Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

Rızaşehri Akademisi, “Kültür-Sanat-Edebiyat Konferansı” Sonuç Bildirgesi!

Almanya’nın Dortmund kentinde çalışmlarını sürdüren Rızaşehri Akademisi, 18-19 Ekim tarihlerinde gerçekleştirdiği y Kültür-Sanat-Edebiyat Konferansı’nın sonuç bildirgesini açıkladı.  Açıklamada, şu ifadeler yer  verildi:
 ”Almanya’nın Dortmund’ daki Rızaşehri Akademimizde, 18-19 Ekim 2023 tarihlerinde, “Kültür, Sanat,Edebiyat Konferansı” gerçekleştirdik. Kültür, Sanat ve Edebiyat alanında faaliyet gösteren değerli dostlarımızla bir araya gelerek, sorunlarımızı tartıştık. Konferansımıza katılan dostlarımızla iki gün kültür- sanatla ilgili 8 ayrı konu başlığında tartışmalar yürüttük.
Alevi Canlarımızın lokma ve katkılarıyla hizmete hazır hale getirdiğimiz Rızaşehri Akademisinde (RA) Alevi inancının tarihini, felsefesini, teolojisini, mitolojisini, ritüellerini ve sosyal-kültürel değerlerini araştırmak, incelemek, açığa çıkan verileri korumak, gelecek nesillere aktarmanın ve uluslararası literatüre kazandırmanın çalışmalarını başlatmış bulunuyoruz. Bu vesileyle 22-23 Nisan 2023 tarihinde “Akademisyenler Konferansı” gerçekleştirmiştik. Akademi konferansını sanatçı ve yazarlarımızın Kürt Rêya Heq kültürü üzerindeki çalışmalarıyla buluşturmak, kültürel aydınlanmayı akademimizin temel faaliyetine dönüştürmek istedik. Kültür eserlerinin doğayla olan ilişkileri kadar önemli bir konu da, Kadın Ananın toplumsal yaşam içindeki yeridir. Özellikle toplumsal yaşamın ilk süreçlerinde kadın emeği ve kültürleşmesi belirleyicidir. Tarihten bugüne taşınan kültürel değerlerde bunu görmek mümkündür. Bu gerçeklik Kürt toplumunda daha da belirleyici olup kadının rengi, duruşu, toprağa bağlılığı, emeği ve daha birçok özelliği klamlara, halk oyunlarına, sanata yansımıştır. Komünal toplum yaşamı ve kültürünün sistem kazanması bir kadın duruşudur. Kadının doğa gibi doğuran, besleyen, büyüten özellikleri, üretim süreçlerinde kazandığı edinimler ve duygu dünyası, Onu; komünal toplum kültürünün öznesi yapmıştır. Kadın toplumu hak, adalet ve barışta buluşturan, paylaşma, dayanışma ve ortaklaşma kültürünü taşıyandır. Bu vesileyle kültürün, sanatın, dil ve edebiyatın başlangıç formu Kadın Ana ile başlamıştır. Her şeyden önce bunun altını çizmek isteriz. Kadın; Dayé’dir. Yaratandır, kendinden veren doğurandır. Dolayısıyla kültür, sanat, edebiyat da onun bu ortaklaşmacı komünal değerlerini yansıtmak ve üretme amaçlı yürütülen faaliyetlerin toplamı olmuştur. Kültür sanat ve edebiyat alanında faaliyet gösteren dostlarımızla bu iki günlük konferansımızda; Akademik özerkliğin işleyişinde; Alevilik tarihi, teolojisi, coğrafyası, mitolojisi, sanat ve edebiyatının araştırılması, incelenmesinin metodu ve yöntemi nasıl olmalı?” sorularına cevap aradık. Bu bağlamda yapmamız gereken bazı temel konuları şu başlıklar altında bir araya getirdik.
 1- Geleceğimiz olan çocuklarımız, gençlerimiz; yaşatmaya çalıştığımız bu kadim inancımızı daha iyi ve yakından tanımaları için “Rızaşehrinde nasıl yaşanmalı” düsturuyla animasyon-görselli bir kitabın hazırlanması…
 2- Réya/Raa Heqi inancımızın kültürel-inançsal kavramlarının derlenip-toparlanması ve felsefi açıdan ele alınıp anlamlandırılarak bir kitap haline getirilmesi…
3- Anadilimiz olan Kurdi dillerinde sanatsal eserlerin (müzik, resim, sinema, tiyatro, halı-kilim vs.) desteklenmesi, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması…
4- Akademimiz bünyesinde Kurdi dillerine ait yazılı materyallerin toplanması, yeniden ele alınıp analizlerinin yapılması ve yayınlanması…
 5- Kurdi dillerindeki inancımızın Gılbanglarının-yakarışlarının bir araya getirilmesi ve yayınlanması… 6- Akademi yerleşkemizde bir Etnograf Müzesinin çalışmalarının başlatılması…
7- Akademimiz bünyesinde kadınlar için biçki-dikiş kurslarının başlatılması elde edilen ürünlerin, tanıtılması ve ekonomiye kazandırılması…
 8- Akademimizde bir Kültür, Sanat ve Edebiyat kürsüsünün-komisyonunun oluşturmak üzere sanatçı-ozan ve edebiyatçılardan oluşan bir Komisyon oluşturuldu.
Sonuç olarak: ”Bir halkın, bir ulusun tarihi, kültürü ve yaratım ürünleri o halkı diğer halklardan farklı kılan en önemli insani faaliyet olmaktadır. Toplum inşasının kendisi olan kültürü toplumdan çekip çıkardığınızda ortada insanlık ve toplum diye bir şey kalmaz. İnancımızın tarihsel süreçleri iyi incelendiğinde şunu açıkça görmekteyiz: Bütün zorlukları, hatta ölümü bile göze alarak, baskı ve katliamlar karşısında geri adım atmayan, inandığı yoldan dönmeyen yolun ozanları şiir ve deyişleri ile asimilasyona karşı direndiler. Bu direnişlerin inancımızı günümüze kadar kendisini yaşatmasında büyük rolü olmuştur. Tarihimize baktığımızda bütün zalim iktidarların Kadim Alevi inancını bir “kültür” olarak ele almış, bugünde bir bakanlığa bağlamak, sürece yaydırılmış bir kültürel soykırımdır. İşte bu kültürel soykırım karşısında bizler daha çok bir araya gelmeli ve bu kadim inancımızı geleceğe taşımanın yollarını bulmalıyız. Bu vesileyle Akademimizde gerçekleştirdiğimiz bu çalıştay ve konferanslar dizisi bizlere güç vermiş ve geleceğe olan umutlarımızı canlı tutmuştur. Rızaşehri akademimizdeki bu konferans ve çalıştaya katılım gösteren bütün dostlarımıza sonsuz teşekkürlerimizi bildirir, sevgi ve saygılarımızı iletiriz.”
 RA-Rızaşehri Akademisi, Dortmund

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir