Alevi Haber Ağı

Alevi Haber Ağı Web Sitesi

ALEVİLİK SEVGİ TEMELİ ÜZERİNE İNŞA EDİLMİŞ BIR TOPLUM ÖRGÜTLENMESİ VE BİR SIRLAR ÖĞRETİSİ…

-Haydar Buga-

Alevi erkanı Alevi toplum yaşamının bütün alanlarına müdahale eden,bireylerin sosyal yaşamlarını sevgi ve barış temeli üzerinde biçimlendiren geniş tabanlı bir sosyal örgütlenmedir. Alevi erkanı aynı zamanda bünyesinde kadim sırlar saklayan ve bu sırları, kendi kurumsal yapısı icinde yetiştirdiği “insan-ı kamil”ler aracılığı ile sonraki kuşaklara aktaran bir gizem okuludur.

 Alevi erkanının iki büyük amacı vardır

1 – Sırlar öğretisi kardeşlik örgütlenmesi olarak Alevilik (4 kapı 40 makam ) Alevi erkanının asıl misyonu ve varlık sebebi; insanlığın uzun geçmişinde biriktirdiği (belkide başka bir kaynaktan insanlığa aktarılmış olan ) kadim bilgileri (insanlığın gizli sırlarını )semboller içine saklayarak iyi yetişmiş, Yetkin, donanımlı ve erdemli bireyler aracılığıyla sonraki kuşaklara aktarılmasını temin etmektir.

Bu örgütlenme içinde, herkese her bilgi verilmez, bilgi ancak yetkin olana hak ettikçe ve hak ettiği kadar aktarılır ki değeri biline bilsin. Kolay ulaşılan veyetkin olmayan elde toplanan bilginin değerini bulamayacağı ,amacından uzaklaşıp ya heba olup gideceği, yada Zalimin elinde kötüye hizmet edeceği düşünülür.

Alevi toplumu içinde gizli sırlar kuşaktan kuşağa olgun insanlar tarafından aktarılır. Alevi toplumunda olgun insan (insani kamil)olmak bireylerin önüne ulaşılması gereken üstün hedef olarak konulmuştur. Olgun insan olmak,Alevi insanı için yaşamın ütopyasıdır.bu özelliği nedeni ile Alevilik bir gizem okulu yada sırlar ögretisi olarak tanımlanabilir. Alevi erkanı mensuplarının ömürlerini adayarak, gerektiğinde canlarını vererek koruma altına aldıkları ve büyük bir gizlilik içinde sonraki kuşaklara aktardıkları bilgiler, sıradan basit bilgiler ve batıl doğmalar değil, evrenin ve yeryüzünün uzak geçmişi ve insanlığın bu gezegen üzerindeki serüveni ile ilgili çok önemli ve kaybolmaları durumunda bir daha ulaşılmaları mümkün olmayan sırlardır.

Alevi ögretisinin temelleri(4 kapı 40 makam); Alevi öğretisi okulu dört sınıflı kırk dereceli bir kardeşlik örgutlenmesidir . Alevi terminolojisi içinde bu okul 4 kapı 40 makam adı ile tanımlanır. Alevi gizem okulunda hak edenlere sırası geldikçe aktarılan bilgilerin ana hatları (4 kapı 40 makam okulunun müfredatı ) özetle şunlardır

Alemde bulunan her nesnenin kaynağı kendi kudretini tasıyamayan ve bu nedenle yayılıp dağılan ulu bir nurdur/ışıktır (Nur-u kadim ). Hakk bir gevher yarattı kendinin kudretinde Nazar kıldı kudrete eridi heybetinden Yunus Büyük ışık kütlesinden kopuş gürültülü bir patlama ile başlamış ve neticesinde yerler gökler meydana gelmiştir Yedi gök yaratıldı ışık ile yapıldı toprağa nazar kıldı. Aksırıpduru geldim Yunus.. Büyük ışık kaynağından dağılım yayılan kudret (ruh-enerji)milyarlarca yıl sürmüş bir yolculuktan sonra, bir yıldızdan,bir yıldıza geçerek güneşe gelmiş ve güneşten yeryüzüne inmesdir. İnsanın temeli, Nur-u kadim den kopup güneşte toplanan bu kudretdir.

Bir kandilden bir kandile atıldı/ Turab olup yeryüzüne sacıldım/ Bir zaman Hak idim hak ile kaldım/ Gönlüme od düşdüde geldim . Hatayı (Bir güneşten bir güneşe atıldım / Toz toprak oldum yer yüzüne sacıldım / Bir zaman gerçek idim gerçekle birlikde kaldım/ İcime ateş düşdü yandımda geldim)

Kandil Alevi teminolojisi içinde yıldız, güneş ve gezegen anlamlarında kullanılır. Güneş Nur-u kadimden kopan kudreti yer yüzüne aktarandır.yaradılışın kaynağının bilinebilen, görülebilen, seçilebilir yüzüdür. Tüm canlar,güneş vasıtasıyla nurdan hasıl olmuştur, asılları ışıktır /nurdur.

Alevi sözlü geleneği içinde bu inanış çok çeşitli biçimlerde ifade edilmiştir.

Hakk-ı Tala nura tecelli kıldı/ O nurdan payımı aldımda geldim. (ulu gerçeklik ışığı görünür kıldı.)O ışıktan payımı aldımda geldim) Aramaynan Hak bulunmaz / Çıkıp meydanda salınmaz /Bakmaynan göze görünmez/ Aslın nurdadır sevdiğim/

Aşık senem

Nurdan koparak evrenin dört kuvvetinin denetiminde,kosmosta vücut bulmuş yaşam formlarının içinde en mükemmel olanı insandır. İnsan,olağan üstü maceralarla süslü varoluş sürecinin sonunda yeryüzünde açmış nadide çiçektir. O yüzden Yaradan (Nur-u kadim,zat-ı mutlak)en görünür ve en müstesna hali ile insanda gizlidir. İnsan canı sonsuz kudrettir, asla kaybolmaz. İnsan teni ölür ,can (ruhu) ölmez.

Aslolan candır.

Can,kaynağını başlangıcı ve sonu olmayan ilahi kudretden aldığı ve onun bir parçası olduğu için doğal olarak ölümsüz dür. Yoktan var olmamıştır bu nedenle yok da olmaz. Ölürse Ten ölür Canlar ölesi değil der (Yunus) aslinda tende ölmez çar ana sir (4 kutsal element)dedigimiz (Ates,Hava,Su ve Toprak)onlarda kendi özleriyle bulusup yeni bedenler harmanlayarak vucut bulurlarve bu döngü içinde devriye hallerini sürdürürler. Can geldiği kutret kaynağına geri dönünceye kadar kesintisiz bir devinim içinde bin bir değişik formda kendisine yeni yaşam alanları bulur ve yeniden doğuş döngüsü içinde,sürekli bir bedenden diğer bir bedene transfer olur. (Alevi termolojisinde bu bin bir donda baş göstermek öz deyişiyle özetlenir)

Alem var olmadan Nar ile Nurdan / Hakk hanesindeki Hardan gelirem /Bir kandil den, Bin kandile Aka Aka / Kainatı var eden sır dan gelirem

 Pir Bela

Bu biçimde biçime geçislerin nihayetinde “her şey aslına rücu edecektir “ilahi yasası işleyecek ve evrende bulunan bütün varlıklar ve yaşam biçimleri gibi insanda geldiği asıl kaynağa dönerek kendisini sonlandıracaktır.

-Evrende bulunan her şey parçalara ayrılmış tek bir bütündür.yaratan,bu bütünün tamamı, var olan herseyde bu bütünün parçalarıdır. Vardan var olmus olan varlıkların uyum içinde birliğidir. O ulu Nurdan (ışıktan )koparak alemlere yayılmış, evreni oluşturmuş her nesne o yüce varlığın parçası, aynı zamanda kendisidir.

Her gelişimde beni pişman ettiler / Hakk’a Hakikate düşman ettiler / Pirbel’aya mihman ettiler /Derviş Cemal in Nurundan gelirem

 Pir Bela

İlahi kudretinde içinde büyük ve küçük yoktur.

Hakk vardan var olmus olanın içinde tüm nitelikleri ile zaten vardır. İnsanlar tüm diğer yaşam biçimleri gibi kosmosun içinde kosmosun tüm niteliklerini içinde barındıran bir mikro kosmostur. Kısaca ifade etmek gerekirse En büyük en küçükde gizlidir. Diyer bir degim ile (yaratan yaratılmışların dışında her şeyi denetleyen, yargılayan, ödüllendiren ve cezalandıran bir üst irade değildir). Varlık birdir ve varlığın esası sevgidir,varlığı yaratan ve yaratılan lar olarak ikiye bölmek ve bir parçayı diğer parçaya üstün ve amir tutmak, yaratılışın esasını, onu ayakta tutan sebebi anlamamaktır. Varlıkda ikilik gütmektir ki bu da O ulu hikmete karşı gelmektir.

Varolus zıtlıkların ve tamamlayıcı güçlerin dinamik uyumu ile dengede durur.

Varolus birbirinden uzak ,ayrı parçalar halinde ama birbiriyle uyum içinde ve bir bütün olarak tutan güç, en küçük canlı hücreden, en büyük gök adası kümelerine kadar varlığın tüm parçalarını çekip çeviren ilahi gündür. Ayin-i cem içinde pervanelerin döndükleri semahlar bu sonsuz ritmi tasvir ederler.

2- Sevgi ve Barış Toplumu Olarak Alevilik Alevi Erkanının ikinci büyük amacı, topluluk üyesi canların sosyal yaşamlarını, sevgiyi ve barış ı,esas alarak düzenlemektir. Yemin vererek topluluk içine katılan herkes sevgi toplumu içinde yaşamanın asgari gereklerini yerine getirmek zorundadır.

Erdemli olmak, huzura ve toplumsal barışa zarar verebilecek davranışlardan uzak durmak toplumun tüm fertleri için olmazsa olmaz bir yasadir.

Sevgi saygı ile,yol ol sen cana/  Riyakar kişiyle girme meydana/ Ne kır,Ne dök/ Nede incit be canım/ Kinden kibirden /Arı can isterler.

Pir Bela

Topluluğun genis tabanı, bir yemin töreni (ikrar cemi) ile topluluğun kurallarına ve disiplinlerine uymaya söz verip, topluluğun geniş bahçesine alınmış eli,dili ve beli mühürlü olarak yaşayan yeminli yurtdaşlardır. Talipler adı verilen yeminli yurtdaşlar kendi köylerinde, şehirlerinde yaşarlar. Topluluğun rütin ibadet törenlerine (Ayin-i cem) katılırlar. Sürekli olarak Mürşidim, Pirin, Rehberin kutsal gücünün denetiminde bulunurlar. Bu açıdan bakıldığında Alevilik ruhani bir gücün kutsal otoritesine bağlanmış sevgi ve barış içinde yaşamayı taahhüt etmiş yeminli yurttaşlar olarak nitelenebilir.

Aleviliğe giriş töreni (ikrar cemi) Alevi toplumu bir sevgi toplumudur. Bu topluluğa giriş ikrar cemi adı verilen bir yemin töreniyle olur. Kendi kararlarını kendi verebilecek yaşa gelen kişi, önce bir yol kardeşi (müsahip) seçer. Yol kardeşleri eşleriyle birlikde bir rehber eşliğinde düzenlenen törende yemin edip ikrar verdikten sonra yola kabul edilirler. Yemin ederek bu yola katılan kişi yolun gereklerini yerine getirmek ve Alevi erkanının sevgiye ve toplumsal barışa dayalı disiplinlerine uymak zorundadırlar. Alevi yoluna kabul törenine erkanı yürüten Alevi piri yola girmek ve yaşamının kalan bölümünü sevgi ve barış toplumunun esaslarına riayet ederek yaşama arzusunu beyan eden isteklerin (taliplerin) üzerine üç mühür koyar.

Pirin birinci mührü talibin dudakları üzerinedir.

Bu mühürle pir isteklerin ağzını bağlar. Bundan sonra talip,topluluğun sırlarını saklar konuşamaz, ağzını kirletedek hiç bir nesneyi dudaklarını arasından geçirmez ,yalan ve kötü söz söyleyemez,dedi kodu yapmaz, iftira etmez,isnatta dahi bulunamaz. Haram yiyemez.

Dede yemin töreninde ikinci mührü talibin ellerinin üzerine koyar.

Elleri mühürlü olan talip öldürmez, hiç bir canlıya bilerek zarar vermez, bir çiçeği dahi sebepsiz koparmaz ve başkasının malına el uzatamaz çalamaz. İnsan ın toplumu onun tüm duygusal tutkularını simgeler.

Pir üçüncü mührü talibin beli üzerine indirir.

Beli bağlı talip eşine sadık olur, yuva yıkamaz, yıktığı yuvanın kadını veya erkeğiyle evlenemez, aynı anda birden fazla eş alamaz.

Alevi yoluna giriş töreninde, Alevi piri yemin ederek yola giren taliplere şöyle seslenir : Canlarım; ikrarınıza sadık olun,möhkem durun,yemininize yalancı çıkmayın, kötü şehrindede olsanız her cefaya sabredin .Dünya fenayada dursa siz incittici olmayın . Kimsenin hakkı kimsede kalmaz, yol kılıcı gelir zulmü keser bir gün. Cümle aleme aynı nazarla bakın kendiniz için ne düşünüyor sanız dışarısı içinde onu düşünün. İncinsenizde,incitmeyin. Gitiginiz yolda durduğunuz darda sizi taşlayanlar çok olacaktır, taş yağmuru altında yemininize sığının. Zor günlerinizde kötülerin, inkarcıların hucumuna karşı gerçekleri kalkan edin. Başınıza ne hal gelirse gelsin ,nefsinize ağır gelecek bir nesneyi başkası için düşünmeyin. Elinizle koymadığınızı almayın, Sözünüzü geçmediği yerde söylemeyin, Büyüğe hürmet,küçüğe izzet eyleyin. Bilinki küçüğünüz yaş ufağıdır,taş ufağı değildir. Onlar zamanı gelir bileği bükülmez yiğit, bakmaya kıyılar Ceylan gözlü ana olurlar . Bizim erkanımızda en küçüğünüz en büyüğümüzdür. Hatırdan gönülden geçici olmayın. Es ve dost ile iyi geçiniz. Dökdüğünüz varsa doldurun .Ağlattığınız varsa güldürün. Yıktığınız varsa kaldırın. Gerçekler sizi vardığınız yoldan durduğunuz dardan verdiğiniz ikrardan ayrı komasın. Gerçeğe Hü.

Alevi ekranında pir huzurunda üç mührü sınırlarını ihmal etmemek üzere yemin edip söz verenler, toplumun diğer fertlerine önceden belirlenmiş kurallarına uymak üzere, toplumun diğer fertleriyle kefilli ve cok şahitli, bir sözlü anlaşma yapmış olur. Bu toplumsal uzlaşı uymayıp boz anlar için iki tür ceza öngörülür.

 -Düşkün: Cana kiymak, çalmak,birden fazla evlilik ve benzeri ağır suçlar, düşkünlük sebebidir .

-Müşkül:  Yalan söylemek,kavga etmek, gibi suçlar müşküllük hali sayılır.

Alevi ekranında “müşkül hallour, düşkün hallolmaz”

Müşkül olanlar, Alevi yol rrkanına uygun olarak verilen cezayı yerine getirdikten ve bozdukları toplumsal barışı tekrar inşa etikden sonra bağışlanırlar. Düşkün olan kişinin sosyal yaşama verdiği zarar onarılamaz boyutlardadır .Bu nedenle Alevi ekranlarında düşkün, “Yolu yolumuzdan, malı malımızdan,davarı davarımızdan yarı olsun”denilerek, sonsuza dek Alevi toplumunun dışına itilir. Bu durum Alevi termolojisinde “müşkül hallour,düşkün hallolmaz” cümlesiyle ifade edilir.

Alevi erkanı içinde yol kardeşleri birbirlerinin kefili ve denetleyicisidirler.

Bu sebepdendirki bir talibin işlediği suçdan müsahibi de sorumlu tutulur aynı ceza suçu işleyenin yol kardesinede uygulanır. Bu nedenle bütün talipler yaşamları boyunca müsahiplerini denetlerler. Kendini sevgi ve barış temelleri üzerine inşa eden Alevilik de canlı cansız tüm nesneleri sevmek ve doğal ile barış ve huzur içinde olmak Aleviliğin en önemli disiplinlerindendir. Alevi köylerinde sebepsiz yere ve köylünün itirazın rağmen bir ağaç kesilecek olursa o kişi pir dara çekilerek cezalandırılır (Dara çekilmek mürşid başkanlığında topluluk önünde ve on iki hizmetli huzurunda kutsal sorgulanmadan geçirilmek demektir)

Ask ile.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir