartışmanın ardından fail Mediha’yı takip ederek yanında getirdiği tüfekle Mediha’yı öldürdü.
Edirne’de yaşayan Fadime Korkusuz, eskiden evli olduğu Muammet G. tarafından öldürüldü. 2 Kasım tarihinde Fadime ile tartışan fail tartışmanın ardından Fadime evdeyken evi yaktı. Yaralı bir şekilde hastaneye kaldırılan Fadime 36 gün sonra hayatını kaybetti. Failin 6 ayrı suç kaydı olduğu öğrenildi.
Mersin’de 24 yaşındaki İrem Sağlam, birlikte olduğu Mehmet T. A. tarafından ateşli silahla öldürüldü.
Şanlıurfa’da yaşayan 33 yaşındaki 8 çocuk annesi Dünya Özbilgi, evli olduğu Ahmet Özbilgi tarafından işkence edilerek öldürüldü. Dünya’yı hastaneye götüren fail polislere “Tokat attım yere düştü.” şeklinde ifade verdi. Dünya’nın çocuklarından biri evdeki Dünya’yı bağladığı koli bantlarının ve işkence ettiği odanın görüntülerini çekip polise şikayette bulunması sonucu fail tutuklandı.
Manisa’da yaşayan 58 yaşındaki Tülin Turantekin, evli olduğu Alaattin Turantekin tarafından öldürüldü. Fail Tülin’in erkek kardeşini de öldürdükten sonra intihar etti.
Ankara’da 2 çocuk annesi 25 yaşındaki Mine Nur Ala, boşanma aşamasında olduğu Emrah Ala tarafından boğazı kesilerek öldürüldü.
İzmir’de 43 yaşındaki Fazile Çavdar, tartıştığı oğlu B. Ç. tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Ankara’da 25 yaşındaki bir çocuk annesi Nursena Kozan, bir yıl önce boşandığı Şafak Şahin tarafından ateşli silahla öldürüldü.
Bursa’da 4 çocuk annesi 32 yaşındaki Burcu Ayda, evli olduğu Mustafa Ali Ayda tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Fail hakkında çıkartılan uzaklaştırma kararının 11 gün önce bittiği öğrenildi.
Afyonkarahisar’da 24 yaşındaki Havvanur Şenol Taşkın, üç yıl önce boşandığı Mert Muhammet Taşkın tarafından tüfekle öldürüldü. Fail Havvanur’un annesi Cemile Şenol, anneannesi Emine Tanış ve babasını da aynı silahla öldürdü.
İzmir’de yaşayan 29 yaşındaki Gözde Karamus boşanma sürecinde olduğu Serdar Karamus tarafından ateşli silahla sırtından ve başından vurularak öldürüldü. Fail kendini de vurarak intihara teşebbüs etti.
İzmir’de 43 yaşındaki Gurbet Ayaz yeğeni Metin A. tarafından sokak ortasında satırla boğazından kesilerek öldürüldü. Failin uyuşturucu madde bağımlısı olduğu ve ‘kasten yaralama’ suçundan kaydı bulunduğu öğrenildi.
Ankara’da 38 yaşındaki 4 çocuk annesi Sultan Başer evil olduğu Mikail Başer tarafından “kıskançlık” bahanesiyle ateşli silahla vurularak öldürüldü.
İzmir’de 35 yaşındaki 1 çocuk annesi Zehra Barbak evli olduğu Kayhan Barbak tarafından “kıskançlık” bahanesiyle bıçaklanarak öldürüldü.
Mersin’de 50 yaşındaki Dudu Uslu tapu anlaşmazlığı bahanesiyle erkek kardeşi Önder Deligöz tarafından ateşli silahla öldürüldü. Fail daha sonra aynı silahla intihar etti.
Bayburt’ta yaşayan 41 yaşındaki 6 çocuk annesi Filiz Çankıroğlu kendisiyle aynı lokantada çalışan Fuat Sağut tarafından evinde boğularak öldürüldü.
Van’da 35 yaşındaki 3 çocuk annesi Ç.G. evli olduğu güvenlik görevlisi F.G. tarafından ateşli silahla vurularak öldürüldü. Fail daha sonra aynı silahla intihar etti.
Mardin’de 31 yaşındaki 3 çocuk annesi Zeynep Gül Kuşçu sokak ortasında eskiden evli olduğu Ahmet Tahir Erat tarafından ateşli silahla başından vurularak öldürüldü. Failin Zeynep Gül Kuşçu’yu çocuklarını göstermek bahanesiyle yanına çağırdığı öğrenildi.
Zonguldak’ta 40 yaşındaki Yeliz Yolcuoğlu birlikte olduğu Jandarma Uzman Çavuş Muhammet D. tarafından evlerinin yakınındaki ormanda ateşli silahla vurularak öldürüldü. 10 el ateş ederek Yeliz Yolcuoğlu’yu vücudunun çeşitli yerlerinden yaralayan fail daha sonra kendisini ihbar ederek teslim oldu.
Ankara’da yaşayan 1 çocuk annesi Ayşe Oruç evli olduğu Orkun Oruç tarafından ateşli silahla vurularak öldürüldü. Fail aynı silahla intihar etti.
Ankara’da yaşayan 3 çocuk annesi Derya Demir kayınpederi Satılmış Demir tarafından ateşli silahla vurularak öldürüldü. Derya Demir’in evli olduğu ve 1 hafta önce intihar eden Yusuf Demir tarafından şiddet gördüğü ve Yusuf Demir’in ailesinin tehditlerinden dolayı şikayetçi olmadığı öğrenildi.
Aydın’da 2 çocuk annesi Gülbeyaz Savaş evli olduğu Hasan Savaş tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Osmaniye’de yaşayan 7 aylık hamile Hediye Koyuncu evli olduğu Salim Koyuncu tarafından vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklanarak öldürüldü. Fail aracını uçuruma sürükleyerek intihar girişiminde bulundu.
Konya’da 35 yaşındaki Ayşe Gezer ve 17 yaşındaki kızı Gözde Nur Doğan, Ayşe Gezer’in 3 ay önce boşandığı Bekir Doğan tarafından ‘kıskançlık’ bahanesiyle ateşli silahla vurularak öldürüldü.”
*Raporumuz: Her ay basına yansıyan kadına yönelik şiddet haberlerinde davalar, yeni yaşanan olaylar ve kadın hareketine dair ayrıntılar yer almaktadır. Bizler, basına yansıyan haberleri ve doğrudan bize gelen başvuruları derleyerek bir sayıya ulaşıp, bu çerçevede raporumuzu hazırlıyoruz. Kadın Cinayeti raporumuzu Femicide kavramına göre ele alıyor, bir araya getiriyor ve değerlendiriyoruz. Yani Femicide kavramına göre; “embriyodan cenine, bebekten çocuğa, erişkinden yaşlıya kadar tüm kadın cinsiyetteki bireylerin sadece cinsiyetlerinden dolayı ya da toplumsal cinsiyet kimliği algısına aykırı eylemleri bahane edilerek, bir erkek tarafından öldürülmesi ya da intihara zorlanmasıdır. Femisidler salt kadın cinsiyetteki insanların öldürüldüğü cinayetler olarak algılanmamalıdır. Nefretle işlenen bu cinayetlerde, saldırıya uğrayan şey kadın kimliğidir.”
Kaynak:kadincinayetlerinidurduracagiz.net
Sevgili Canlar, yoluna ve ikrarına bağlı olan her Alevi kendisini Alevi Haber Ağı’nın doğal bir muhabir olarak görmelidir.
Oturduğu mahallede, okuduğu okulda, çalıştığı iş yerinde, üyesi olduğu Cemevi’nde ve sokakat haber niteliği taşıyan her durmla ilgili bize görsel veya yazılı haber göndermelidir.
Bu istemimiz Alevi kurum yöneticilerimiz içinde geçerlidir.
Alevi Haber Ağı: Gerçekleri yazacak… Geçekler yazılırken sende katkını sun can…
Saygılar, sevgiler